Otuz beş yıl önce bugün Maraş’ta başlayan olaylarda yüzün üzerinde Alevi yurttaşımız hayatını kaybetmiş, binden fazlası yaralanmış, yüzlerce ev ve iş yeri tahrip edilmişti. Türkiye, aradan geçen bunca zaman içinde Alevilerin güven ve huzur içinde yaşayabildikleri bir ülke haline gelmedi. Bugün hala daha Alevilerin evlerinin işaretleniyor ve farklı toplumsal kesimlere ve kimliklere karşı ötekileştirme, ayrımcılık ve nefret söylemi örnekleri yaşanıyor. Bunu, AKP iktidarının eşit ve ortak yaşamı sağlam temeller üzerine oturtacak bakış açısından ne kadar uzak olduğunun bir kanıtı olarak görüyoruz.
Geçmişlerindeki acı olaylarla yüzleşemeyen toplumların, demokratik ve ortak bir geleceği inşa edemeyeceklerini düşünüyoruz. Maraş Katliamı’nın hatırlanması, Alevi toplumunun acılarının paylaşılması bütün toplumun özgürleşmesi için atılması gereken ilk adımlar arasındadır. Gününde gereğini yapamayan ve adaletin yerini bulmasını sağlayamayan devlet Alevilere ve tüm topluma karşı özür borçludur. Meclis bünyesinde kurulacak bir Hakikat ve Adalet Komisyonu'nun, Maraş Katliamı ve tarihimizdeki tüm insan hakları ihlalleri ve insanlık suçlarını aydınlatmak için çalışmasının böyle bir yüzleşme ve tanıma süreci için iyi bir başlangıç olacağını düşünüyoruz
Benzeri insanlık suçlarının tekrarlanmaması için şart olan, devletin toplumdaki farklı kesimlere eşit değer veren ve bunu uygulayan bir anlayışta olmasıdır. Oysa ki AKP hükümeti bu yıl da Maraş Katliamı'nın Maraş'ta anılmasına izin vermeyerek zihniyetini açığa vurmuştur.
Maraş’ta, Çorum'da, Sivas’ta, Roboski’de ve coğrafyamızın her bir köşesinde, hayatlarını benzer insanlık suçları sonucu kaybetmiş insanlarımızın acısını içimizde yaşatıyor, anıları önünde saygıyla eğiliyoruz.
Sebahat Tuncel – Ertuğrul Kürkçü
HDP Eşbaşkanları
19 Aralık 2013