Anadolunun her yerinde, dereler ve vadiler (su havzaları) sermaye birikimine hızlıca sokulmaya çalışılarak yaşam ve doğa yok olma tehdidi altına alınırken, kentlerde uygulamaya konulan “kentsel dönüşüm” adı altındaki sermaye projeleriyle insanlar yıllardır yaşadıkları mekanlarından, evlerinden barklarından sökülüp atılmak istenmektedir. Bu süreçte dere yatağına yapılan TOKİ evlerinde Samsunda olduğu gibi insanlar sel sularında, Giresunda olduğu gibi HES inşaatlarında, Erzurum Aşkalede olduğu gibi baraj göletinin ortasında kalan elektrik direğini onarmaya giderken donarak baraj göletinde ölmektedirler.
Sermayenin bu doğaya ve yaşama saldırısına karşı kentlerde kırda Anadolunun her yerinde doğayı ve yaşamı korumak için değişim değerini değil kullanım değerini esas alan politikaları geliştirmek ve mücadele etmek hepimizin tarihsel görevidir
Bu görevi üstlenmiş olan HDK ekoloji komisyonu 30 Haziran 2012 tarihinde yıkımın yaşandığı ilçelerden gelen arkadaşlarımızla 1. kentsel dönüşüm çalıştayını yapmıştır. Detayları ekteki raporda görülen çalıştayda aşağıdaki temel hususlar belirlenmiştir.
• Kenti yerinde dönüştürdüğü iddiası ile ve alternatif sağlıklaştırma projesi olarak gösterilen Kentsel Dönüşüm, “Toplumsal ve kentsel yenilenme” projeleri sermayenin yeniden üretilmesidir.
• Bu projeyi desteklemek için çıkarılan Kentsel dönüşüm yasası da bir mülksüzleştirme geleceksizleştirme yasasıdır.
• Kentsel dönüşüm, sınıfların kentsel mekânda yeniden dağılımıdır. Kent mekanı içinde ve çevresinde var olan doğal alanların da kullanıma ve rant a açılma projesidir.
Kentsel dönüşüme karşı dururken;
• Evrensel hak ve değerlere sahip çıkıyoruz
• insanı özne alıyoruz.
• Sağlıklı ve güvenli yaşam alanları istiyoruz.
• Barınma hakkını kullananlardan vergi alınmaması gerektiğini ve
• Kamu kaynaklarının eşitlik ve adalet çevresinde kullanılmasını savunuyoruz.
Mülksüzleştirme ve geleceksizleştirme projelerine ve uygulamalarına karşı sözümüzü örgütlenme zeminlerinde söylemeye devam edeceğiz.
HDK olarak siyaseti, toplumsal kesimlerin kendi taleplerini siyasallaştıracakları süreci örmeliyiz:
Mücadelenin örgütlü olarak başarılacağına inanıyoruz. Bu nedenle çalışmalarımızı örgütlenme komisyonu ve ilçe meclisleri ile koordineli yürüteceğiz, gerekirse yerellerde kentsel dönüşümle ilgili halk komiteleri kurulmasını önemsiyoruz.