Termik santrallerin ve kömür ocaklarının özelleştirilerek yağmalanması ve işçilerin kapı dışarı edilmesi hesaplarına karşı, Maden-İş ve TES-İş üyesi Yatağanlı işçilerin Eylül ayında başlattıkları haklı ve onurlu direniş devam ediyor. Yatağan, Yeniköy, Kemerköy termik santralleriyle, maden ocağı işçilerinin özelleştirmeye karşı sürdürdükleri haklı mücadelede onların yanındayız.
Kıdem tazminatının gasp edilmesine, taşeronlaştırma ve sendikasızlaştırma politikalarına, kiralık işçi uygulamalarına karşı; barış, hak ve özgürlük arayışı için Türkiye’nin dört bir yanından yükselen mücadeleyi devlet zoru ve polis şiddetiyle durduracağını düşünen AKP Hükümeti, Muğla’da işçilere karşı saldırısını sürdürüyor.
İşçilerin haklı taleplerine kulağını tıkayan; TOMA’larla, coplarla, biber gazı ve polis şiddetiyle saldıran hükümetin valisi, bununla da yetinmeyerek, Başbakan’ın Muğla ziyaretini, mitingini ve şovunu gerekçe göstererek, tüm kentte bir hafta boyunca adeta sıkıyönetim ilan etmiş bulunuyor.
İşçi ve emekçileri, halklarımızı Yatağan işçileriyle dayanışmaya çağırıyoruz...
Önceki örneklerden de bildiğimiz gibi, işçi ve emekçileri işsizliğe, yoksulluğa ve çaresizliğe iten özelleştirme politikalarına son verilmelidir. İşçi ve emekçilerin, Türkiye halklarının emek ve alınteriyle kurulan fabrikaların, enerji santrallerinin yağmalanmasına karşı süren ve büyüyen mücadelede Yatağan işçileri yalnız değildir.
Halkların ortak değeri olan madenlerin, akarsuların, sahillerin, ormanların ve kamu olanaklarının özelleştirilerek talan edilmesine karşı çıkan herkesi, Gezi Direnişi’yle dayanışma gösteren halklarımızı Yatağan işçileri ile de dayanışmaya, bulundukları her alanda mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz.
HDP Merkez Yürütme Kurulu
2 Aralık 2013