HDK Kadın Meclisleri olarak 3-4 Haziran 2017 tarihinde “Üretim-Tüketim ve Paylaşımı Kadın Dayanışmasıyla Yeniden İnşa Ediyoruz” konulu atölye çalışması ve yeni dönem örgütlenme perspektifimizi tartıştığımız çalıştayımızda bir araya geldik.
Çalıştay boyunca HDK Kadın Meclisleri olarak aşağıdaki saptamalara ulaştık;
Saray ve AKP Hükümeti’nin, devletin karakterini de oluşturan kadın düşmanı politikaları, devletin kendini yeniden yapılandırma ve tahkim sürecinde öncelik haline geldiği somut bir şekilde açığa çıkmıştır. Yaşamın bütün alanında halklar, inançlar, emekçiler, kadın ve LGBTİ’ler üzerinden savaş politikaları esas kabul edilmektedir. Dincilik, milliyetçilik ve cinsiyetçiliğin zirve yaptığı bu dönemde her türlü faşizan politikanın ilk yönelimi kadın mücadelesi ve kadın kazanımları olmaktadır. Tüketilmek istenen kadın aklıyla demokratik, kolektif ve komünal yaşam umudu ve onun pratik mücadelesi olup, yerine ikame edilmek istenen erkek egemenliğin her türlü erk alanını kabullenmiş, kamusal alanın dışına itilmiş, kazanımlarından edilmiş, ‘hane’ ile sınırlanmış kadın toplumudur. Kadın cinayetlerinin, kadına yönelik şiddetin, taciz ve tecavüzlerin alabildiğine sıradanlaştırıldığı erkek egemenlikli bir yaşamı inşa etmektir. Bu temelde çalıştayımız, kendini bütün eşitlik ve özgürlük alanlarına karşı konumlandıran kapitalist patriarkaya, “Önce kadınları vurun” şiarıyla erkek egemenliğe göbek bağıyla bağlı olan faşizme karşı, kadınların bütün mücadele alanlarını da görerek birleşik, örgütlü mücadelesinin temel reçete olduğunu tespit etmiştir.
Yaşamın her alanında emeğiyle, direnişiyle kadınlar vardır. Bütün toplumsal mücadele alanları kadınların emeğiyle yükselmekte, kadınların özgürlük mücadeleleriyle var olmaktadır. Cerattepe’de direnişi yükselten kadınlardır, Kütahya’da ranta karşı yaşam alanlarını savunan kadınlardır, bütün alanlar sokaklar ezilenlere kapatılmışken sokaklarda umudu büyüten kadınlardır, yıllardır bütün kayıplarına rağmen, beyaz tülbentleri ve zılgıtlarıyla barışı var etmek için direnen kadınlardır, evde, fabrikada, plazada, konfeksiyonda patronlara karşı direnen, mülksüzleştirilen, yoksullaştırılan kadınlardır. Ve bütün demokratik kurumlarda dahi, tüm eril iktidar biçimlerine karşı direnen kadınlardır. Bu gerçeklikten hareketle HDK Kadın Meclisleri olarak mücadelemizi, bütün direniş dinamikleriyle birleşik mücadele ekseninde büyütmeyi hedeflemekteyiz. Bu kapsamda, HDK Kadın Meclisleri olarak, tüm mücadele alanlarıyla koordineli çalışma yürütmeyi amaçlamaktayız.
Bütün bu toplumsal direniş alanlarıyla ve dinamikleriyle buluşmak, HDK’nin kuruluş felsefesi ve esas varlık amacının ifade ettiği gibi yerelden, yaşamın içinden, öz örgütlenme, meclis örgütlenmesi ile mümkündür. Kadınların özel mühendislik projeleriyle evlere, annelik, eşlik rollerine hapsedilmeye çalışıldığı bu süreçte kadın dayanışması ve kadınların özneleşmesi hedefiyle, kadın mekanlarının varlığı büyük önem taşımaktadır. Bu perspektiften hareketle HDK Kadın Meclisleri olarak, saptadığımız pilot alanlardan başlamak üzere yaşamın içinden, mahallelerden; kadın üretim, öz örgütlenme mekanları, kadın evleri inşasını hedeflemekteyiz.
Kadınlar olarak, farklı inançlardan, farklı halklardan, farklı cinsiyet kimlikleri ve yönelimlerinden, sınıflardan bir araya gelmekteyiz. Bu kapsamda, emeği görünmez kılınan, değersizleştirilen, dili, kültürü, varlığı yok sayılan, ötekileştirilen, nefret söylemleriyle katledilen bütün kadınlar olarak farklılıklarımızla bir aradayız. HDK Kadın Meclisleri olarak, bu farklılıkları, kadın dayanışmasını büyüten perspektifle, mücadeleyi büyütmeyi ve saldırılara karşı ortak kadın duruşu ve iradesi ile cevap olmayı hedeflemekteyiz. Bu kapsamda, atölyeler, çalıştaylar, kadın buluşmaları yapmak, dindar, Müslüman, Alevi, Ermeni, Kürt, Türk, Çerkez, sosyalist, ev emekçisi, işçi, LGBTİ kadınlarla birleşik mücadeleyi yükseltmeyi, yeni yaşamın umudu ve inşasını hep birlikte örgütlemeyi hedeflemekteyiz.
HALKLARIN DEMOKRATİK KONGRESİ
KADIN MECLİSİ