Halkların Demokratik Kongresi (HDK), 5'inci Genel Kurulu'n ardından ilk Genel Meclis toplantısını, HDK Eş Sözcüsü Sebahat Tuncel'in katılımıyla Taksim Hill Otel'de gerçekleştirdi. HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel'in de katıldığı toplantının açılış konuşmasını HDK Eş Sözcüsü Sebahat Tuncel yaptı. Tuncel, her sürecin kendileri için yeni bir başlangıcı ifade ettiğini söyleyerek, HDK'nin gelişinde siyasal ve toplumsal sürece cevap olma sorumluluğu olduğunu belirtti. Kobanê direnişinin 76'ncı gününde olduğunu hatırlatan Tuncel, "Bu sabah saatlerinde Mürşitpnar Sınır Kapısı'nda meydana gelen saldırıların olması tesadüf değil. Kobanê saldırılarının ilk gününden bugüne bu çetecilerin Türkiye'den destek aldıkları biliniyordu. Bu saldırıyı bir kez daha kınıyoruz" ifadelerini kullandı.

HDP heyeti ile PKK Lideri Abdullah Öcalan arasında Pazar günü gerçekleşmesi planlanan görüşmeye değinen Tuncel, "Kritik bir süreç olacak. Devlet bugüne kadar Türkiye kamuoyunu bilgilendirmedi. Yapılan görüşmeleri HDP olarak biz paylaştık devlet nezdinde bir tartışmaya açılmadı" dedi. AKP Hükümetinin 6-8 Ekim Kobanê eylemlerini bahane ederek çözüm süreci üzerinden toplumu tehdit ettiğini söyleyen Tuncel, "6-8 Ekim Kobanê ile dayanışma anlamında çok önemli bir direniştir. AKP Hükümeti verilmek istenen mesajı almıştır. Bu açıdan bunu şantaja dönüştürmenin Türkiye'ye hiçbir faydasının olmadığını gördük" diye konuştu. "Mesele sadece görüşmek meselesi değil, somut adım atılmaması meselesi" diyen Tuncel, "Bugüne kadar ileriye dönük bir adım yok, geriye dönük adımlar var. AKP sürekli devletle toplumu karşı karşıya getiren bir yaklaşım içinde. Amacı gerçekten barışı inşa etmek değil, öyle olsa güvenlik yasası çıkarmaz. Eğer gerçek barış istiyorsa hak ve özgürlükleri kısıtlayan tüm yasaları kaldırır" şeklinde konuştu. "AKP toplumdaki barış umudunu ranta çevirmek istiyor" diyen Tuncel şunlar söyledi: "Seçim öncesi barış umudu var diyerek seçimleri kazanmak istiyor. Ama pratikte hiçbir adı atmıyor. Gerçek somut adımlar atmadan barış gerçekleşmez."

Barışın geçmişle yüzleşmek olduğunu ifade eden Tuncel, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli arasındaki Dersim "düellosuna" tepki göstererek, "Bahçeli Dersim'e gidemedi, Tunceli'ye gitti. CHP de bunu destekledi. Üçlü bir tiyatroyla karşı karşıya kaldık. CHP lideri Kılıçdaroğlu diyor ki, 'herkes her yerde siyaset yapabilir' ama Dersim her yer değildir. Dersim'de bir katliam yapılmıştır. Dersim'in yaraları hala kanıyor. Siz gidip o topraklarda o halka 'terörist' derseniz, bu halk size tepkisini gösterir. Bu kabul edilemez" dedi. Tuncel, ancak Tunceli Valiliği'ne kadar gidebilen Bahçeli'nin gidişini şu şekilde yorumladı: "AKP'nin kışkırtması ve CHP'nin desteğiyle Dersim'e gitti, Alevilerin değerleri üzerinden Alevilere saldırdı. Dersim şahsında Kürtlere, Alevilere, emekçilere hakaret ettirildi. Tam da çözüm süreci tartışmalarının yeniden başladığı bir süreçte süreci provoke etmeye dönük bir yaklaşım olduğu açıktır."

CHP'nin, Diyarbakır'da açıklayacağını söylediği paket tartışmalarına da değinen Tuncel, "CHP gerçekten barıştan yanaysa yapması gereken gelip çözümden yana olanlarla yan yana durmaktır. CHP Kürtlere rağmen ayrı bir yerde durarak, 'Biz bu sürece katkı sunuyoruz' diyor. HDP'nin mecliste çözümden yana olan tüm kesimlerle görüşmeye hazır olduğu açıklamasına rağmen hiçbir sürece dahil olmayan CHP ne yaptı, yerel seçimlerde gitti, cemaat ve MHP ile ittifak yaptı. Dersim gezisinde de görülüyor ki bu ittifak halen devam ediyor" ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin demokratikleşme ve özgürleşme sorunu olduğunu söyleyen Tuncel, 17 Aralık komisyonuna getirilen yayın yasağına da değinerek, "Bu ülkede insanlar açlığa, yoksulluğa mahkum edilirken, birileri kolay yoldan zengin oluyor ve topluma hesap vermiyor. Yayın yasağı da bunun üstünün örtülmesidir" dedi. "Bu düzenin kendisi rant üretiyor, eşitsizlik üretiyor AKP de bunun temsilciliğini yapıyor" diyen Tuncel, "Bu düzen her gün iktidar eliyle meşrulaştırılıyor. Buna karşı bizim tavrımızın çok net olması gerekiyor. Irkçılığa, ranta, talana, eşitsizliğe karşı Kapitalist moderniteye karşı bir tepki var. Buna karşı da hazır bir toplum var, uyanmış bir toplum var bizim de bu toplumu örgütleme, topluma öncülük etme gibi bir sorumluluğumuz var" diye konuştu.

Tuncel'in konuşmasının ardından toplantı basına kapalı olarak devam ediyor.

29.11.2014