İnşaat işçilerinin sorunları hakkında

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA

Türkiye’de inşaat sektöründe çalışan işçilerin barınma, sağlık, güvenlik alanlarında yaşadıkları sorunların araştırılması, ilgili mevzuatlarının uygulanıp uygulanmadığının tespit edilmesi, devlet tarafından gerekli tedbirlerin alınması ve denetlemelerin yapılmasının nedenlerinin ortaya konulması ve bu konuda çalışan meslek odaları, derneklerle birlikte işçi ölümlerinin durdurulması için fiiliyatta yapılması gerekenlerin tespit edilmesi amacıyla Anayasanın 98’inci, İçtüzüğün 104 ve 105’inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılması için gereğini arz ederiz. 15.03.2013

Sebahat TUNCEL
İstanbul Milletvekili     
              
 

GEREKÇE
Türkiye ekonomisinin lokomotifi olarak görülen inşaat sektörü, aynı zamanda “iş kazaları”nın ve hak gasplarının en yoğun yaşandığı sektörlerin başında gelmektedir. İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin verilerine göre, yalnızca 2012 yılında en az 279 inşaat işçisi, şantiyelerde işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerinin alınmayışı ya da yetersiz oluşu  nedeniyle, “iş  kazası” denilen,  ancak cinayetten hiçbir farkı olmayan düşme/ezilme/yanma/zehirlenme/cisim çarpması/elektrik çarpması/araç kazası gibi olaylar neticesinde yaşamını yitirmiştir. Bu iş cinayetlerinin önemli bir bölümü de, şantiyelerdeki sağlıksız barınma koşulları nedeniyle  meydana gelmiştir. İnşaat  sektöründeki  iş cinayetleri 2013 yılının ilk iki ayında da devam etmiştir. Ocak ayında iş cinayetlerinde ölen     68 işçiden 15’i, Şubat ayında ölen 50 işçiden 14’ü inşaat işçisi olmuştur.

İstanbul Esenyurt’ta,  Marmara Park Alışveriş Merkezi inşaatının şantiyesinde, 11 Mart 2012’de meydana gelen   olayda, yatakhane olarak kullanılan çadırların yanması sonucu 11 inşaat işçisinin yaşamını yitirmesi, şantiyelerde yaşanan sağlıklı barınma hakkı”na ilişkin ihlalleri bir kez daha kamuoyu gündemine getirmiştir. 6331 sayılı İş sağlığı ve Güvenliği Yasası’nın 4. Maddesinde işverene ayrıca risk değerlendirmesi yapma, iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin uyulup uyulmadığını denetleme görevleri verirken, çalışanların kendi yükümlülüklerinin işverenin sorumluluklarını etkilemeyeceği, iş sağlığı tedbirlerinin maliyetinin çalışana yansıtılamayacağı belirtilmektedir. İş sağlığı ve iş Güvenliği Tüzüğüne göre de, işçilerin mesken yerlerine uzakta olmayan şantiyelerde kurulan çadırların mevzuata aykırı olduğu vurgulansa da çadırların çoğu güvensiz bir şekilde şantiye yanlarına kurulmaktadır. Kaldı ki şantiyede çalışan işçilerin sorunları sadece barınma sorunlarıyla bitmemektedir. TMMOB İl Koordinasyon Kurulunun raporuna göre, çadırlarla aynı alanda olan konteynırların da mevzuata aykırı kurulduğu, kapasitesinden fazla işçinin birlikte kalmak zorunda olduğunu, giriş-çıkış mesafelerinin çok dar olduğunu, tahliye çıkışlarının olmadığını ve yangına karşı koruyucu önlemlerin alınmadığı testip edilmektedir. İşçilerin çoğu küçük ya da orta ölçekli şantiyelerde inşaatın bir katında güvensiz ve tehlikeli koşullarda yatmak zorunda kalmaktadır. Yap-sat diye tabir edilen inşaatlarda ise, işçiler çoğu zaman inşasında çalıştıkları inşaatın zemin katında rutubette uyumak zorunda kalmaktadırlar. Raporda, işçilerin sadece barınma sorunları değil, 24 saat yaşamak zorunda kaldıkları alanda başka sorunlarında olduğuna dikkat çekilmektedir. Sağlıksız yemekhaneler, sağlıksız ve yetersiz duş ve lavaboların işçilerin sağlığını tehlikeye atan diğer sorunlu alanlar olarak belirtilmektedir. Yasal düzenlemelerin olmasına rağmen ise işverenler çoğu zaman denetlemenin olmayacağına güvenerek oldukça rahat davranabilmektedirler. İşçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerinin patronlar tarafından ekstra maliyet ve tasarruf unsuru olarak görülmesi, devletin ilgili  organlarının denetim  konusundaki  görev  ve sorumluluğunu yerine getirmemesiyle birlikte, bu ölümlere adeta davetiye çıkarmıştır.

Türkiye’nin en büyük ekonomi alanı olan inşaat sektöründe işçilerin güvenliğinin sağlanmaması, sağlıklı koşullarda çalışma olanaklarının yaratılmaması, artan taşeronlaşma ile işçi cinayetlerinin ve yaralanmaların giderek daha da artmasına sebep olmaktadır. Bu nedenle Türkiye’de inşaat sektöründe çalışan işçilerin barınma, sağlık, güvenlik alanlarında yaşadıkları sorunların araştırılması, ilgili mevzuatlarının uygulanıp uygulanmadığının tespit edilmesi, devlet tarafından gerekli tedbirlerin alınması ve denetlemelerin yapılmasının nedenlerinin ortaya konulması ve bu konuda çalışan meslek odaları, derneklerle birlikte işçi ölümlerinin durdurulması için stratejik bir planın oluşturulması için bir araştırma komisyonu kurulmasını önermekteyiz.