Halkların Demokratik Kongresi 11. Dönem, 2. Genel Meclis'i, 12 Eylül 2021 tarihinde, 1980'de gerçekleşen 12 Eylül faşist darbesinin 41. yıldönümünde, İstanbul'da geniş bir katılımla toplandı.

Halkların Demokratik Kongresi Halklar ve İnançlar Meclisi olarak, 6-7 Eylül utancını bir kez daha hatırlatırken, her linçin bir POGROM olabileceği öngörüsüyle halkların ve inançların eşit ve özgür yaşamı için mücadele içinde olacağımızın sözünü yineliyoruz.

Eş Sözcümüz Cengiz Çiçek Yeni Özgür Politika için yazdı. Eğer bugün barış hali yerine halklarımızı yoksullaştıran savaş düzeninin egemenliği söz konusuysa, emekçi kitlelerin, ezilen kimliklerin mücadelesinin öncülüğüne soyunan parti ve çevrelerin, kendi yetmezlikleriyle yüzleşmesi kaçınılmazdır.

Faşizmin dayattığı savaş karanlığına karşı halkların barış aydınlığını var kılmak için ortak mücadelenin kaçınılmazlığını bir kez daha vurguluyor ve tüm halkları ve örgütlü çevreleri hayatlarımızı ve mücadelelerimizi ortaklaştırmaya çağırıyoruz.

Eşsözcümüz Esengül Demir yaklaşan 1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle Türkiye’nin Ortadoğu’da sürdürdüğü savaş politikalarına ilişkin Jinnews'e değerlendirmelerde bulundu.

Ezidi halkına yönelik saldırıları kınıyor ve böyle saldırıların bir daha yaşanmaması için Türkiye ve dünya haklarını Ezidi halkı ile dayanışmaya çağırıyoruz. Tüm bu örgütlü kötülüğün karşısında Ezidi halkıyla dayanışma sorumluluğu ise hepimize aittir.

Eşsözcülerimiz Esengül Demir ve Cengiz Çiçek, kongrenin hedeflerini ve yetersizlikleri Yeni Yaşam gazetesine değerlendirdi. “AKP-MHP faşizmine karşı da HDK zamanı. Bu çoklu mücadele fikriyatı, gerçekten kendisini büyüttüğü oranda göreceğiz ki AKP-MHP faşizmi geri dönülmez şekilde kaybedecek. Göreceğiz ki 2. yüzyılında cumhuriyet demokratik cumhuriyet fikriyatına daha yakın olacak. Bu bizim sadece güncel değil tarihsel başarımız olacak.

Altındağ’da yaşananlara karşı iktidarı uyarıyoruz! Yaşadıklarımızın sorumluları açlıktan ve savaştan kaçan halklar değildir. Biliyoruz ki ırkçı kalkışmalardan yalnızca faşizm beslenir.

Konya/Meram'da bir Kürt ailenin katledilmesi, bir kez daha bizlere en az katillerden olduğu kadar katilleri cezasızlıkla ödüllendiren ve milliyetçilik zehriyle bütün kirliliklerini örtbas eden katliamcı zihniyetten hesap sormanın tarihsel kaçınılmazlığını zorunlu kılıyor.

Kadın Meclisi’mizden Ebru Z. Yıldırım yazdı... Yeni Yaşam Gazetesi Kadınların Sözü köşesine yazdı. HDK varoluş ihtiyacını tüketmediği gibi ülke siyasetinde yaşanan sert gelişmelerin de dayatmasıyla başkaca isimler altında yeniden ve yeniden ortaya çıkmakta.