TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA
Aşağıdaki sorularımın Milli Savunma Bakanı Sayın İsmet Yılmaz tarafından Anayasanın 98. ve İçtüzüğün 99. maddesi gereğince yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.
Ertuğrul KÜRKÇÜ
Mersin Milletvekili
11.05.2013 tarihinde Hatay ilinin Reyhanlı ilçesinde bomba yüklü araçların patlaması sonucu 51 vatandaşımız yaşamını yitirmiş, çok sayıda vatandaşımız ise yaralanmıştır. Söz konusu patlamayla ilgili olarak, İçişleri Bakanlığı’na tarafımızdan verilen 7/24958 numaralı yazılı soru önergesine gelen cevapta; http://redleaks.blogspot.com/2013/05/Hatay-Reyhanli-Askeri-Gizli-Yazismalar.html adresinde yayınlanan belgelerle ilgili olarak “Basın-yayın organlarında yer alan belgelerin, bir İl.J.K.lığının kendi bağlısı olan J.K.lıkları ile J.Krk.K.lıkları arasında paylaştığı istihbari belgeler olduğu, söz konusu belgelerde yer alan bilgilerin, Reyhanlı’daki patlama olayı sonrasında 17-21 Mayıs 2013 tarihleri arasında çeşitli kaynaklardan elde edilen bilgiler olduğu” ifade edilmiştir.
Yukarıda gerçekleşen olayla ilgili olarak söz konusu belgeleri “sızdırdığı” gerekçesiyle o sırada Amasya Jandarma Komutanlığı'nda askerliğini yapan jandarma çavuş Utku Kalı gözaltına alınmış, belgeleri cep telefonu ile görüntüleyerek paylaştığı iddiasıyla Sivas 5'inci Er Eğitim Tugayı Komutanlığı'ndaki askeri savcılıkta sorgulandıktan sonra çıkarıldığı askeri mahkeme tarafından “casusluk” iddiasıyla 24 Mayıs'ta tutuklanmıştır. Halen Bakanlığınıza bağlı Sivas Temeltepe Askeri Cezaevi’nde tutuklu bulunmaktadır.
Avukatlarının basına ve kamuoyuna yaptığı açıklamada“Utku Kalı'nın gözaltında gördüğü işkence, cezaevinde maruz kaldığı çıplak aramalar ve sözlü tacizler nedeniyle psikolojik durumu kötüleşti. Türk Tabipler Birliği'nin Kalı'nın durumu hakkında bağımsız heyet tarafından muayenesi için yaptığı başvurunun Milli Savunma Bakanlığı tarafından reddedilmesi üzerine savcılık kendiliğinden soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında 6 Ağustos'ta Cumhuriyet Üniversitesi'nden Kalı'nın sağlık durumu hakkında rapor hazırlamasını istedi. Hastane savcılığa sunduğu raporda Kalı'nın kötü muameleye bağlı travma sonrası stres bozukluğu yaşadığını ve intihar eğilimi gösterdiğini belirterek, hastanesi olan bir askeri cezaevine nakledilmesi gerektiğini belirtti. Ancak savcılık bu rapora rağmen hala Kalı'nın bir hastaneye yatırılmasını sağlamadı.” ifadeleri yer almıştır.
Kalı'nın ablası ve avukatı Ceren Kalı, hastanenin savcılığa 6 Ağustos'ta iki ayrı rapor sunduğunu belirterek, İlk raporda askeri hastanesi olan bir askeri cezaevinde kalması gerektiğini, ikinci raporda da kötü muameleye bağlı travma sonrası stres bozukluğu yaşadığını belirtilmiştir. “Kardeşim gözaltında işkence gördü. Cezaevinde açık görüşlerin ardından defalarca çıplak aranarak işkenceye maruz kaldı. Psikiyatri muayenesi bile eli kelepçeli şekilde, odada üsleri varken yapıldı. Kardeşimi 77 günde intiharın eşiğine getirdiler" sözlerini basınla paylaşmıştır.
Kalı, kardeşiyle yaptığı görüşmede de iyi görünmediğini ifade ederek, "Daha önce de bir kez sinir krizi geçirmiş. Kriz geçirdiği sırada üsleri 'Sen erkek adamsın, erkekler ağlamaz' diyerek dalga geçmişler. Herhangi bir şekilde doktora da götürmeyerek sağlık desteği almasını da engellemişler. Daha sonra psikiyatra götürüldüğünde doktor bazı ilaçlar yazmıştı. Ancak cezaevinde doktorun yazdıklarını değil de muadili olanları vermeye çalışmışlar. Utku bu ilaçları kullanmayı reddetmiş. Dolayısıyla hasta haklarını ihlal eden bu süreç teşhisinin de yanlış konulmasına neden oldu. Utku'nun durumu daha da kötüleşti" demiştir.
Ceren Kalı daha önce Utku'nun psikiyatri muayenesi sırasında 3 er ve bir rütbeli askerin odaya girmesi nedeniyle hasta mahremiyetinin ihlal edildiğini belirterek suç duyurusunda bulunmuştu.
Ayrıca Utku Kalı'nın şikâyetleri üzerine açılan soruşturma dosyalarına askeri savcının baktığı, Sivas Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan iki şikâyetin de işkence suçu kapsamında olduğundan soruşturmalara sivil savcının bakması gerektiği buna rağmen, Kalı’nın askeri savcılığa mağdur sıfatıyla çıkarıldığını belirtmiştir.
Bu Gerekçe ile;
1. Türk Tabipler Birliği’nin Utku Kalı’nın tıbbi durumunun bağımsız bir heyet tarafından incelenmesi üzerine Bakanlığınıza yaptığı başvurunun reddedilme gerekçesi nedir?
2. Cumhuriyet Üniversitesi Hastanesi’nin savcılığa sunduğu Kalı’nın sağlık durumu hakkındaki raporda “hastanesi olan bir askeri cezaevine nakledilmesi gerektiğini” belirtilmesine rağmen nakledilmemesinin sebebi nedir?
3. Kalı’nın işkence gördüğü, defalarca çıplak aranmaya zorlandığı, muayenelerin elleri kelepçeli ve odada üsleri varken yapıldığı iddialarına dayanarak Bakanlığınız bünyesinde herhangi bir idari soruşturma başlatılmış mıdır? Başlatılmışsa bu soruşturmanın içeriği nedir?
4. Yukarıda örneklendirilen ve hasta haklarını ihlal eden uygulamalar konusunda Bakanlığınız bünyesinde herhangi bir idari soruşturma başlatılmış mıdır? Başlatılmışsa bu soruşturmanın içeriği nedir?
5. Kalı’nın avukatları tarafından Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan başvuruların mahiyetinin “işkence” iddiasıyla olduğu bilinmesine rağmen soruşturmanın askeri savcılıkta yürütülmesinin nedeni nedir?