Metal İşçilerinin Yanındayız!
Grev Haktır Yasaklanamaz!
Metal işçilerinin, patronlara ve sarı sendikaya karşı, insanca yaşayacak ücret ve çalışma koşulları için 2015 yılında başlattıkları direniş halen hafızalarımızda canlı. Bursa, Kocaeli, Ankara, Sakarya gibi illerde büyüyen direnişe karşı, patronlar, Türk Metal Sendikası ve AKP Hükümeti birlikte tavır almış; toplu sözleşmelerin değiştirilemeyeceğini, eylemlerin yasa dışı olduğunu, devam ederse herkesin işten atılacağını söylemişti. Bu tehditlere rağmen “metal fırtına “ya 50 binden fazla işçi katıldı.
2015 yılında direnişle başlayan mücadele süreci şimdi yeni bir aşamaya ulaştı. Birleşik Metal-İş ile Elektromekanik Metal İşverenleri Sendikası (EMİS) arasında aylarca devam eden toplu iş sözleşmesi sürecinde işçiler, haklı ve meşru taleplerinin kazanıma dönüşmesi için mücadele ettiler. Ancak EMİS’in, işçilerin taleplerini karşılamaktan uzak ve oyalayıcı tutumu toplu sözleşme görüşmelerini tıkadı. Bekaert, Asil Çelik, ABB Elektrik, Schneider Elektrik ve Schneider Enerji işyerlerinde çalışan işçiler grev oylaması yaparak grev kararı aldılar.
Metal işçilerinin taleplerini ve grev kararını destekliyoruz!
Patron sendikası EMİS, grev kararı verilen işyerlerinde işçilerin taleplerini karşılamayan “zam” tekliflerinde bulundu. Çoğunluğu 2 bin liranın altında ücretle çalışan işçiler için bu oranların “zam” adını bile hak etmediği açıktır. Patronların teklifi, yoksulluk sınırının altında, sefalet ücretidir!
Metal işçileri ise insanca yaşayacak ücret istiyorlar. İşyerinde aynı işi yapan, aynı yıl işe girmiş işçilerin ücretlerinin aynı olmasını, işyerindeki ücret adaletsizliğinin giderilmesini, işçilerin kıdemlerinin dikkate alınmasını talep ediyorlar.
Metal işçilerinin ücret ve sosyal hak talepleri, yalnızca kendilerinin değil, milyonlarca işçinin ortak talebidir. Grevin başarıya ulaşması, güvencesizliğe ve sefalet ücretine mahkum edilen tüm işçi ve emekçilere, hepimize etki edecektir!
Grev haktır, yasaklanamaz!
Bursa Orhangazi’de bulunan, 674 işçinin çalıştığı Asil Çelik işyerinde, Birleşik Metal İş Sendikası’nda örgütlü işçilerin 18 Ocak 2017 günü başlayacak grevi, aynı gece Bakanlar Kurulu kararıyla ertelendi. AKP
Hükümeti, daha önce de yasal süreçler tamamlanarak alınan grev kararlarını bu yöntemle “ertelemişti”. Gerçekte bir ertelemeyle değil yasakla karşı karşıyayız! Kanunlarda yer alan grev hakkı, fiiliyatta yok!
Hükümet, bu kararıyla bir kez daha patronların safını tuttuğunu ayan beyan ortaya koydu. Toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde patronların bu denli uzlaşmaz ve oyalayıcı olmasının sebebi açıkça görülüyor: Hükümet nasıl olsa “erteler”!
Hükümet’in, grevi “milli güvenliği bozucu” gerekçesiyle yasaklamış olması, Olağanüstü Hal (OHAL) ilanının işçilere ve emekçilere nasıl yansıdığının da somut bir göstergesidir. Yalnızca grev yasağıyla değil, kapalı salon toplantılarından miting ve yürüyüşlere kadar pek çok sendikal faaliyet OHAL gerekçesiyle engelleniyor. OHAL kararının, “işçiye, emekçiye, vatandaşa etkisi olmayacak” söyleminin yalandan ibaret olduğunu görüyor, yaşıyoruz!
İşçi sınıfının taleplerini savunmak, metal işçilerinin haklı ve meşru mücadelesiyle dayanışmak OHAL’de ve her halde görevimizdir.
Halkların Demokratik Kongresi