MHP Gaziantep milletvekili Ümit Özdağ, dün TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, Kürt illeri ve ilçelerinde büyük ve ağır insan hakları ihlalleriyle süregiden devlet terörünü meşrulaştırmak amacıyla eş sözcümüz Ertuğrul Kürkçü’nün 16 Ocak 2016’da Halkların Demokratik Kongresi’nin 1. Olağan Konferansı’nda yapmış olduğu konuşmaya atfen “HDP Milletvekili Ertuğrul Kürkçü yaklaşan büyük felaketi, açıklamasıyla sevinçle karşılıyor. Şöyle diyor Kürkçü, ‘Türkiye ve bölgemiz büyük bir felaketin eşiğindedir ama başka bir yerden bakınca bu kaosun özgürlük imkânlarıyla birlikte gelmektedir’. Bu ifadeyle HDP’nin hendeklerin arkasında olduğunu bir defa daha ortaya koymaktadır” ifadelerini kullanmıştır.

Özdağ’ın, eşsözcümüze “felaketi sevinçle karşılama”yı yakıştıran beyanı, Kürkçü’nün büyük bir tarihsel bir değişimin sarsıntıları içinden geçmekte olan bölgemiz ve ülkemizde< süregiden kaosu felaketle özdeşleştiren yaklaşımlara karşılık kaosun ötesine geçmeyi, bu sarsıntıların içinde özgürlüğü aramayı öneren; "hendekler" gibi, bu ölçekte, bir ayrıntıdan ileri gitmeyen güncel konuları aşan devrimci yorumunun tahrifatından ibarettir. Ertuğrul Kürkçü’nün HDK konferansında yaptığı konuşmanın ilgili bölümü şöyledir:

“Kürdistan, Ortadoğu belki Akdeniz, çok geniş bir bölge çok büyük bir değişim sarsıntısının içinde yol alma gayretindedir. Türkiye bu sarsıntıların orta yerinde, Kürdistan bu sarsıntıların merkezinde. Her ikisinin karşılıklı bağları, mücadeleleri bize yeni bir gelecek için zengin yaratıcı bir düşünme imkânı sağlıyor. Bir yerden baktığınızda Türkiye ve bölgemiz büyük bir kaosun, büyük bir felaketin eşiğindedir. Başka bir yerden baktığınızda bütün bu kaos sonsuz özgürlük imkanlarıyla çıka gelmektedir. Şüphesiz devrimcilerin, demokratların, yurtseverlerin özgürlük ve hak için mücadele edenlerin bakacağı yer imkânların olduğu yerdir. Bu imkânların kaosun içerisinden çıkabileceğini halklarımıza, toplumumuza Türkiye’nin ve Kürdistan’ın bütün özgürlük güçlerine aktarmak, onları bir ortak program etrafında birleşmeye ikna etmek ve onları harekete geçirmek, onların süre giden hareketlerine politik bir doğrultu kazandırmak: İşte siyasi öncülüğün karşısındaki mesele budur. Yoksa çatışma ve savaş insanlık tarihinin başlangıcından beri bizim kaderimizin içinde yer almaktadır. Eşitsizlik, sömürü ve haksızlık ortadan kalkıncaya kadar da çatışmalarla ve savaşlarla bir arada yaşamaya neredeyse mahkûmuz. Bunları yenme, bunun ötesine geçme mücadelesidir bizim için yeni ve özgün olan. Yoksa çatışma ve savaş, sınıflı toplumun somut, değişmez, hakiki gerçeğidir. HDK bu savaşta halklarımız kendi yolunu bulsun, kendi yönünü çizsin, kendi mücadelesini kendi yönetsin diye 2011 genel seçimlerinin ardından inşa edildi.” 

Halklarımızın özgürlük mücadelelerine düşmanlık ve AKP’nin cinayetlerine ortak olmak gerçekten de yalana ve tahrifata sığınmadıkça meşrulaştırılamayacak ağır insanlık suçlarıdır. Özdağ’ı suçlarıyla baş başa bırakıyoruz. 

HDK Basın Bürosu
20.01.2016