Dinin kemale erdiği, velayetin ilan edildiği gün olan ve aynı zamanda barışa adanmış yollardan biri olan Ğadir Hum bayramını kutluyoruz. Yaşadığımız coğrafyanın kadim halklarından Arap Alevileri’nin bu önemli gününde tüm halklar için adil, eşit, özgür bir yaşam ve kalıcı bir barış temenni ediyoruz.

Katliamın altıncı yıldönümünde tarihleri boyunca baskı, zulüm ve soykırıma maruz bırakılmış kadim Êzidî toplumunun yanında olduğumuzu belirtiyoruz. IŞİD tarafından hunharca katledilen Êzidîleri saygı ile anıyoruz. Soykırımlara, katliamlara ve insanlık dışı uygulamalara karşı bütün insanlığı mücadele etmeye çağırıyoruz.

İHD Kayıplar Komisyonu Üyesi Sebla Arcan; “Bir annenin, kardeşin ya da eşin artık kemiklere razı olması bu ülkenin utancıdır. Yalnız devleti yönetenlerin değil hepimizin utancıdır. Ailelerin bu talebi karşısında eğer sessiz kalıyorsak, eğer yapmamız gerekenleri yapmıyorsak, eğer onları desteklemiyorsak insanlığımızı sorgulamamız gerekir.”

Bir Kurban Bayramı’nı daha İbrahimlerin coğrafyasında maalesef ki savaşların, yoksulluğun, sürgünlerin, işkencenin hakim olduğu, kadınların ve çocukların şiddet gördüğü, dillerin ve dinlerin baskılandığı, doğanın ve hayvanların insan eliyle yok edildiği günlerde karşılıyoruz. Ama umudumuz büyük. Bu coğrafyanın bayramları bir gün mutlaka barışın kurucusu olacaktır.

Tacizcileri, tecavüzcüleri, kadınlara ve ezilen cinsel kimliklere yönelik şiddet uygulayanları sokaklara salanlar, erkek egemen sistemlerini rahatça sürdürebilmek için kadın özgürlük mücadelesi yürüten kadınları gözaltına alıyor, tutukluyor.

Eşsözcümüz İdil Uğurlu İmralı F Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan Abdullah Öcalan'ın üzerindeki tecridi ve yakın geçmişte çözümsüzlüğe neden olan siyasal gelişmeleri Mezopotamya Ajansı'na değerlendirdi; "Hem Rojava modeli incelenirse hem de Öcalan’ın önü açılırsa Türkiye rahat nefes alır"

Devrim şehitlerimiz anılarıyla, en zorlu koşullarda dahi karanlığı parçalayacak ışığımız olarak esas güç kaynağımız olmuştur.  Seslerini, faşizmin beynini parçalayacak bir yankıyla yaşatıp büyütmek, düşlerini faşizmin kâbusuna dönüştürmek toprağa düşen yoldaşlarımıza sözümüzdür. HDK Gençlik Meclisi olarak, 20 Temmuz’un 5. yıldönümünde, şehit düşen 33 yoldaşımızı anıyor, onları mücadelemizde ve büyüyen özgürlük umudumuzda yaşatacağımızın sözünü veriyoruz.

Suruç Katliamı davasının cezasızlık politikası ile kapatılmasının istenmesi bu yolda davanın tek bir sanık ile sonlandırılmasının amaçlanması ülkenin katliamlarla dolu tarihine her an yenisinin eklenmesinin önünü açmak içindir bunu biliyoruz. Bu sebeple Suruç için adalet talep etmek toplumsal barışın sağlanmasını talep etmektir. Katliam failleri yargılanmalı, göz yuman, önlem almayan herkes yargı önüne çıkarılmalıdır. 5. Yılında Suruç için Adalet talebini sahiplendiğimizi belirtiyor, 33 düş yolcusunu bir kez daha saygı ve özlemle anıyoruz.

Eşsözcümüz İdil Uğurlu kadınlara yönelik gözaltı ve tutuklamaları JINNEWS'e değerlendirdi; "Kadına yapılan bir saldırı toplumun her kesimine yapılmış olarak görülmeli ve mücadele hattı hızlı bir şekilde örülmeli. Sözden çıkıp eyleme gidilmeli. Gözaltı ve tutuklamalar biz kadınları yıldırmayacak. Kadınlar daha da güçlenecek."

Bir kez daha söylüyoruz; gözaltındaki arkadaşlarımızın verdiği mücadele bizim de mücadelemizdir. Bizi yok sayanlara boyun eğmedik, eğmeyeceğiz, itaat etmedik, etmeyeceğiz. Sesimizi kısmak isteyenlere karşı “Varız, Buradayız” dedik, burada olmaya devam edeceğiz.