HDP İstanbul Büyükşehir Belediye Eşbaşkan Adayı Sırrı Süreyya Önder, Beyoğlu'nda bulunan Divriği Kültür Derneği tarafından düzenlenen "Direnmek özgürlüktür" başlıklı panele katılarak sürdürdü. Dernek binasında düzenlenen panele Önder'in yanı sıra Divriği Kültür Derneği (DKD) Genel Başkanı Cafer Çelik, Fotoğrafçı Özcan Yaman ve çok sayıda kişi katıldı. Panelin konusunun “direniş” olduğunu söyleyen ve Madımak’ta 1993’te katledilen fotoğrafçı Mehmet Atay'ın yıldönümü nedeni ile bu paneli düzenlediklerini söyleyen DKD Genel Başkanı Cafer Çelik, Sırrı Süreyya Önder'in de direnişi temsil eden Gezi'nin simgesi olduğunu belirterek, sözü Önder'e verdi.
Gezi'nin simgesi olmadığını, sadece bir “sıra neferi” olduğunu söyleyen Önder, "O direnişte yaşamını verenler o direnişin simgesidir. Benim 2. Bölge Vekili olarak orada olmamam bir saygısızlık olurdu. Ben görevimi yaptım" dedi. Gezi'nin kolektif bir itiraz olduğunun altını çizen Önder, "Genel olarak bizim halkımız söylenir, söylemez bir halk. İlk defa Gezi ile birlikte söylenmeyi bıraktı, doğrudan söylemeye başladı. Aynı zamanda Gezi bize bu güne kadar hiç deneyimleyemeyeceğimiz kadar bir imkan sundu" diye belirtti.
Önder, Gezi direnişinin bir anda ortaya çıkan bir şey olmadığını, toplumun biriken öfkesinin patlaması olduğunun da altını çizdi. "Polis Gezi öncesi toplumsal olaylara o kadar öfke ile müdahale ediyordu ki bunu anlamak mümkün değil. Ana dilde eğitim isteyene, parasız eğitim isteyene, HES için mücadele edene de aynı şekilde müdahale ediyordu. Bunun tek açıklaması polislere sistemin paradigmasının dışında olanların hepsinin düşman olarak tanıtılması. Polislere böyle bir eğitim verdikleri için düşmanca müdahale ediyordu" dedi. Bütün bunların Gezi öncesi rutine döndüğünü ve insanların artık kımıldayamaz duruma geldiğini söyleyen Önder, "İnsanlar, ‘ölümden öte köy yok’ dedirten noktaya geldi ve direnişe geçti. Hükümete yakın medya meseleyi sadece ağaç olarak aldı, ama bu sadece bir ağaç meselesi değil, hükümete bir tepkiydi. Sistemin bize dayattığı yaşam şeklini reddediyoruz haykırışıydı" dedi. İnsanların özgürleşmesinin bu haykırış ile başladığına dikkat çeken Önder son olarak, "Özgürleşme talep etmek ve bunu demokratik bir direniş ile talep etmek insanı özgürleştirir. Özgürleşen insan ise çevresini özgürleştirir" dedi.
Fotoğraf sanatçısı Özcan Yaman da her yıl düzenledikleri fotoğraf sergisinde bir konu belirlediklerini, bu seneki konunun ise “direniş” olduğunu söyledi. Ret fotoğraf olarak, fotoğrafın derinliği ile ilgili direniş temalı etkinliği Temmuz ayında düzenlediklerini ifade eden Yaman, gerçekleştirdikleri sergiyi de yine ironik bir şekilde polis saldırısı altında yapmak zorunda kaldıklarını paylaştı. Yaman, "Gezi direnişi bize bir direniş kültürünü bıraktı. Bize forumları getirdi, çünkü en ufak bir şeyde insanlar forum yaparak sorunlarına nasıl çözüm bulacaklarını tartışır duruma geldiler. Bu da kolektif bir yaşam anlayışını bize gösterdi" diye konuştu.
Panel, soru-cevap bölümün ardından sona erdi.
22.02.2014