Değerli Basın Mensupları,

Sizin de takip ettiğiniz üzere, 10 Aralık 2014 tarihinde Rojava’daki kadın devrimini sahiplenmek ve Kobanê’den gelen kadınlarla dayanışmak amacıyla, “Kobanê direniyor, kadın dayanışması sürüyor” sloganıyla başlattığımız çalışmayı, İstanbul Cezayir Toplantı Salonu’nda yaptığımız bir basın toplantısıyla kamuoyuyla paylaşmıştık. Bu çalışmamızın önemli ayaklarından biri ise Suruç’taki çadır kamplarının birinde HDK Kadın Meclisleri olarak bir kadın çadırı kurmaktı. Bu çerçevede Arîn Mîrxan çadır kampında kadın çadırı açarak bu hedefimizi gerçekleştirmiş bulunuyoruz.

HDK Kadın Meclisleri olarak, bundan sonraki çalışmalarımızı koordine edeceğimiz bu çadırda, iller üzerinden kadın meclislerimizi örgütleyerek dönüşümlü olarak kadın çalışmalarımızı buradan yürüteceğiz. Ve aynı zamanda Türkiyeli kadınlarla Kobanêli kadınların dayanışmasını buradan yükselteceğiz. Bu çadırı kurmaktaki bir diğer hedefimiz de savaş ortamından çıkıp gelmiş kadınların kendi özgün ihtiyaçlarını ve çalışmalarını yapabilecekleri, kendilerine ait bir alan oluşturmaktı. Buradaki gözlemlerimizden hareketle bunun ne kadar acil ve temel bir ihtiyaç olduğunu da yerinde görmüş olduk.

Yine “Kobanê direniyor, kadın dayanışması sürüyor” kampanyasının bir diğer hedefi olan sosyal dayanışmayı güçlendirmek amacıyla ilk olarak; HDK İstanbul Kadın Meclisimizin organize ettiği özgün kadın ihtiyaçlarını içeren 1000 adet kadın paketini bu hafta sonu Suruç’a ulaştırmış olacağız. Savaştan en çok etkilenen kesim olan kadın ve çocukların özgün ihtiyaçlarının karşılanması için, ağırlaşan kış koşulları da göz önünde bulundurulduğunda, sosyal dayanışmayı daha da büyütmenin çok acil bir durum olduğunu buradan ifade etmek isteriz. Bir kez daha başta kadınlar olmak üzere bütün duyarlı kesimleri bu dayanışmaya güç vermeye çağırıyoruz. Bizler güç verelim ki Kobanêli kadınlar direnebilsinler.

HDK Kadın meclisleri olarak, kadın cinayetlerinin ayyuka çıktığı, AKP Hükümeti temsilcileri tarafından kadın bedeninin, yaşamının ve kazanımlarının sürekli hedef alındığı, kadının olmadığı bir yaşamın dayatıldığı bu ortamda Kadın Mücadelesinin ve Kadın Dayanışmasının daha da büyütülmesi gerekliliğini bir kez daha buradan ifade etmek istiyoruz. Bu anlamda Rojava’daki kadın devriminden ilham alıyoruz.

Dünyada kadın mücadelesinde yaşamını yitiren bütün kadınları, ortak değerimiz olarak görüyoruz. Bu anlamda 9 Ocak’ta Paris’te katledilen Sara, Rojbîn ve Ronahî yoldaşların katledilmelerinin 2. yıl dönümleri vesilesiyle de bir kez daha onları saygıyla anıyoruz. Fransa’nın bu katliam karşısındaki sessizliğini suça ortak olmak olarak yorumluyor, bu katliamı yapanların bir an önce bulunmasını talep ediyoruz.

YAŞASIN KADIN DAYANIŞMASI
JİN JİYAN AZADİ

HDK KADIN MECLİSİ