33
sosyalist gencin bir IŞİD saldırısıyla öldürüldüğü Suruç Katliamının
üzerinden bir yıl geçti. Bu katliamda kaybettiklerimiz, Türkiye ve Kuzey
Kürdistan'ın dört bir tarafından Suruç'a gelen ve Kobanêli çocuklara
yardım malzemesi ve oyuncak götürmek üzere son hazırlıklarını yapan büyük bir
gençlik topluluğu içinde yer alıyorlardı. Arkalarındaki Gezi
Direnişi'nin mirasını önlerinde akıp giden Rojava Devrimine taşımak için
heyecanla yola koyulmuşlardı. Amaçlarını ve programlarını kamuoyuna
aktarmak üzere Suruç Belediyesi'nin bahçesinde basın toplantısına
başladıktan kısa süre sonra IŞİD emrindeki bir intihar bombacısının
saldırısıyla aramızdan ayrıldılar.
Geçtiğimiz bir yıl boyunca bu IŞİD saldırısının kaynağı, arkasındaki örgütsel, lojistik ve operasyonel ağ ortaya çıkarılmadı. İktidar bu büyük insanlık suçunun faillerini bulup yargılama yolunu açmak yerine, katliamdan hayatlarını kaybedenleri sorumlu tutmaya yeltenecek kadar alçaldı. Oysa birbirini izleyen intihar saldırılarıyla ilgili olarak basına sızan bütün emniyet ve yargı belgelerinin gösterdiği gibi, Suruç Katliamı'nın failleri, 5 Haziran 2015 Diyarbakır katliamının failleriyle aynı yerel IŞİD ağının içinde yer alıyorlardı. Etkin soruşturma yapılmaması, hatta solu, sosyalistleri, Kürtleri ve Alevileri hedef aldığı ölçüde bu IŞİD ekibinin önünün açılması, her katliamı ötekine bağlayarak intihar saldırılarını 10 Ekim Ankara Katliamına ve izleyen diğer katliamlara taşıdı.
İktidara egemen olan "taşları bağlayıp köpekleri salıverme" tutumu bugün de sürüyor. Geçen bir yılda 33 yurttaşının katillerini ortaya çıkaramamanın utancıyla başlarını öne eğmesi gerekenler, katledilen yoldaşlarını anmak üzere Amara Kültür Merkezi'nde bir araya gelenleri ablukaya alıyorlar.
Saray'ın 28 Şubat 2015'te aralanan çözüm kapısını kapatıp, müzakere masasını devirerek açtığı savaş kapısından giren mahşerin dört atlısı -istila, savaş, açlık, ölüm- ülkelerimizi dolu dizgin kat ediyor. Kürt halkının özgürlük alanlarını istila hedefiyle başlatılan savaş, binlerce ölümün peşi sıra, ekonomik çöküntü, açlık ve darbeleri peşi sıra sürüklüyor.
Halkların Demokratik Kongresi Suruç şehitlerinin Kobanê yolculuğunu tamamlamaya, yürüyüşün rotasını, Cizre'ye, Sur'a, Silopi'ye, yıkılmış kentlere, Kürt halkının özgürlük mücadelesine uzatmaya kararlıdır.
Halkların Demokratik Kongresi, iktidarı, halklarımızın birlikte, eşit ve özgür yaşam iradesini hedef alan bu katliamı aydınlatmadığı sürece, suç ortaklığının alnıda bir kanlı leke olarak kalacağı konusunda uyarmaya, halklarımızı Suruç Katliamı'nda şehit düşen 33 düş yolcusunu sahiplenmeye çağırmaya devam edecek!
Hiçbir düş yarım kalmayacak!
Geçtiğimiz bir yıl boyunca bu IŞİD saldırısının kaynağı, arkasındaki örgütsel, lojistik ve operasyonel ağ ortaya çıkarılmadı. İktidar bu büyük insanlık suçunun faillerini bulup yargılama yolunu açmak yerine, katliamdan hayatlarını kaybedenleri sorumlu tutmaya yeltenecek kadar alçaldı. Oysa birbirini izleyen intihar saldırılarıyla ilgili olarak basına sızan bütün emniyet ve yargı belgelerinin gösterdiği gibi, Suruç Katliamı'nın failleri, 5 Haziran 2015 Diyarbakır katliamının failleriyle aynı yerel IŞİD ağının içinde yer alıyorlardı. Etkin soruşturma yapılmaması, hatta solu, sosyalistleri, Kürtleri ve Alevileri hedef aldığı ölçüde bu IŞİD ekibinin önünün açılması, her katliamı ötekine bağlayarak intihar saldırılarını 10 Ekim Ankara Katliamına ve izleyen diğer katliamlara taşıdı.
İktidara egemen olan "taşları bağlayıp köpekleri salıverme" tutumu bugün de sürüyor. Geçen bir yılda 33 yurttaşının katillerini ortaya çıkaramamanın utancıyla başlarını öne eğmesi gerekenler, katledilen yoldaşlarını anmak üzere Amara Kültür Merkezi'nde bir araya gelenleri ablukaya alıyorlar.
Saray'ın 28 Şubat 2015'te aralanan çözüm kapısını kapatıp, müzakere masasını devirerek açtığı savaş kapısından giren mahşerin dört atlısı -istila, savaş, açlık, ölüm- ülkelerimizi dolu dizgin kat ediyor. Kürt halkının özgürlük alanlarını istila hedefiyle başlatılan savaş, binlerce ölümün peşi sıra, ekonomik çöküntü, açlık ve darbeleri peşi sıra sürüklüyor.
Halkların Demokratik Kongresi Suruç şehitlerinin Kobanê yolculuğunu tamamlamaya, yürüyüşün rotasını, Cizre'ye, Sur'a, Silopi'ye, yıkılmış kentlere, Kürt halkının özgürlük mücadelesine uzatmaya kararlıdır.
Halkların Demokratik Kongresi, iktidarı, halklarımızın birlikte, eşit ve özgür yaşam iradesini hedef alan bu katliamı aydınlatmadığı sürece, suç ortaklığının alnıda bir kanlı leke olarak kalacağı konusunda uyarmaya, halklarımızı Suruç Katliamı'nda şehit düşen 33 düş yolcusunu sahiplenmeye çağırmaya devam edecek!
Hiçbir düş yarım kalmayacak!
Halkların Demokratik Kongresi Eşsözcüleri
Gülistan Kılıç Koçyiğit
Ertuğrul Kürkçü
--
________
Twitter: @HDK_Kongre @HDKKadin @hdkgenclik