Pek çok farklı coğrafyada yaşayan Romanlara yönelik ayrımcı ve ırkçı politikalar geçmişten günümüze devam ediyor. Nazilerin iktidarı döneminde, Orta Avrupa’da 1000 yıllık geçmişi olan Roman halkına, Macaristan, Polonya ve Çekoslovakya’da sistematik bir şekilde uygulanan soykırım, 6 milyon Romanın hayatına mal oldu. Birleşmiş Milletler 1989 yılında Romanların etnik nedenlerle soykırıma tabi tutulduğunu kabul etti.
1936’da Romanların seçme hakları tıpkı Yahudilere olduğu gibi ellerinden alınmıştı. Yine aynı yıl, İçişleri Bakanlığı, "Çingenelerle Mücadele" adıyla bir genelge yayınlamıştı. Naziler, “Çingene Problemi”ni çözmek üzere toplama kamplarında insan onurunu ayaklar altına alacak bir şekilde Romanları çalıştırdılar, zorunlu kısırlaştırma gibi yöntemlerle etnik temizlik politikalarını sürdürdüler. 1944 yılında, 2 Ağustos’u 3 Ağustos’a bağlayan gecede ise, Auschwitz-Birkenau’daki "Çingene Kampı" (Gypsy Camp) olarak adlandırılan bölüme gaz vererek kampın bu bölümünü tamamıyla imha ettiler. Nazi hükümeti, yaşanan kırımı, “bilimsel” raporlar hazırlayarak, Roman halkının genetik olarak hasta olduğunu iddia ederek savundu.
“2 Ağustos Roman Gecesi” olarak adlandırılan bu tarih “Roman Soykırımı’nı Anma Günü” olarak kabul ediliyor. Almanya ancak 1982 yılında Romanların tıpkı Yahudiler gibi Nazilerin hedefinde olup soykırıma uğradığını kabul etti.
Halkların Demokratik Kongresi olarak, bugüne kadar inkâr ve/veya ihmal edilen, görmezden gelinen Roman Soykırımı mağdurlarının büyük acısını paylaşıyor ve Roman halkının dili, kültürü ve inancıyla; özgür, eşit ve adil yaşam mücadelesini mücadelemiz kabul ediyoruz.
HDK Yürütme Kurulu
3 Ağustos 2014