Milli Eğitim Bakanı'na; akademisyenler üzerinde artan baskılar hakkında

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA

Aşağıda belirtilen sorularımın Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim. 05.04.2013

A. Levent TÜZEL
İstanbul Milletvekili


Son dönemde akademisyenler üzerindeki baskılar giderek artmaktadır. Üniversitelerdeki baskıların boyutları akademik özgürlükler ve sendikal hakların ihlaline kadar uzanmaktadır. Mimar Kemal Üniversitesi, Çukurova Üniversitesi, Ordu Üniversitesi, Tunceli başta olmak üzere pek çok Üniversitede yaşanan sorunlar Bakanlığınıza iletilmiş bulunmaktadır. Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesinde 2012 yılında beş öğretim üyesinin sürüldüğü, başka kurumlara geçmeye zorlandığı, yedi öğretim üyesinin de mobbing nedeniyle istifa etmek zorunda kaldıkları ileri sürülmektedir.

Son olarak YÖK tarafından, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Çocuk Gelişimi Programında öğretim görevlisi ve Eğitim Sen İşyeri Temsilcisi Mukaddes Akdeniz’in “Kamu görevinden çıkarılmasına” karar verildiği basına yansımış bulunmaktadır.

Habere göre, bir öğrencisinin şikayeti üzerine NKÜ yönetimi tarafından, öğretim görevlisi Mukaddes Akdeniz’in derslerde anlattığı, bilimsel bilgiler gerekçe gösterilerek, bir öğrencinin not kaygısıyla şikayeti üzerine NKÜ Rektörlüğünce “ ders müfredatı dışına çıkarak, devleti küçük düşürücü, milletin milli ve manevi değerlerini küçümseyen belli etnik grupları ön plana çıkartmaya çalışan, genel anlamda siyasi görüşlerini öğrencilere empoze eder nitelikte söylemlerde bulunduğu ve üç hafta derse girmediği” iddialarıyla soruşturma açılmıştır.

Konuyu Rektör Prof. Dr. Osman Şimşek’le görüşmeye gittiğinde, Eğitim Sen’den istifa etmesinin istendiğini, hakkındaki iddiaları ve istifayı reddeden Mukaddes Akdeniz’in, hakkında yürütülen soruşturma gizli olduğu halde, yerel basında  “Çanakkale şehitlerine hakaret ettiği” şeklinde resimleri basılarak haberler çıkarılması rastlantı olmasa gerekir.

Üniversite yönetimi tarafından, “kamu kaynaklarını kullanarak sebepsiz zenginleşmek “ suretiyle “Kamu hizmeti ve öğretim elemanı sıfatıyla bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak” suçunu işlediği iddiasıyla YÖK Disiplin Kurulu Yönetmeliğinin 11/b-6 maddesi uyarınca “kamu görevinden çıkarma cezası” ile cezalandırılması teklif edilmiştir. YÖK Yüksek Disiplin Kurulunca teklif  kabul edilmiş, Mukaddes Akdeniz’in çalışmaları olumlu olduğu için “iyi hal durumundan” “görevden kendi isteğiyle çekilmiş sayılmasına” karar verilmiştir.

Diğer taraftan, YÖK Yüksek Disiplin Kurulu, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu ve Hakem Kurulu Kararı uyarınca, Mukaddes Akdeniz’in,  üyesi olduğu Eğitim Sen’in Disiplin Kurulu Üyesi Prof.Dr. Mustafa Altıntaş’ın disiplin kuruluna yazılı olarak davet etmesi ve görüşünü alması gerekirken bu yapılmayarak, hem yasa ihlal edilmiş hem de kişi ve sendikal haklar ihlal edilmiştir.
Konuyla ilgili olarak;

1-    Öğretim üyelerinin dünya görüşleri ve sendikal tercihleri nedeniyle baskı altına alındığı, gelecek kaygısı ve güvensiz bir ortamda, sürgün ve soruşturmalarla yıldırılmaya(mobbing) çalışıldıklarını hissettikleri bir Üniversitede akademik özgürlükten söz edilebilir mi?

2-    Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Çocuk Gelişimi Programında öğretim görevlisi ve Eğitim Sen İşyeri Temsilcisi Mukaddes Akdeniz’e “kamu görevden çıkarma ya da çekilmiş sayılma cezası” neden verilmiştir? Yasal dayanakları nedir?

3-    Öğretim Görevlisi Mukaddes Akdeniz hakkında, “ders müfredatı dışına çıkarak, devletin, milletin milli ve manevi değerleri küçümsediği, siyasi görüşlerini empoze ettiği; 3 hafta derse girmediği” iddialarına dair somut kanıt ve deliller bulunmuş mudur? Bunlar nelerdir? Kanıtlanamadıysa, soruşturma konusu ortadan kalkmış sayılmaz mı?

4-    YÖK Yüksek Disiplin Kurulu kararında denildiği gibi “kamu kaynaklarının usulsüz kullanılması suretiyle sebepsiz zenginleşmek “ suçunu işlediyse, Mukaddes Akdeniz’in mal varlığında nasıl bir değişim olmuştur? Somut kanıtlarla ispatlanmış mıdır?  

5-    Derslerinde bilimsel yöntemler kullanmak, öğrencilerin isteklerini dikkate alarak ders işlemek, ebeveynlerin sağlık sorunları nedeniyle kimi insani haller ve kimi prosedürlerde esneklik ve eksiklikler göstermek, “Kamu hizmeti veya öğretim elemanı sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak” mıdır?  Bu suç bu kadar basit midir?

6-    4688 sayılı Kanunla sendika üyesi bir kamu görevlisi için sendika adına kurul üyesi bulundurma hakkı düzenlenmişken, YÖK’ün Mukaddes Akdeniz’in avukatı ve Eğitim-Sen adına YÖK disiplin kurulu üyesi olan Prof. Mustafa ALTINTAŞ’ı Yüksek Disiplin Kuruluna çağırmamaları ve dinlememeleri kanunu ve kişi haklarını ihlal değil midir?  

7-    657 Sayılı Kanun uyarınca soruşturmanın gizliliği esas olduğuna göre, Prof.Dr. Rasim Yılmaz’ın denetiminde ve sorumluluğunda olan soruşturma dosyanın basına sızdırılmasıyla ilgili bir soruşturma açılmış mıdır?

8-    Trakya üniversitesinde mobbing uygulamaları sonucu 5 öğretim üyesinin sürüldüğü, yedi öğretim üyesinin de istifa ettirildiği iddiaları doğru mudur?

9-    Yabancı Diller Yüksekokulu’nda bir öğretim görevlisine 45 dakika içinde 3 tutanak tutturup, 3 sarı zarf verildiği doğru mudur? Bir tür mobbing uygulaması olan bu olay araştırılmış mıdır?

10-    Bir üniversitede bir ders programında (çocuk gelişimi) ortalama her öğretim üyesine 22-26 saat dere verilirken sadece birine gündüz 12 saat ders verilmesi mobbing ve ayrımcılık değil midir?

11-    Üniversitelerde Akademisyenlerin maruz kaldığı mobbing uygulamalarını önlemeye yönelik ne tür girişimleriniz olmaktadır?