İş cinayetleri artık katliama dönüştü. Kasım ayında en az 128 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Böylece 2013 yılının 11 aylık döneminde iş cinayetlerinde yaşamını yitiren işçi sayısı en az 1145 oldu.
Milyonlarca emekçi, evine ekmek getirmek için her gün “ne zaman iş cinayetine kurban giderim” endişesiyle işe gitmek zorunda kalıyor.
Kader olmadığı ve önlenebilir olduğu için, iş kazası değil iş cinayeti…
İş kazaları kader değildir. Her gün binlerce iş kazası önlenebilir nedenlerle gerçekleşiyor. İşverenlerin, maliyetleri yükselteceği gerekçesiyle almaktan imtina ettiği güvenlik tedbirleri ile işçilerin güvencesiz, düşük ücretle, uzun çalışma sürelerinde örgütsüz olarak çalışmasını dayatan esnek çalışma düzeni, iş cinayetlerinin başlıca nedenidir.
Hükümet, iş güvenliğine ilişkin olarak gerekli yasal düzenlemeleri yapmadığı, esnek çalışma düzenini teşvik ettiği ve sendikal özgürlükleri engellediği için iş cinayetlerinin birinci dereceden ortağıdır.
İş cinayetlerinin son bulması için hükümet, emekçilerin can güvenliğini sağlayacak yasal düzenlemeleri ve denetimi acilen yerine getirmeli; çalışma yaşamını daha da esnekleştiren politikalara son vermeli ve sendikal özgürlüklerin önündeki engelleri kaldırmalıdır.
Her ay en az ortalama 100-130 emekçinin ekmek parası için yaşamını yitirdiği bir ülkede demokrasiden, insan haklarından söz etmek mümkün değildir…
Halkların Demokratik Partisi olarak, ekmek parası için insanların ölmek zorunda kalmadığı, emeğin karşılığının alınabildiği, insanca çalışma ve yaşama koşullarının sağlandığı bir Türkiye için mücadele ediyoruz. Tüm emek ve demokrasi güçlerini de bu mücadeleyi birlikte sürdürmeye ve yükseltmeye çağırıyoruz.
Özgür Müftüoğlu
HDP Eşbaşkan Yardımcısı
4 Aralık 2013