AKP Hükümeti’nin tutsaklara yönelik imha politikaları devam ediyor. İmha politikalarına karşı Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Cezaevi’nde 25 Mart tarihinden beri PKK davası tutsakları süresiz ve dönüşümsüz açlık grevindeler. MLKP ve Devrimci Karargâh dava tutsakları da eyleme destek veriyorlar. Tutsaklar gruplar halinde süresiz ve dönüşümsüz açlık grevine başlamakta ve cezaevindeki insanlık onurunu ayaklar altına alan koşullar düzeltine kadar grevlerine devam edeceklerini belirtmektedirler. Son olarak 10 tutsak daha süresiz dönüşümsüz açlık grevine dahil olmuş, toplam açlık grevci sayısı 31’e ulaşmıştır.
Açlık grevindeki tutsaklar tarafından talep edilmesine rağmen hala B1 vitamini verilmemiştir.
Tutsaklarda kilo kayıpları, baş dönmeleri, mide bulantıları, gözde ağarmalar ve halsizlik başlamış durumdadır.
Açlık grevlerinin başlamasından sonra havalandırma kapıları geç açılıp erken kapanmaya başlanmıştır.
Tutsakların, süresiz dönüşümsüz açlık grevine başlama gerekçeleri şöyledir.
Tek sıra yürütme dayatması, askeri nizam uygulamaları, sık sık yapılan keyfi aramalar, tutukluların yazmış olduğu onlarca öykü, şiir makale ve hatta dava savunmalarına keyfi bir şekilde el konulması, odalara girilerek tutsaklara işkence yapılması, sağlık problemi olan tutsaklara revir doktorlarının keyfi bir şekilde davranması, hastalığı ne olursa olsun herhangi bir teşhis ve tedavi yapılmaması, oda değişim talepleri kabul edilmemesi, oda değişimini psikolojik bir işkenceye dönüştürülmesi, tutsaklara gelen tüm kitap ve dergileri sakıncalı oldukları gerekçesiyle tutuklulara verilip verilmemesi konusunda keyfi kararlar alınması, yemek ve su ihtiyaçlarının karşılanmaması, haftalık 10 saat olan ortak alan ve sohbet hakkının haftada 1- 2 saat uygulanması veya hiç uygulanmaması, cezaevine duruşmadan getirilen ya da sürgün gelen tutsaklara çıplak aratma dayatması, aramanın kabul edilmemesi halinde işkenceci gardiyan grubu tarafından darp ve işkenceye maruz kalmaları, tutsaklara gelen mektup ve faksların tamamına el konulması, dışarıya mektup ve fakslarının gönderilmesinin engellenmesidir.
Ayrıca özellikle Kürt meselesinde çözüm sürecinin girilmesi ve İmralı görüşmelerinin yapılmaya başlanması ile tutsaklara yönelik baskıların artmış olmasıdır.
AKP Hükümeti’nin özellikle barış görüşmeleri sürerken cezaevlerinde bulunan siyasi tutuklu ve hükümlülere yönelik hukuk dışı uygulamalarını sürdürüyor olması kaygı vericidir. Tekirdağ F Tipi Cezaevi ve Türkiye’deki diğer cezaevlerinde bulunan siyasi tutsakların koşullarının iyileştirilmesi sağlık ve yaşam haklarının iktidar tarafından korunması demokrasi ve barış sürecinin olmazsa olmazlarındandır. Tüm siyasi tutsakların serbest bırakılması gereken bir süreçten geçerken aksine cezaevlerinde baskıcı uygulamaların artması kabul edilemez bir durumdur.
1980 yılından beri Türkiye cezaevlerinde yüzlerce kişi cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine karşı yapılan açlık grevleri ölüm oruçlarında yaşamını yitirmiştir. Yeni ölümlerin yaşanmaması için Adalet Bakanlığı'nı sorumlu davranmaya ve açlık grevcilerinin en temel hakları olan taleplerinin kabul ederek sorunu çözmeye davet ediyoruz. Tutsakların tüm talepleri kabul edilerek açlık grevleri sona erdirilmelidir. Sorunların çözümü için tutsaklarla idare ve Adalet Bakanlığı arasında diyalog geliştirilmeli, sivil toplum örgütleri insan hakları örgütlerinin arabuluculuğuna başvurulmalıdır. İşkence merkezi haline gelen Tekirdağ Cezaevi idaresi ve sorumluları hakkında derhal idari ve cezai soruşturma başlatılmalı sorumlular görevden el çektirilmeli cezaevi koşulları insanlık onuruna yaraşır bir düzene kovuşturulmalıdır.
HDK Yürütme Kurulu
28 Nisan 2013