AKP-Saray rejimi 2014 yılında hazırlanan çöktürme
planı ile şehirleri yakıp yıkarak, yüzlerce yurttaşımızı katlederek, Kürt halkını
kendi öz yapısından, kentlerinden koparıp, Kürdistan’ın demografik
yapısını bozmayı hedeflemiştir.
Sur, Yüksekova, Cizre, Nusaybin gibi bu coğrafyada tarihin
bel kemiği olan kadim kentlerde, halkların toplumsal belleği silinmek
istenmekte, halklar kültürel soykırıma uğratılarak beton yığınlarına
hapsedilmeye çalışılmaktadır.
Saldırıya hedef olan bu kentlerin başında 7000 yıllık
kadim tarihin en büyük ve görkemli nişanesi olan Sur gelmektedir. Bin yıllardır
pek çok kültürel farklılığı, halkları, uygarlıkları bağrında büyütmüş olan bu
tarihsel miras 1988’de “kentsel sit alanı” ilan edilmiştir. Temmuz 2015’te ise
Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzajı UNESCO'nun Dünya Kültür
Mirası listesine alınmıştır. Böylesi kültürel öneme sahip olan bir yerdir Sur
ve dün olduğu gibi bugün de kültürel soykırımcıların kıskacındadır.
Sur direnişi sürerken ülkenin
başbakanının "Kentsel dönüşümle, Sur’u yeniden inşa edeceğiz" şeklindeki
sözleri bu korkunç projenin abluka sürecinin en temel hedeflerinden biri
olduğunu, adeta Sur’u yıkabilmek için fırsat kolladıklarını gösteren
açıklamalardır. Yıkımın ardından halkın mahalleleri ranta açılmıştır. Böylece
iktidara yakın bir çevre zengin edilirken, dayanışma içinde yaşayan, kendine
özgü kültürel değerleriyle komünal komşuluklar yaratan topluluklar da
dağıtılmıştır.
Halkların iradesini kırmak için
ablukanın hala devam ettiği mahallelerin yıkılmasının ardından şimdi de yasağın
olmadığı Alipaşa ve Lalebey mahalleleri halkın ve kentteki STK’ların onayı
alınmadan yıkılmaktadır. 90’lı yıllarda köyleri yakılan ve Sur’a yerleşen Kürt
halkının şimdi ikinci kez evleri yakılıp yıkılmakta, öz kimliği yağmalanmak
istenmektedir. Bu saldırı 2016 yılında Sur’u tankla, topla yıkan Çökertme
Planı’nın ikinci aşaması olarak devreye konulmuştur. Yıktıkları Sur üzerine,
şimdi tek tip ve ruhu olmayan adeta betondan mezarlar inşa etmek istiyorlar. Bu
yıkım üzerinden rant elde etmek istiyorlar.
Halkların Demokratik Kongresi olarak
Sur halkına yönelik her türlü irade kırma saldırılarını lanetliyoruz. Sur’a
yönelik saldırıları durdurmak, Sur halkıyla yan yana dayanışma içerisinde olmak
tarihsel mirasa, kültürel zenginliğe, Sur halkına en büyük vefa görevimizdir.
Kültürel soykırım kıskacına karşı üzerimize düşen görevi ifa edeceğimize söz
veriyor, tüm duyarlı kesimleri bu soykırım ve işgal politikalarına karşı Sur
halkıyla dayanışmaya çağırıyoruz.
HALKLARIN DEMOKRATİK KONGRESİ
YÜRÜTME KURULU