Ölümlerin sorumlusu savaşta ısrar eden Saray diktatörlüğüdür!

Neredeyse her sabah savaş ortamının yarattığı ağır sonuçlarla uyanıyoruz. Kayseri'de askerleri taşıyan bir otobüse yönelik saldırıda 13 kişinin yaşamını yitirdiği, onlarca kişinin de yaralandığı açıklandı.

Halklarımızı, yoksul evlerini acıya boğan ve adım adım kaygıya sürükleyen bu ortamı hazırlayanlar patlamaların ve acıların sorumlularıdır.

Peş peşe yaşanan patlamalar Türkiye'deki kaos ortamının giderek derinleşmekte olduğunu gösteriyor. Bu kaos ve şiddet ortamından bir an önce çıkmanın yolunu halklarımız birlikte bulmalıdır.

Hükümet, izlediği OHAL ve şiddet politikalarıyla acıların yaşanmasının zeminini her geçen gün artırmaktadır. Ne ekersen onu biçersin! Ülkemizde her türlü demokratik haklar ortadan kaldırılır, OHAL ve KHK'lerle her türlü hukuksuzluk teşvik edilirse sonuçları topluma acı ve gözyaşı olarak döner ve dönmektedir. Milletvekillerini, parti eş başkanlarını, belediye eş başkanlarını, gazetecileri, yazarları, avukatları, öğrencileri sorgusuz sualsiz zindanlara kapatmak şiddeti önlemiyor. Özgürlüklerin kısıtlanması ve ortadan kaldırılması yaşanan patlamaları engellemiyor.

Bu kaos ve şiddet ortamından bir an önce çıkmanın yolu ülkede ve Ortadoğu'da savaş politikalarından vazgeçmekten geçiyor.

Daha fazla demokrasi ve daha fazla özgürlük ülkemizde yaşanan acıları dindirmenin en doğru yoludur. Savaş, şiddet, baskı ve zulüm demek olan OHAL'e, KHK'lerle yol verilen tek adam diktatörlüğüne son verilmelidir. Acıların, ölümlerin, son bulduğu, halklarımızın barış ve demokrasi içinde bir arada yaşadığı bir yaşam için birleşelim, dayanışmayı büyütelim.