11-12 Mayıs 2013 tarihlerinde İstanbul’da toplanan Halkların Demokratik Kongresi Kadın Meclisi 1. Kadın Konferansında bir araya gelen 17 ilden 100’ü aşkın(114) kadın; barış, emek-beden-kimlik politikaları, yerel yönetimler ve örgütlenme sorunları ile kadın örgütleriyle ittifak politikalarına ilişkin bir tartışma yürüttü.
Dünya genelinde ve Türkiye’de cinsiyetçiliğin arttığı, özellikle son yıllarda AKP eliyle sürdürülen, cinsiyetçi, dinci muhafazakârlık politikaları ile esnek çalışma-emeğin örgütsüzleşmesi/ucuzlatılması-sosyal hakların yerine ücretsiz kadın emeğinin geçirilmesini hedefleyen neoliberal politikaların, eğitim-sağlık, emek sömürüsü, sosyal alan ve siyasette kadınların hayatını derinden etkilediği;
AKP Hükümetinin cinsiyetçi muhafazakar politikaları ile neoliberal saldırıların kadını daha fazla eve hapsederek bir yandan ücretli-ücretsiz kadın emeği sömürüsünü artırdığı, diğer yandan erkek egemenliği ve kadına yönelik şiddeti, kadın cinayetlerini büyüten bir işlev gördüğü; eğitim sistemindeki 4+4+4 düzenlemesinin çocuk gelinler ve çocuk emeği sömürüsüne davetiye çıkardığı; kürtaj ve sezaryenin fiilen yasaklandığı, 30 yıllık savaş politikalarının kadına yönelik şiddeti, taciz ve tecavüzleri artırdığı; bunlara karşı mücadelenin de ortaklaşması gerektiği;
Kürt sorununun çözümünde 2013 Newrozu ile ilan edilen çatışmasızlık ve silahlı grupların sınır dışına çekilmesi kararı ile demokratik siyasal mücadeleyi öne çıkaran yeni bir sürecin başladığı; bu süreçte kadınların eşitlik ve demokratik barış taleplerinin, barışın toplumsallaşması ve kadın kazanımları için katılımcılığın da özel bir önem kazandığı bir müzakere süreci olarak görülmesi gerektiği; kalıcı barış için bölgesel özerklik ve anadil hakkını ve siyasal özgürlükleri güvence altına alan demokratik dönüşümlere ihtiyaç olduğu;
Suriye ve Ortadoğu’ya yönelik emperyalist müdahaleye, AKP Hükümetinin savaş kışkırtıcılığına karşı mücadele etmek gerektiği;
Tüm toplumsal kesimlerin taleplerinin ifadesini bulduğu Demokratik Anayasa için mücadele etmenin önemli olduğu,
Diyanet İşleri Başkanlığının devasa bütçesi ile inançlara ayrımcılık yapıldığı; Alevi inancının devlet tarafından tanımlanmadan tanınması gerektiği;
Kadın eşitlikçi ve pozitif ayrımcı politikalar ile siyasete katılımcılığın gelişmesi için yerel yönetimlerin önemi dile getirilerek aşağıdaki kararlar alınmıştır:
1-) 12 Eylül darbe anayasasının tarihin çöplüğüne atılarak, cinsiyetçi bir dilden arındırılmış, cinsiyetçi, heteroseksist, ulusal, sınıfsal ve inançlar açısından ayrımcı olmayan, demokratik yeni bir anayasa için HDK Kadın Meclisi olarak önerilerimizin toparlandığı bir çalışmanın başlatılması,
2-)Barışın toplumsallaşması amacıyla kitlesel kadın buluşmalarının ve çeşitli etkinliklerin organize edilmesi; kalıcı barış için kitlesel kadın mücadelesinin örgütlenmesi,
Geri çekilme sırasında ve sonrasında; Hükümetin askeri operasyonlar düzenlemesi, bölgede yeni karakollar kurması, güvenlik amaçlı barajlar inşa etmesine yönelik uygulamalarının izlenmesi ve teşhir edilmesi,
Kadın korucular dahil yeni korucu alımlarının durdurularak tüm özel savaş kurumlarının lağvedilmesi, her türlü militarizasyona son verilmesi,
Paris’te 3 kadın siyasetçinin katledilmesine yönelik komplonun açığa çıkarılıp, faillerinin cezalandırılması,
Devletin, savaşta yaşanan taciz ve tecavüzleri savaş suçu olarak tanımlaması ve Roma Antlaşması’nı imzalaması,
Başta kadınlar olmak üzere tüm siyasi tutukluların serbest bırakılması için mücadele etmek,
3-) Suriye ve Ortadoğu halklarına yönelik emperyalist yayılmacı savaş politikalarına, AKP hükümetinin savaş kışkırtıcı işbirlikçiliğine; bölge devletlerinin baskıcı, cinsiyetçi, katliamcı politikalarına karşı halkların eşitlik-özgürlük talepleriyle ve Ortadoğulu kadınlarla dayanışma içinde olmak,
Savaş nedeniyle coğrafyamıza göç etmek zorunda kalan mültecilerin statüsü ve yasal güvencelerin sağlanması; fuhuşa zorlanan, cinsel şiddete maruz kalan kadın mültecilerle dayanışma içinde olmak,
4-) AKP’nin cinsiyetçi, dinci, muhafazakar politikalarla kadın kimliğini biçimlendirerek kadınları aile içine sıkıştıran ve aile üzerinden tüm toplumu şekillendiren politikalarına,
Kadın cinayetlerine, kadına yönelik her türlü şiddete, taciz ve tecavüzlere; kürtaj ve sezaryen yasağı, çocuk sayısı benzeri kadın bedeni ve doğurganlığının denetim politikalarına karşı mücadele etmek,
5-)Kadınların yerel yönetimlerde görünür hale gelmesi, tüm yerel yönetimlerde kadın eşitlikçi ve katılımcı politikaların uygulanması için mücadele etmek ve kadınların yerel yönetimlere katılımını teşvik etmek,
6-)Kadınların ücretli-ücretsiz-ev içi emek sömürüsüne/ezilmişliğine, güvencesizliğe ve işyerlerinde taciz, baskı ve mobbing uygulamalarına karşı mücadele etmek; grev ve direnişlerdeki kadınlarla dayanışma içinde olmak,
7-)Bütçenin kadın eşitlikçi bir perspektifle oluşturulması ve Bütün kadınları güçlendirmeyi hedefleyen KadınlarınGüçlendirilmesi Bütçesi oluşturulması için mücadele etmek,
8-)Sermayenin rant ve kâr hırsı ile yaşam alanlarının talanı politikasına karşı mücadelenin de öznesi olan kadınlarla ekolojik ve yaşanabilir kent mücadelesine sahip çıkmak,
9-)HDK içinde erkek egemenliğine ve kadına yönelik duygusal, fiziksel, cinsel her türlü şiddete karşı mücadele etmek,
10-)Eğitimde cinsiyetçi politikalara karşı mücadele geliştirmek; eğitim kurumlarında toplumsal cinsiyet rolleri derslerinin müfredata eklenmesi için kampanya yürütmek üzere kararlar alındı.
Kadına yönelik şiddete dair Kadın Meclisinde bir etik kurul ve yaptırımlar oluşturulmasına ilişkin öneriye dair bir tartışma yürütüldü. Ancak, bu konuda farklı görüşler ileri sürüldü. Konsensüs sağlanamadığından karar oluşturulamadı, bu yönde tartışmaların devam etmesine karar verildi.