Halkları, Emekçileri ve Demokrasi Güçlerini Birleştirdik!
Halkların Demokratik Kongresi (HDK); Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu’nun seçimlerde kazandığı başarının rüzgârıyla yola koyuldu. Seçimlerden sonra birçok ilde devam eden çalışmalar sonucunda seçilen 800’ü aşkın delegenin katılımı ile 15-16 Ekim tarihlerinde Ankara’da ilk genel kurulunu gerçekleştirdi. Genel Kurul’da delegelerin oylarıyla tüzüğü ve programı kabul edildi ve Halkların Demokratik Kongresi adını aldı. HDK’ye; siyasi hareketlerden, BDP, DÖH, DSİP, EDP, EMEP, ESP, KALDIRAÇ, SBH, SDP, SODAP, SOSYALİST PARTİ, SGPH, TÖPG, TÜRKİYE GERÇEĞİ, YEŞİLLER katıldı. Bu topraklarda yaşayan tüm halklardan, inançlardan temsilciler birçok sendika ve platformdan temsilciler, bağımsız bireyler HDK’de yerini aldı. Türkiye’nin demokrasi güçleri, eşit ve özgür bir gelecek için güçlerini birleştirdi.
Emekten, Özgürlükten, Eşitlikten Yana Tek Odak!
HDK, halklarımıza yöneltilmiş tüm baskı ve haksızlıkları ortadan kaldırmak, barış içinde ve insanca yaşayabileceğimiz bir Türkiye’yi kurmak üzere kuruldu. Her dilden ve kültürden Türkiye halkları, mevcut sistemin ömrünü uzatmak için birbiriyle yarışmakta olan iki akım arasından birini; egemenlerin dayattığı neoliberal ve anti-demokratik düzen içinde, Türk-İslam sentezci veya ulusalcı anlayışlardan birini tercih etmek zorunda değildir. Bugün dünyada hâkim olan kapitalist sistem, toplumsal yaşamı yıkmakta, insanı yalnızlaştırmakta, bireyi kendi emeğine, kimliğine, topluma ve doğaya yabancılaştırmaktadır. Bu durum karşısında ortak mücadele ve dayanışma ruhunu yeniden kurmak, sisteme karşı direnişin en önemli adımıdır. HDK olarak, halktan, ezilenden, yok sayılandan, doğadan, emekten, özgürlükten, eşitlikten, barıştan, adaletten ve demokrasiden yana olanları insanca bir yaşam için herkesi ortak mücadeleyi örgütlemeye çağırıyoruz.
Ne Askeri Bürokrasi Ne Sivil Bürokrasi!
HDK, ezilen ve sömürülen halkların, işçi ve emekçilerin, kadınların, LGBTT bireylerin ve gençlerin bugüne kadar verdikleri ekonomik, sosyal ve siyasal mücadeleleri kendi mücadelesi ve deneyimleri olarak görmektedir. HDK, askerî ve bürokratik vesayete; otoriter, katı merkeziyetçi siyasi/idari yapılanmaya ve hukuk adı altında dayatılan anti-demokratik yasalara, uygulayıcı kurumlara ve yerel idarelerin piyasaya terk edilmesine, merkezi idarenin yerel yönetimler üzerindeki vesayetine karşı mücadele yürütecektir. HDK, askerî-sivil bürokrasinin egemenliğine karşı, halkın kendi kendini yönetebileceği mekanizmaların geliştirilmesini savunur ve bu amaçla mücadele eder. HDK, baskı ve şiddeti bir yönetim tarzı olarak benimseyen devletin yetkilerini sınırlayarak, düşünce, basın, ifade, örgütlenme ve eylem hakkı başta olmak üzere, temel hak ve özgürlüklerin hayata geçirilmesini savunur.
Emeğin Özgürlüğü, Kadının Kurtuluşu, Halkların Kardeşliği için HDK!
Kürt sorununun, barışçıl, demokratik ve eşit haklara dayalı çözümü için; esnek, güvencesiz ve sigortasız çalışmaya, sağlıksız ve güvensiz ortamlarda çalıştırmaya, sendikasızlaştırmaya, taşeronlaştırmaya, kazanılmış hakların gaspına karşı işçi sınıfının haklarını savunmak için; erkek egemenliğin son bulması ve kadınların kurtuluşu için; cinsiyet ayrımcılığının ortadan kaldırılması ve LGBTT bireylerin haklarının savunulması için; tüm ayrımcılık, ezme ve sömürü biçimlerinin yok edilmesi için; HDK tek seçenektir. Demokrasiyi temsili bir meclisle sınırlı görmeyen HDK, halkın tartışma, örgütlenme ve karar mekanizmalarına katılımının önündeki tüm engellerin kaldırılmasını, her düzeyde halk denetiminin geliştirilmesini savunur. HDK, İlçe-İl ve Bölge Halk Meclisleri gibi örgütlenmelerle, halkı siyasetin öznesi haline getirmek için mücadele edecektir. Halkların ihtiyaç duyduğu çeşitli yönetim biçimlerini ve özerklik modellerini geliştirmenin zemini olan HDK, tüm toplumsal muhalefet kesimlerini, demokratik direniş odaklarını, demokrasi, eşitlik ve barış mücadelesi veren tüm özneleri, ortak bir mücadele hattında buluşturmaya çağırıyor…