Kongre'den

Süreçte görevler daha da çoğaldı

Bu politik koşullar altında, ezenlerin siyasal cephesine karşı ezilenlerin birleşik karşı koyuşunun örgütlenmesi ve alternatifinin yaratılması bakımından Halkların Demokratik Kongresi'ne düşen görevler daha da büyüyor. HDK, halklarımızda yarattığı beklentileri yanıtlayan bir hattan yürümeye devam ediyor.

Halklar Yürekten Barış İstiyor

Türkiye’de barış, Kürt sorununda demokratik çözüm ve eşitlik mücadelesinin önemli bir evresinde bulunuyoruz. İmralı’da Abdullah Öcalan’a yönelik tecrit uygulamasının sona ermesi yönünde adım atılması ve başlatılan görüşmeler Türkiye’nin ve halkların geleceği açısından önemlidir. Bu gelişme aynı zamanda Kürt sorununda çözüm için bir başlangıç olabilir.

Daha Güçlü Bir HDK Yaratacağımıza Olan Güvenle Görev Başına…

Ancak AKP Hükümeti’nin “savaşla çözme”, “savaşla tasfiye etme” politikasının iflas ettiğini, “Sri Lanka modeli” nin çöktüğünü, OHAL ve benzeri uygulamalara yönelmesinden, hatta BDP'lileri Meclis'ten atma hesabından veya BDP’yi kapatmayı dillendirmesinden anlayabiliriz.

Çatışma Değil Müzakere, Ölüm Değil Çözüm

Şimdi önümüzdeki yerel ve milletvekili genel seçimlerine, Cumhurbaşkanlığı seçimine parti ile hazırlanıp, iktidarı talep eden bir güç olarak müdahale zamanıdır. Kasım ayında gerçekleştireceğimiz genel kurul öncesi,1 Eylül gösterilerini de kapsayacak biçimde barış talebini yükseltmemiz gerekiyor. “çatışma değil müzakere, ölüm değil çözüm” çalışmasını da örgütlenmemizi güçlendirecek bir faaliyet olarak değerlendirmek için görev başına.

HDK Büyüyor, İlerliyor; Zafer Direnen Halkların Olacak!

Halkların Demokratik Kongresi, başka birçok birikimle birlikte, 12 Haziran seçimlerinde oluşan Emek Demokrasi ve Özgürlük Bloku’nun büyük başarısı üzerine kendisini kuracağını ilan etti. 36 Milletvekilliğinin kazanılması büyük bir başarıydı. Ne var ki, HDK’nın bileşeni ve Kürt halkının temsilcisi BDP’ye saldırılar hemen bu başarının ardından geldi.