HDP İzmir Büyükşehir Belediye Eşbaşkan adayı Pınar Türk, yerel seçim hedeflerini ETHA'ya değerlendirdi.
Pınar Türk, HDP'nin en geç adaylarından; 1988 İzmir doğumlu, Türkmen Alevilerinden. 2008 yılından buna devrimci mücadelenin içinde olduğunu anlatan Türk, politikaya ilk olarak kadın özgürlük mücadelesiyle başlamış. Kısa süre içerisinde kendini eşitlik ve özgürlük mücadelesi içerisinde bulan Türk, HDP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı.
Pınar Türk, Haziran ayaklanması sırasında onur ve özgürlük için sokağa dökülen milyonlarca insandan biri oldu. Ardından 26 Haziran'da gerçekleştirilen ev baskınıyla gözaltına alındı, tutuklandı. 4 ay tutukluluğunun ardından ilk duruşmada diğer tutuklularla ile birlikte özgürlüğüne kavuştu.
Türk, "Neden adaysın?" sorusuna yanıt verirken, kadınların politika ile kurduğu ilişkiye dikkat çekti. Devrimci mücadele içinde de kadınların yönetme ve karar mekanizmalarında çok aktif olmadığının altını çizen Pınar, şöyle konuştu:
"Siyaset yapmayı biliyoruz aslında. Ancak bilmiyor gibi davranıyoruz ya da bilmediğimizi sanıyoruz. Örneğin, evleri idare eden kadınlar. Halbuki aile, devletin en küçük birimi. Biz bu en küçük birimi yönetiyoruz. Ama iş politik olarak söz söyleme geldiğinde geri planda kalıyoruz ya da geri planda bıraktırılıyoruz."
"Ben bu duruma bir son verilmesini düşündüğüm için aday oldum" diyen Pınar Türk, ekledi: "İzmir'den de bir kadın aklı ve iradesinin oluşması gerektiğini düşündüğüm için adayım."
İzmir'in bir "kadın kenti" olarak bilindiğine dikkat çeken Türk, "Ancak bu 'kadın kenti'nde de her gün kadınlar şiddetin hedefi oluyor, öldürülüyor, cinsel tacize maruz kalıyor, tecavüze uğruyor" dedi.
CHP'li Büyükşehir Belediyesi'nin de "kadın merkezli belediye" propagandası yaptığını kaydeden Türk, "CHP, İzmir'de sadece 2 kadın aday gösterdi. Bu bile tek başına yeterli bir örnek. CHP'nin de gündeminde kadın yok. AKP'nin zaten yoktu" diye belirtiyor.
HDP olarak kadınlar ve tüm ötekileştirilenler için yaşanabilir bir kent tahayyül ettiklerini belirten Türk, şöyle konuştu: "Bunu kadınlarla birlikte yapacağız. Kadınların belediyelerin karar alma mekanizmalarında olması için eş başkanlık sistemini uyguluyoruz. Ancak bu da yetmez. Kadın meclisleriyle kadınların sorun, talep ve çözüm önerileri belediye meclisine taşınacak. Toplumsal cinsiyet eşitliğini gözeten bütçeler yapılacak. Bütün bunları biz kadınlar yapacağız, kentimizi de kendimizi de biz yöneteceğiz."
İzmir'in bir diğer sorununun "kentsel dönüşüm" altında gerçekleştirilen yıkım ve yağma olduğuna dikkat çeken Türk, "İzmir'de de bu yıkımlar, kent yoksullarının, Kürtlerin ve Romanların yaşadığı mahallelerden başladı. Yoksulları, kent merkezlerinden kent dışına sürdüler. Biz HDP olarak halkın barınma hakkından yanayız. Eğer bir değişiklik yapılacaksa bu da ancak yerinde dönüşüm olabilir" diye konuştu.
Türk, Çiğli çöplüğünden Aliağa'daki gemi söküm tesislerine kadar çok ciddi çevre sorunlarının bulunduğunu da hatırlattı, "Bu alanlardaki rehberimiz de ekolojik kent anlayışımız olacaktır" dedi.
HDP İzmir Eş Başkan Adayı Pınar Türk, tüm bunları halkla, kadınlarla birlikte yöneterek yapacaklarının altını çizdi, "HDP ve HDK olarak bizim temel yönetim aracımız, doğrudan demokrasinin en iyi aracı olan meclisler. Bu meclislerle kentimizi ve kendimizi yöneteceğiz" diye konuştu.
Gezi direnişi ile Rojava devrimini hatırlatan Türk, son olarak şunları söyledi: "Gezi ve Rojava bize yol gösteriyor. Ezilenlerin tarihinde umut ışığı olan bu iki gelişmeden öğrenerek seçim sürecine girdik, başarılı olacağımıza, hayatımızı birlikte değiştireceğimize olan inancım sonsuz."
26 Ocak 2014