Bugün Alevi halkımızın yas-ı matem günü. 680 yılında İmam-ı Hüseyin ve 72 can yoldaşı Kerbela çölünde Zalim Yezit’in ordusu tarafından kuşatılarak katledildiler. Zulüm ve zalimlikle eşdeğer olan Yezit’i tarih lanetle anıyor. Fakat Hüseyin ve yanındaki canlar zulme karşı direnişleriyle, boyun eğmeyen onurlu direnişleriyle rahmet ve minnetle anılıyorlar. Bugün Alevi halkımız ve halklarımız bakımından yas tutma, matem ve acıları yeniden yaşadığı bir gün olarak tarihteki yerini koruyor.
Katledilişlerinden 1335 yıl sonra bile halklarımız Hüseyin in direniş bayrağını yere düşürmediler. Alevi halkımız zulmün her çeşidine karşı Hüseyin-i duruş gösterdi. Bugün de Muaviye’nin oğlu Yezit’in izinden gidenlerle zulme karşı direnen halklarımız arasındaki mücadele devam ediyor.
Yezit’in izleyicileri başta Kürt halkı olmak üzere halklarımıza karşı zulmü devam ettiriyor. OHAL rejimi ile, tek adam diktatörlüğünü kalıcı hale getirme, Katliam, gazetecilerin, akademisyen ve yazarların tutuklanması, televizyon kanallarının ve radyoların susturulması, her türlü demokratik muhalefete karşı zalimce uygulamalar, istibdat rejimini sürdürme, Kürt halkına ve Ortadoğu halklarına karşı savaş pozisyonu alması Yezit’in zihniyet ve anlayışının devam ettiğini gösteriyor. Alevilerin televizyon ve radyo kanallarına bile tahammül edemez bir zulüm düzeni yerleştiriliyor.
Fakat başta Alevi halkımız olmak üzere halklarımız birleşerek Kerbela direnişçilerinin yolundan yürüyecek. Zulme boyun eğmeyecek! İmam-ı Hüseyin’in o zaman söyledikleri bu gün için daha fazla geçerlidir, “Ben zalimlerle birlikte, varlık içinde yaşamayı alçaklık, zalime karşı gelerek bulacağım ölümü yücelik sayarım” diyerek tarihe onurlu bir gelecek bıraktı.
Halkların Demokratik Kongresi olarak Alevi halkımızın ve canlarımızın yas-ı matemini, acıları paylaşıyoruz. Kerbela çölünde Yezit tarafından katledilişinin 1335. yılında Hz. Hüseyin’in ve Kerbela şehitlerimizin nezdinde cümle şehitlerimizin önünde saygıyla eğiliyoruz.