Tüm sektörlerde toplu sözleşme görüşmelerinin sürdüğü bir dönemdeyiz. Sendikalar yasasının mecliste bulunduğu 10 aylık dönemde hiçbir sendikaya toplu sözleşme yetkisinin verilmemesi nedeniyle tüm sektörlerde sözleşme süreci aynı döneme denk geldi. Toplu sözleşmeden yararlanan işçilerin büyük çoğunluğu bugünlerde sermaye ya da devletle karşı karşıya gelmiş durumda. Hemen her gün yeni bir işyerine grev kararı asılıyor.
Önümüzdeki ilk grev Hava İş sendikasının 15 Mayıs’ta başlatacağı THY’deki grevi olacak. THY’de grev çanlarının çalmaya başlamasının ardından bir yandan bakanlar, diğer yanda THY yönetimi grevi kırmak için ardı ardına açıklamalar yapıyor. THY yönetimi işçilere ahlaksız tekliflerde bulunurken, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “THY yalnız değil.”, “THY'deki çalışmaları sekteye uğratacak her türlü girişimin karşısında gerekeni yaparız.” Diyor. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, bir yandan işçilerin işten atılacağı tehditlerinde bulunuyor, diğer taraftan “THY'de greve kayıtsız kalmayız'” diyerek hükümet olarak müdahale edilebileceğini söylüyor.
Hükümet, THY işçilerinin haklı mücadelesini engellemeye yönelik hiçbir girişimde bulunmamalıdır. Hükümetin böylesi bir girişimi açıkça işçilere karşı bir tutum olacaktır ve emek güçleri böylesi bir girişime sessiz kalmayacaktır.
THY işçilerinin talepleri sadece ücret değildir. THY işçileri, sağlıklı çalışma koşulları, iş güvencesi istiyor. THY işçileri, öncelikli talep olarak bir yıl önce havacılık işlerinde grev yasağı getiren yasanın TBMM’de görüşülmesi esnasında bu antidemokratik yasağa karşı gösterdikleri demokratik tepki yüzünden haksız ve hukuksuz olarak işten atılan ve açılan mahkeme sonucu işe iade edilmeleri Yargıtay tarafından da onaylanmış 305 arkadaşlarının yeniden işbaşı yaptırılmasını istiyor. THY işçilerinin tüm talepleri haklıdır, meşrudur ve derhal karşılanmalıdır.
Hava İş’in grev tarihini açıklamasının ardından, grevi kırmak amacıyla yapılan açıklamalara, tehditlere ve verilmek istenilen rüşvete rağmen, THY işçileri kararlılıklarını ortaya koymuştur. Hiçbir baskı ve rüşvet THY işçilerini haklı mücadelesinden alıkoyamayacaktır.
THY işçilerinin yanı sıra metal işkolunda da grev aşamasına gelinmiştir. Metal işverenleri sendikası MESS’le yapılan görüşmeler anlaşmazlıkla sonuçlanmış ve metalde de grev çanları çalmaya başlamıştır. 120 bin metal işçisi 60 günlük grev sürecine girmiştir. Son yıllarda karlarına kar katan metal patronları, işçilere sefalet ücreti dayatmanın yanı sıra kazanılmış hakları da geriye götürmek, esneklik içeren taleplerini kabul ettirmek istemektedir.
Otomotivden beyaz eşyaya, demir dökümden makina imalatına kadar en ağır işlerde çalışan metal işçileri, insanca yaşayacak ücret ve çalışma koşulları için mücadelelerini yükseltiyor.
Halkların Demokratik Kongresi “THY işçisi yalnız değildir” diyerek başta THY ve metal işçileri olmak üzere, hakları, onurları ve gelecekleri için direnen işçilerin haklı mücadelelerini en aktif biçimde destekleyecek, onlarla yan yana omuz omuza olacaktır.
Halkların Demokratik Kongresi bütün işçileri, emekçileri, halklarımızı THY işçileri ile ve direnen bütün işçiler, emekçilerle dayanışma içinde olmaya çağırmaktadır.
HDK Yürütme Kurulu
14.05.2013