Bugün Gezi Direnişi’nin 20. günü ve son derece sert ve amansız bir polis şiddeti, bir devlet terörü yurttaşların sokak sokak, mahalle mahalle karşısına dikilmiş durumda. Sokaklara ve caddelere kurulan polis bariyerleri; otellere, binalara, kapalı mekanlara sığınan insanlara saldırılması; yaralılara sağlık hizmeti vermeye çabalayan doktorların gözaltına alınması; içinde zarar verici kimyasallar bulunan su sıkılması daha fazla sürdürülemez.
AKP Hükümeti’ne sesleniyoruz:
- Şiddeti, saldırılarınızı durdurun. Halka karşı uygulanan şiddete son verin. Bugünkü ortamda toplumda saflaşmayı derinleştirecek ve yeni gerginliklerin kaynağı olabilecek mitinglerinizi devam ettirmeyin.
- Gezi direnişçilerini itibarsızlaştırma ve dini duyguları provoke ederek insanları birbirlerine düşürme girişimlerine de son verin. Gezi Direnişi’nde farklı inançlara sahip, faklı kimlik ve kültür aidiyeti olan insanlar yan yana durdular, ortak taleplerini dile getirdiler ve birbirlerinden rahatsız olmadılar, mücadelelerini dayanışma içinde sürdürdüler, sürdürüyorlar.
Mahkeme kararını bekleyeceğini, hatta kendi beklediği gibi bir sonuç çıksa bile halk oylamasına başvuracağını açıklamış olan Başbakan, Taksim Dayanışma’nın tek çadırda, içinde uzman kişilerin de bulunduğu bir nöbet düzenine geçilmesini beklemeden saldırıya geçti. Dün gece başta İstanbul olmak üzere, birçok ilde yüzbinlerce insan bu gaddarlığı protesto etmek için sokaklara çıktı. Bugün de HDK yerel meclislerinin olduğu her yerde HDK’liler halka uygulanan bu şiddeti protesto edeceklerdir.
‘Taksim Dayanışması’nın bugün bir kez daha yinelediği “park nöbeti çadırı” kurulması talebini destekliyoruz. Hükümetin bu konudaki talepleri derhal karşılaması, çatışmaların durdurulmasında önemli bir adım olacaktır.
Halkların Demokratik Kongresi olarak, sorunların diyalog yoluyla çözülebilmesi için şiddetin durdurulmasını, demokratikleşme adımlarının derhal atılmaya başlamasını talep ediyoruz.
Şiddeti yükseltecek her adım yeni ölüm ve yaralanmalarla karşılaşmamıza, çekilen acıların artmasına yol açacaktır. 4 insanımızın kaybı ve binlerce yaralının yanına dün geceden itibaren yeni yaralılar ekleniyor. Gezi direnişini sürdürenler barışçı, demokratik ve sağduyulu mücadele tarzlarını terk etmediler. Hükümet bu tutumu anlamalı ve diyalog adımlarına kapıları açmalıdır.
HDK Yürütme Kurulu
16 Haziran 2013
AKP Hükümeti’ne sesleniyoruz:
- Şiddeti, saldırılarınızı durdurun. Halka karşı uygulanan şiddete son verin. Bugünkü ortamda toplumda saflaşmayı derinleştirecek ve yeni gerginliklerin kaynağı olabilecek mitinglerinizi devam ettirmeyin.
- Gezi direnişçilerini itibarsızlaştırma ve dini duyguları provoke ederek insanları birbirlerine düşürme girişimlerine de son verin. Gezi Direnişi’nde farklı inançlara sahip, faklı kimlik ve kültür aidiyeti olan insanlar yan yana durdular, ortak taleplerini dile getirdiler ve birbirlerinden rahatsız olmadılar, mücadelelerini dayanışma içinde sürdürdüler, sürdürüyorlar.
Mahkeme kararını bekleyeceğini, hatta kendi beklediği gibi bir sonuç çıksa bile halk oylamasına başvuracağını açıklamış olan Başbakan, Taksim Dayanışma’nın tek çadırda, içinde uzman kişilerin de bulunduğu bir nöbet düzenine geçilmesini beklemeden saldırıya geçti. Dün gece başta İstanbul olmak üzere, birçok ilde yüzbinlerce insan bu gaddarlığı protesto etmek için sokaklara çıktı. Bugün de HDK yerel meclislerinin olduğu her yerde HDK’liler halka uygulanan bu şiddeti protesto edeceklerdir.
‘Taksim Dayanışması’nın bugün bir kez daha yinelediği “park nöbeti çadırı” kurulması talebini destekliyoruz. Hükümetin bu konudaki talepleri derhal karşılaması, çatışmaların durdurulmasında önemli bir adım olacaktır.
Halkların Demokratik Kongresi olarak, sorunların diyalog yoluyla çözülebilmesi için şiddetin durdurulmasını, demokratikleşme adımlarının derhal atılmaya başlamasını talep ediyoruz.
Şiddeti yükseltecek her adım yeni ölüm ve yaralanmalarla karşılaşmamıza, çekilen acıların artmasına yol açacaktır. 4 insanımızın kaybı ve binlerce yaralının yanına dün geceden itibaren yeni yaralılar ekleniyor. Gezi direnişini sürdürenler barışçı, demokratik ve sağduyulu mücadele tarzlarını terk etmediler. Hükümet bu tutumu anlamalı ve diyalog adımlarına kapıları açmalıdır.
HDK Yürütme Kurulu
16 Haziran 2013