İŞİD çeteleri,15 Eylül’le birlikte 3. kez yüzünü Kobanê’ye döndü. Kobanê, IŞİD çetelerinin ağır saldırısı altında. YPG savaşçıları Kobanê’de İŞİD’in askeri ve teknik üstünlüğüne rağmen kahramanca direniyor.
IŞİD’in yüzünü tekrar Kobanê’ye dönmesi, önce Kobanê'yi düşürmeye ve sonra da Rojava Devrimi’ni boğmaya yönelik bir stratejik planın parçası.
Ve biliyoruz ki, bu tasfiye hamlesinin birçok hissedarı ve yöneticisi var. Yoksa bölgesel ve uluslararası emperyalist güçlerin desteği ve yönlendirmesi olmaksızın, basit bir katliam çetesinin bu denli hızlıca yayılıp güçlenmesi mümkün mü?
Gün gibi ortada ki; IŞİD, Ortadoğu’nun yeniden dizayn edilmesinde emperyalist güçler tarafından Ortadoğu halklarına karşı kullanılan bir “istikrarsızlaştırma aracı”.
Kobanê’ye yönelen katliamcı çeteleri protesto etmek için sınıra yürüyenlere gaz bombalarıyla saldıran ve IŞİD'e açtıkları sınır kapılarını savaş mağdurlarına kapalı tutup halkların direnişi sonucu açmak zorunda kalan, IŞİD çetelerinin cephe geriliğini yapan AKP hükümetidir.
AKP hükümeti, öte yandan, Musul’da IŞİD çeteleri tarafından aylardır rehin alınan 49 konsolosluk görevlisinin serbest bırakılmasını hükümetin dış politika başarısı olarak sunuyor. Konsolosluk görevlilerinin neyin ve hangi anlaşmanın karşılığı olarak serbest bırakıldığı açıklanmalıdır. AKP hükümeti, kaç tren mühimmat ve hangi lojistik desteğin sonucu olarak bırakıldığını açıklamak zorundadır. Rehinelerin serbest bırakılması, IŞİD’in Rojava saldırısına verilen desteğin bir sonucu olup olmadığını halklarımız bilmelidir. Rehinelerin serbest bırakılma biçimi ve IŞİD çetelerinin Türk devleti ile müzakere ettiğini açıklaması AKP ile IŞİD katilleri arasındaki işbirliğinin açık bir kanıtıdır.
Kurmay desteği veren, sınır geçişlerini sağlayan, trenlerle silah sevkiyatı yapan ve IŞİD militanlarına Türkiye topraklarında sağlık ve tedavi hizmeti sunan AKP hükümetinin, uygulamaya çalıştığı tampon bölge oluşturma planı da, Rojava’yı işgal planının bir parçasıdır. AKP hükümeti, tampon bölge oluşturma planını devreye sokarsa bu, savaşın Kuzey Kürdistan’ı da kapsayacak biçimde yayılmasına davetiye çıkarmak, ateşkes ve müzakere sürecine son vererek kapsamlı savaş hazırlığını devreye sokması demektir. Doğrudan çözüm sürecine yönelik bir tehdittir.
Halkları birbirine kırdırma politikası güden AKP iktidarı yeni Şengaller yaratmak istemektedir. Direniş ve halkların dayanışması, AKP’nin bu isteğini kursağında bırakacaktır. Uluslararası demokratik güçler, Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren bu kıyım politikalarına karşı, “protesto eden” söylemlerini somut bir pratiğe geçirmeli, barışın ve halkların sesini yükseltmelidir.
Bugün, Kobanê halkıyla dayanışmak, insanlığa karşı yürütülen vahşete karşı onurlu bir duruş sergilemektir.
Rojava Devrimi’ne sahip çıkmak, Kürt Özgürlük Hareketi’nin ve halkların onurlu direnişine sahip çıkmaktır.
Bizler, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) olarak, emperyalist devletler ve bölge güçlerinin katliamcı ve işgalci politikalarını ve Kürdistan coğrafyasının tümüne yönelik sistematikleşen bu vahşi saldırıları protesto ediyoruz. Halklarımızı, Şengal’de, Kobanê’de yaşanan vahşete karşı seferber olmaya, Türk, Kürt, Arap, Laz, Çerkez, Pomak, Ermeni, Rum halklarımızı Kobane’de halkların kardeşliği ve Ortadoğu halklarının özgürlüğü için mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz. Çünkü bu saldırı, sadece Kobanê’ye değil Ortadoğu halklarının birleşik ve ortak geleceğine, hepimizin onurumuza ve özgürlüğümüze yönelik bir saldırıdır. Bilinmelidir ki, Rojava artık başka bir ülkede değil. Sınırlar ortadan kalktı ve direniş ortaklaştı.
Halkların Demokratik Kongresi olarak, bir kez daha ilan ediyoruz, Rojava Devrimi’nin arkasındayız ve Kobanê halkıyla dayanışıyoruz, tüm gücümüzle direnişi desteklemeye, barışın sesini her an her fırsatta yükseltmeye devam edeceğiz. HDK olarak Rojava, Kobane, Şengal, Ninova ve Gazze’de yaşayan halkların, başta kadınlar ve çocukların yalnız olmadığını bir kez daha duyuruyoruz.
AKP iktidarı, IŞİD çetelerine sağladığı askeri ve lojistik desteği derhal geri çekmelidir.
Tüm demokrasi güçlerini, hemen şimdi, hiç zaman kaybetmeksizin, Şengal’den Gazze’ye Dayanışma Koordinasyonu’nun çalışmalarına dâhil olmaya ve direnişi ortaklaştırmaya çağırıyoruz.
Rojava devriminde ve Kobanê savunmasında hayatını kaybedenlerin önünde saygı ile eğiliyoruz.
Kobanê için sokağa, eyleme dayanışmaya!
Yaşasın halkların kardeşliği ve eşitliği!
Yaşasın halkların dayanışması!
Yaşasın Rojava devrimimiz!
Halkların Demokratik Kongresi Yürütme Kurulu / HDK YK
21 Eylül 2014