Halkların, inançların, kültürlerin beşiği sayılan Anadolu ve Mezopotamya topraklarında dinmeyen acılardan biri de Sivas katliamıdır. Alevilerin tarih boyunca uğradığı onca katliamdan sonra, 1993 yılında Sivas’ta Madımak Oteli’nde 35 kişinin ateşe verildiği katliam unutulamıyor.

Sivas katliamı Alevilere ve aydınlara karşı gerçekleştirilmiş, arkasındaki güçler sır gibi gizlenen bir katliamdır. “Tek ulus, tek dil, tek, din” yaklaşımının savunucuları, tarihin her döneminde devlet gücünü arkasına alarak katliamlar gerçekleştirmekte ve karanlıkta kalmasını sağlamaktadırlar. Sivas katliamı da, aradan bunca yıl geçmesine rağmen hala aydınlatılmamıştır. Darbeleri, tertipleri, karanlıkta kalan olayları açığa çıkarmak ve sorumlularından hesap sormaktan söz eden AKP Hükümeti de katliamın arkasındaki karanlık güçleri açığa çıkarmış değil.

Dahası, insanlık suçu kabul edilmesi gereken ve zaman aşımına kapsamına alınmaması gereken Sivas katliamının katillerinin bir bölümü “zaman aşımı” gerekçe gösterilerek aklanmış oldu. Sivas Davası’nda “zaman aşımı” kararı verilmesi karşısında Başbakan Erdoğan “Hayırlı olsun” diyerek yaklaşımını da açıklamış oldu. “Açılım”dan söz eden AKP Hükümeti Alevilerin taleplerini karşılamak bir yana, ayrımcılığı, hakareti, adaletsizliği ve baskıyı daha da artırdı.

Sivas katliamından dolayı, hala Alevilerden özür dilenmiş değil. Devletin katliamdaki rolü, tutumu mahkûm edilmedi. Diğer tarafta Alevi inancına mensup halkımıza yönelik baskılar ve ayrımcılık sürüyor. Alevilerin talepleri kabul edilmiyor. Son olarak Didim’de yaşandığı gibi, Cemevleri yıkılmaya, Alevi yurttaşların oturduğu evler işaretlenmeye devam ediyor. Alevi çocuklarına zorunlu din dersi okutmaktan vazgeçilmiyor.

Cemevleri İnanç Mekânı Olarak Kabul Edilmelidir
Sivas katliamının gerçekleştiği Madımak Oteli hala “Utanç Müzesi” yapılmadı. Cemevleri inanç mekânı kabul edilmiyor. Madımak Oteli’nin Alevi yurttaşlarımızın talepleri doğrultusunda “Utanç Müzesi”ne dönüştürülmesi için hiçbir mesafe alınmadı.

Sivas katliamı da Roboski katliamı gibi devletten, devletin Alevilere ve Kürtlere bakış açısından bağımsız düşünülemez. Katliamın esas nedeni, devletin ve hükümetlerin Alevilere ve Kürtlere bakış açısından, inkârdan ve asimilasyon politikalarından kaynaklanmaktadır.

Bu yıl 2 Temmuz katliamının yıldönümü KCK davası duruşmasıyla anılıyor.
Sivas katliamı davasını zaman aşımına uğratarak kapatmak isteyenler, türkü söyleyenleri, gazetecilik yapanları, anadilde eğitim diyenleri, tüm halkların barış, eşitlik ve özgürlük içinde yaşaması için mücadele edenleri hedefe koymayı sürdürüyorlar.

Halkların Demokratik Kongresi, tüm halkların özgür, tüm inançların eşit olduğu, herkesin anadilinde eğitim gördüğü, inancının gereğini yapabildiği bir halk iktidarı için mücadeleyi kararlıca sürdürecektir.


HDK Yürütme Kurulu