İSTANBUL- İktidarın kadın beyanını yok sayarak erkek egemen sistemi güçlendirmeye çalıştığını dile getiren HDK İstanbul İl Kadın Sözcüsü Didem Acabey, “Kadın mücadelesi ile adım adım kazandığımız bir ilkedir kadın beyanının esas alınması. Kadın beyanı esas alındığında erkek hukuku değil, kadın hukuku, kadın hakikati ortaya çıkacak” dedi.
Kadın mücadelesi sonucu yargı kararlarına da eklenen “kadının beyanı esastır” ilkesi son dönemde AKP-MHP iktidarının hedefinde. Yargıtay’ın 2004’te bir dosya üzerinden “her ne kadar delil olmasa da şikayetçi kadının beyanı esas alınarak sanığın cezalandırılmasına” karar vererek özellikle cinsel suçlarda kadın beyanının esas alınması gerektiğini vurgulamış ve kanıt aramanın işlenen suçun cezasız kalmasına neden olacağı sonucuna varmıştı. Bu ilke daha sonra kadınların mücadelesi sonucu 6284 Sayılı Ailenin Korunması Ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanuna İlişkin Uygulama Yönetmeliği’nin içine de konularak “Koruyucu tedbir kararı verilebilmesi için, şiddetin uygulandığı hususunda delil veya belge aranmaz. Önleyici tedbir kararı, geciktirilmeksizin verilir” denildi.
İlke hedefte
İstanbul Sözleşmesi’nin Cumhurbaşkanı tarafından feshedilmesi ile bu ilke tehlikeye girdi ve çıkarılan yeni yargı paketleri ile cinsel suçlarda delil aranması istendi. Halihazırda yürürlükte olan 6284 sayılı yasaya da aykırı olan bu karara karşı çıkan kadınlar, kadın beyanının esas alınması gerektiğine ilişkin hemfikir.
Kadınlar ilkeye sahip çıkıyor
Bu ilkenin tehlikede olduğu bu süreçte Halkların Demokratik Kongresi (HDK) İstanbul Kadın Meclisi, “Kadın beyanı esastır” adıyla atölyeler gerçekleştirerek tartışmalar yürütmeye başladı. İktidarın ve yargının kadın beyanını yok saymasına ilişkin konuşan HDK İstanbul İl Kadın Meclis Sözcüsü Didem Acabey, erkek egemen sisteminin kendini her alanda inşa etmek için ilk olarak kadının sözünü yok saymaya başladığını dile getirerek, kadınların yıllardır bütün baskılara rağmen “kadın beyanı esastır” ilkesini sahiplendiğini ifade etti.
‘Beyanın esas alınmaması kadına şiddet olarak dönüyor’
“Kadın beyanında ısrar edilmesinin aslında ezen, ezilen ilişkisinden ortaya çıktığını görmek gerekiyor” diyerek ilkenin amacına işaret eden Didem, “Seneler boyunca erkekler entelektüel, siyaset ve tıp alanından yani birçok alanda kendi sözüyle kendi sözünün geçtiği bir yapı inşa etmeye çalışıyor. Yani erkek egemen sistemi. Bugün devletin 4’üncü Yargı Paketi ile geçirdiği çocuk, kadın istismarına, tacize, tecavüze somut delil aranması bunun en iyi örneğidir. Cinsel şiddet suçlarında, taciz ve tecavüz gibi durumlarda kadın bunu beyan ettiğinde, polise gittiğinde, ‘senin rızan vardır, sen yanlış anlamışsındır’ diyerek geri gönderiyorlar. Yani kadının beyanının esas alınmaması kadına şiddet olarak dönüyor. Devletin her mekanizması kadını yine şiddet olarak dönüyor” diye ekledi.
‘Mücadele ile kazandığımız bir ilke’
Beyanlarının esas alınmamasından dolayı kadınların yaşadığı şiddeti tekrar tekrar yaşadığını belirten Didem, bu yüzden ilkeyi savunduklarının altını çizdi. Kadın beyanı esastır ilkesinin “kadınların söylediği doğrudur” anlamına gelmediği hatırlatmasında bulunan Didem, “Olayın yaşandığı ya da yaşanmadığıyla ilgili durumu erkek ispatlayacak. Bunun araştırmaya esas olması meselesi var. Soruşturmanın açılması için de kadının beyanının esas alınması gerekiyor. Kadının beyanının somut delil sayılması gerekiyor. Geçen sene çıkarttıkları 4’üncü Yargı Paketi, kaldırdıkları İstanbul Sözleşmesi aslında devletin sistematik bir şekilde kadını ve sözünün yok saydığının örneğidir. Erkeklerin beyanının esas alındığı bir erkek egemen sistem var. Ünlüyse, hakimse, belli bir kademeye sahipse kadının beyanı yok hükmünde sayılıyor. Göçmen kadınlara yönelik tecavüz ve tacizlerde göçmen kadının sözü geçerli olmuyor. Bir erkeğe bağlı çalışıyorsanız ve o erkek tarafından taciz ediliyorsanız asla sözünüz geçmiyor. Böyle bir coğrafyada bizim kadın mücadelesi ile adım adım kazandığımız bir ilkedir kadın beyanının esas alınması” diye vurguladı.
‘Kadın hakikati ortaya çıkacak’
Kadın beyanının esas alınmamasının erkeklere cesaret verdiğini söyleyen Didem, arkasına cezasızlığı alan erkeğin diğer erkekler ile ittifak halinde olduğunu belirtti. Didem, çözüm önerileri olarak da şunları dile getirdi: “Kadın dayanışması ile mücadeleyi büyüterek aşacağımız bir sorun. HDK olarak birçok yerelde, ilde, ilçede kadınlarla buluşup kadın beyanının esas alınmasına ilişkin konuşup hem deneyimlerimizi aktarıyoruz hem de bu ilkenin önemli bir kazanım olduğunu dile getiriyoruz. Kadın beyanı esas alındığında erkek hukuku değil kadın hukuku, kadın hakikati ortaya çıkacak. Kadın hakikatinin ortaya çıkması için biz adımlar atıyoruz.”
Via/ Jin News