Katliamlar Durdurulmalı Demokratik Suriye Kurulmalı
Yaşadığımız coğrafyalarda tarih boyunca onlarca katliama uğrayan Alevi toplumu bu defa da Suriye’de katliama uğramaktadır. 8 Aralık’ta Şam’a giren ve yönetimi devralan HTŞ’nin Suriye’de çoğulcu bir yönetim anlayışı sergilemek yerine kendileri gibi olmayan halklara ve inançlara yönelik tehdit ve katliamları devam ediyor.
8 Aralık’tan bu tarafa özellikle Alevilere yönelik saldırılar gündemden düşmediği gibi üzerine yenileri eklenmektedir. HTŞ bu saldırıları kimi zaman münferit, kimi zaman kontrolsüz güçler kimi zamanda Esad rejimi artıklarının temizliği olarak açıklasa da saldırılarda çoğunlukla masum siviller katledilmekte ve saldırılarda artmaktadır.
SOHR gözlem evinin açıklamaları ve teyit edilen video görüntüleri 2025 yılında insanlığın bir kez daha korkunç bir vahşetle karşı karşıya geldiğini göstermektedir. Bu görüntülerin Dünya’da tepkilere neden olmasından sonra HTŞ yönetimi katliam yaptığı bölgelerde kayıt yapılmasını videoya çekilmesini yasaklamıştır. SOHR Gözlem evinin kayıt altına alabildiği verilere göre 6-9 Mart tarihleri arasında 745 sivil HTŞ çetelerince katledilmiştir.
Türkiye katliamlar tarihinden de bildiğimiz bir yöntemle köyler basılmakta, silah bahanesiyle insanlar kaçırılmakta, yargısız infazlar yapılmakta, insanların bedenleri sokaklarda sürüklenmektedir. Bu vahşetlerin devam etmesi, Alevilerin katledilmesi için Camilerden Cihat çağrıları yapılmakta Emevi zihniyeti ürünü siyasal İslamcı çeteler Alevi köylerini basmakta ve Alevilere yönelik sistematik ve büyüyen bir katliam uygulanmaktadır.
Bu katliamların Türkiye’deki havuz medyası tarafından Esad artıklarının isyanı ve bu isyancıların temizliği olarak verilmesi bunu aşan yerden tüm Arap Alevileri hedef alan köşe yazı ve haberleri maalesef ki hukuki açıdan bir soruşturmaya tabi tutulmadığı gibi Türkiye’deki siyasal İslamcılar tarafından desteklenmektedir.
Bölge ülkeleri ve Birleşmiş Milletlerin öncelikle harekete geçmesi ve acilen katliamların durdurulması gerekmektedir. Bu yaşanan katliam göstermiştir ki Suriye’de yaşayan bütün halklar tehdit altındadır. HTŞ Suriye’de yaşayan Halkların ve İnançların güvenliğini sağlamaktan öte varlığı için bir tehdit oluşturmaktadır.
Bu nedenle öncelikle katliamın durdurulması akabinde de farklı inanç ve kimliklerin yaşadığı bölgelerin güvenliği Birleşmiş Milletlerce sağlanmalıdır. Ortadoğu coğrafyasında yaşananların temel sebebi; Erkek egemen İktidarcı Ulus Devlet yapısı ve kapitalist moderniteye dayalı yönetim anlayışlarıdır.
Tüm Ortadoğu coğrafyasında olduğu gibi Suriye’de de kalıcı çözüm Sayın Öcalan’ın 27 Şubat’ta yapmış olduğu “barış ve demokratik toplum çağrısı”nda işaret ettiği “Demokratik Suriye Cumhuriyeti” ni inşa etmek ile mümkün olabilir.
Katliamı ve katliamcı HTŞ’yi kınıyor, halkımızı katliama karşı ses vermeye çağırıyoruz.
HALKLARIN DEMOKRATİK KONGRESİ