SAĞLIK HAKTIR

28.05.2018

HDP sağlığı toplumsal bir hak olarak görür. Sağlık hakkı diğer tüm toplumsal haklarla birlikte ele alır.

Sağlık hakkı için vazgeçilmez olanı sağlıklı varolabilme-yaşama ortamının ve olanaklarının sağlanmasıdır. Birey, toplum ve doğa yararına değil kar amaçlı yapılan her türlü üretim ve hizmet eninde sonunda sağlığa zarar verecektir. Tarım, su, gıda, konut, enerji, imalat, maden, kent, teknoloji, turizm, bilişim, iletişim-haberleşme, eğitim, sosyal güvenlik vb. her alanda kar amaçlı üretim ve kitlesel tüketim anlayışı insanların ve toplumun sağlığı ve doğa için tehdittir. Benzer şekilde tekçi, iktidarcı, eril, insan merkezli, bireyci her türlü yaklaşım da sağlık için tehdittir. Can güvencesizliği ve gelecek kaygısının hakim olduğu, toplumun her türlü şiddet aygıtı ile susturulduğu, insan haklarının yok sayıldığı ve demokrasinin rafa kaldırıldığı ortam sağlık  için tehdittir. Ekolojiye tehdit olan herşey birey ve toplumun sağlığına, birye ve toplumun sağlığına zarar veren her şey ekolojik tahribata yol açar. Tam da bu nedenlerle HDP seçim bildirgesinde yer alan her konu sağlıkla ilgilidir, sağlık mücadelesidir.

HDP, kendi doğasına aykırı kar amaçlı sağlık hizmet üretimini sağlık açısından tehdit olarak görür ve sağlık kurumlarının yeniden asli işlevlerine döndürülmesini öncelikli hedefleri arasında sayar.

HDP, sağlık hizmetinin birey ve toplum üzerinde bir iktidar aracı olarak kullanılmasına, toplum sağlığının kapitalizmin ve iktidarın insafına bırakılmasına karşı çıkar. Sağlık hizmetlerinin parasız ve toplumun gereksinimini esas alarak üretilmesini savunur.

HDP’nin demokratik iktidarında:

• Sağlık hizmetleri, üretimden sağlık emekçilerinin dağılımlarına kadar eşit, ulaşılabilir, anadilinde ve cinsiyetçi olmayan, parasız, nitelikli, toplumda her bireyin “katılımını” esas alan ve insanın yaşadığı her yerde sağlık kurum ve kuruluşunu inşa eden bir anlayışla sürdürülecek.

• Sağlık hizmetlerinin planlanması, uygulanması, değerlendirilmesi ve denetlenmesi süreçlerinin tümü için halkın ve sağlık emekçilerinin katılacağı demokratik bir sağlık sistemi oluşturulacak.

• Sağlık hizmetleri için prim uygulamasına son verilecek.

• Sağlık hizmetlerinde koruyucu ve sağlığı geliştirici hizmetler esas alınacak. Bu amaçla öncelikle “halk sağlığı birimleri” kurulacak. Halk sağlığı birimlerinde sağlığın toplumsallaşması çalışmalarına yer verilecek.

• Kamu hastanelerinde toplumsal yarar esaslı çalışma ilke edinilecek. Döner sermaye, performansa dayalı ücretlendirme, yalın üretim gibi kâr odaklı uygulamalara son verilecek. İlave ücret, katkı-katılım ve her türlü cepten ödemeler kaldırılacak.

* Halkın parasını çarçur eden, kentlerin hafızasını silen, ekolojiyi yok sayan, kar etmeyi temel amaç edinen, sağlık emekçilerini hastaya ve mesleklerine yabancılaştıran, beş yıldızlı otel konforu ve sağlık sorunlarının çözümünün yeni kıbleleri olarak gösterilen devasa şehir hastaneleri projelerine son verilecek, birey ve toplum yararı için toplum ve sağlık emekçileriyle hastanelerin açılmasına ve özelliklerine karar verilecektir.

* Tüm sorumluluğun bireye yüklendiği kişisel korunma değil, kamunun devreye girdiği toplumsal korunma öncelikli olacak. Korkulmayacak, sağlık sorunlarının asıl nedenlerinin üzerine gidilecek.