Sağlık Bakanı'na; Hakkari Devlet Hastanesi'nde normal doğum sonucu kafası kopan bebek hakkında

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA

Aşağıdaki sorularımın Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim. 08.02.2013

A. Levent TÜZEL
İstanbul Milletvekili


 5 Şubat 2012 tarihinde,  Yüksekova Haber sitesinde yer alan habere göre, dördüncü çocuğunun doğumu için servise alınan Ayşe Erdin'e yapılan müdahale sırasında bebeğinin kafası koptu. Doktorların aileye bebeğin kafasının kopuk olarak dünyaya geldiğini söylediği ve sonra da dikişle bebeğin kafasının vücuduna yapıştırılmaya çalışıldığı iddia edildi.

Hakkari Devlet Hastanesi'nde yaşanan bu skandalın ardından bebeğin babası Murat Erdin, basına yaptığı açıklamada, ‘Doktor bana riskli bir doğum olacağını, önce normal doğumu deneyeceğini riskli olursa o zaman sezaryen yapacağını belirtti. Doğum sırasında doktorlarda bir panik yaşandı. Doktor beni çağırıp bebeğin kafasının doğum esnasında koptuğunu, eşimin yaşamının da riske girdiğini söyledi. 5 yıl önce de aynı hastane doğum sırasında bebeğinin kolunun koparıldığını” ifade eden Baba Erdin, Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığına başvurarak doğumu yaptıran doktorlar ve hastane yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulundu.

Sağlık hizmetinin kamusal bir hak olmaktan çıkarılarak ticarileştirilmesini, performans ve karı esas alan, AKP Hükümetinin uyguladığı sağlık politikalarının bu tür ölümleri getireceği; Sendikalar, Tabipler Birliği başta olmak üzere tüm emek ve meslek örgütleri tarafından her fırsatta açıklanmıştır. Ne yazık ki, emek ve meslek örgütlerinin itirazlarını dikkate almayan Hükümetin sağlık politikaları cinayet üreten bir mekanizmaya dönüşmüş durumdadır.  
Sezaryen yaptırmayı kısıtlayarak, kadının normal doğuma zorlanmasına dair Kanun Sağlık Bakanlığının önerisiyle, tüm itirazlara rağmen, Temmuz 2012’de Mecliste kabul edilmiştir. Dolayısıyla, Hükümetin uyguladığı sağlık politikalarına yasal zemin oluşturan düzenlemeler değiştirilmediği sürece bu tür can yakıcı vakalar ne ilk ne de son olacaktır. Sağlık Bakanlığı, hastaneleri bir şirket gibi yönetmekten vaz geçmek ve herkese eşit, ücretsiz, nitelikli, anadilinde kamusal sağlık hizmetini esas alan bir sağlık sistemine yönelmek zorundadır. Konuyla ilgili olarak;

1-    Bu vahim olayda, Doktor önce riskli bir doğum olacağını söylediği halde,  neden normal doğuma yönelmiştir, neden baştan sezaryen  yapılmamıştır?

2-    Yaşanan bu skandaldan sonra idari soruşturma başlatılmış mıdır? Olaya neden sağlık personeli görevden uzaklaştırılmış mıdır?

3-    Erdin ailesinin yaptığı başvuru üzerine başlatılacak olan adli soruşturmanın yapılması için Bakanlığınız sorumluların yargılanmasına izin verecek midir?

4-    Bir basın kuruluşuna “bebek ölü doğdu” açıklamasını yapan Hakkari Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri’nin ve yönetiminin istifa etmelerini istediniz mi?

5-    Aynı hastanede, aynı  anneye,  beş yıl arayla, önce bir kolu kopuk sonra, kafası kopuk bir bebek daha verilmesinin  gerçek sorumlusu kimdir?

6-    Daha fazla kar etme zihniyeti ile nitelikli sağlık hizmetinin kısıtlanmasına, yoksul halk kesiminin mağdur edilmesine, canlarının yanmasına zemin hazırlayan sağlıkta dönüşüm politikalarına aynen devam edebilecek misiniz? Bu vahim olayın gerçekleşmesinde Bakanlığınızın ve Hükümetinizin sorumluluğu yok mudur?