Eş Sözcümüz Esengül Demir, 1 Mayıs’a giden süreci Mezopotamya Ajansı'na değerlendirdi.
İSTANBUL - 1 Mayıs’ı yoksulluğun ve açlığın yakıcı bir şekilde hissedildiği bir dönemde karşıladıklarını söyleyen HDK Eş Sözcüsü Esengül Demir, “8 Mart ve Newroz ile başlayan süreç, aynı kitlesellikle 1 Mayıs’a doğru akacaktır” dedi.
İşçiler ve emekçiler, 1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü’nü, ekonomik ve siyasi krizin etkileri altında karşılıyor. 2 yıldır koronavirüs salgını nedeniyle toplu olarak yapılamayan 1 Mayıs İşçi Bayramı için işçiler gün sayıyor. Türkiye’nin dört bir yanında yapılacak eylemler için ise hazırlıklar son sürat devam ediyor. Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Esengül Demir ile 1 Mayıs’a giden süreci konuştuk.
AÇLIĞI HİSSEDİYORLAR
İşçilerin, yoksulların 1 Mayıs’ı yoksulluğun ve açlığın yakıcı bir şekilde hissedildiği bir dönemde karşıladığını dile getiren Demir, “4 bin 253 TL ile geçinmeye çalışan emekçileri düşündüğünüzde, gerçekten de açlık sınırında yaşanıyor. Türkiye’de yaklaşık 20 yıllık AKP iktidarının 2022 yılına geldiğinde, emekçilere, halklara vaat ettiği en önemli şey, yoksulluk, açlık ve savaş politikalarıdır” dedi.
AYAKTA KALMAK MUCİZE
Ülkenin dört bir yanında işçi direnişlerinin var olduğunu söyleyen Demir, “İşçiler geçinemediklerini bu koşullarda hayatta kalma mücadelesi verdiklerini ifade ediyorlar. 1 Mayıs’a giderken de Türkiye’de hemen hemen her sektörde, her alanda büyük bir itiraz, Bir domatesin 7-8 TL olduğu, ekmeğin 4 TL olduğu koşullarda tüm ihtiyaçlarını karşıladığında, işçiler, yoksullar mucizevi bir şekilde ayakta kalabiliyor. Nereye kadar devam edecek, orası da başlı başına büyük bir problem” diye belirtti.
MÜCADELE EDECEK OLANAK ÇOK
Demir, 1 Mayıs’a giden süreçte emek ve demokratik muhalefet cephesinde olanların daha fazla sorumluluk alması gerektiğini vurgulayarak, “Çaresiz kalan kitlelere çıkış noktası, mücadele araçları önerisi içerisinde bulunması gerekiyor. Burada karanlık tabloyu çizerken sanki hiçbir çıkış yolu yokmuş gibi düşünmek doğru değil. Bu kadar çaresiz hissederken, aynı zamanda da mücadele edecek çok da olanak var” şeklinde konuştu.
İŞÇİLER ALANLARA AKACAK
“1 Mayıs’a giderken geçen yıllarla karşılaştırdığınız da kitlelerin 1 Mayıs’ı daha sahiplendiğini, sesini sözünü alanlara yansıtabileceğini düşündüğü bir alan olarak görüyor” diyen Demir, sözlerini şöyle sürdürdü: “Emekçiler, krizin daha da derinleşebileceği, pek çok işletmede de işçi çıkarmaların olabileceği ihtimalinin yüksek olduğunun farkında. Araya bayram tatili girmesine rağmen 1 Mayıs’ın daha yakıcı sorunlarla baş etmek zorunda oldukları için emekçiler alanlara akacaklar. Bunu görebiliyoruz.”
‘YAN YANA GELMELİ’
Demir, 8 Mart’ta Türkiye’nin her yerinde milyonlarca kadının sokaklarda olduğunu, bunun yansımalarını Newroz meydanlarında gördüklerini belirterek, şunları söyledi: “Toplumun ötekilerinin takvimsel önemli günlerde de yan yana gelmesi gerekiyor. 8 Mart ve Newroz ile başlayan süreç aynı kitlesellikle 1 Mayıs’a doğru akacaktır. Sokaklarda, alanlarda çok ciddi bir çalışma yürütülüyor. Türkiye muhalefeti bütün ötekiler her zamankinden daha fazla yan yana gelme ihtiyacını bu dönemde hissediyor ve bunu sokaklara yansıtıyor. HDK bileşenleriyle beraber bütün mücadele alanlarını, odaklarını birleştiren yan yana getiren bir hattan bakıyoruz. Bu coğrafyada yaşayan bütün ötekileri 1 Mayıs alanlarına çağırıyoruz. Gelin el ele, omuz omuza yan yana mücadele edelim.”
Via / MA / Kadir Güney