İNTİHAR DEĞİL CİNAYET! DAYANIŞMA YAŞATIR!

27.02.2020

 

"Bir ülkeyi tanımak istiyorsanız, o ülkede insanların nasıl öldüğüne bakın.''

A. Camus

 

Ülkemiz her yeni güne intihar haberleriyle uyanıyor...Son bir haftada Şırnak, Antalya, Kocaeli, İzmir, İstanbul ve Ankara'da en az 9 kişi geçim sıkıntısından yaşamına son verdi. Ekonomik zorluklar insanlarımızı öldürüyor. Öyle ki basına yansıyan ya da yansımayan onlarca kişi, başta ekonomik kaygılarından dolayı intihar ediyor. Kimisi mektup veya video bırakıyor kimisi sessiz sedasız bu dünyadan göçüp gidiyor..

 

Öğrenci kartında yemek yemek için yeterli parası olmayan, iş arayıp bulamayan Sibel Ünlü'den, kredi kartlarını ev kirasını bakkal borcunu ödeyemeyen Oya Yetişkin  ve kardeşlerine kadar...Geçinemiyorum diyerek yaşamına son veren Hakan Taşdemir'den mobinge maruz kalarak intihara sürüklenen İnan Avşar öğretmenimize kadar...Çalıştığı fabrikaya kendini asan Bayram Kömürcü'nün cansız bedeninin yanında çalışmaya zorlanan arkadaşlarına kadar..  Öğrenci, öğretmen, işçi fark etmeksizin her yerden intihar haberleri ard arda geliyor...

 

Bizler bu ölümlerin nedenini gayet iyi biliyoruz, ülkemizi yönetenler iç ve dış politikadaki beceriksizliğinin faturasını bizlere kesiyor...Herkesi güvencesiz ve yarınsız bırakmak istiyorlar...Her yerde en temel hakkımız olan yaşam hakkımıza saldırıyorlar...İşçi maaşını alamıyor, alsa daha bir ay sonrasını göremiyor. Öğretmenler, akademisyenler barış istediği için  KHK denen lanet kararnamelerle işten atılıyor. Barış imzacısı olduğu için üniversiteden 3 yıl önce KHK ile atılan hocamız Mehmet Fatih Traş yaşamına son vermişti. İki günce ölüm yıl dönümüydü. Barış isteğine sahip çıkıyor, saygısıyla anıyoruz. Sırf muhalif olduğu için  sanatçılarımızın türküleri  susturuluyor, yasaklanıyor.

 

Bizler her gün ölümle burun buruna yaşarken bizleri yönetenler sözüm ona dünyaya meydan okuyor.. Akla, mantığa, bileme uymayan sırf rant uğruna doğayı, insanı, hayvanı ve tüm yaşamı tehdit eden projeler üretmekten de geri kalmıyor...Bunlardan en bilineni Kanal İstanbul .

 

Buradan tekrar sesleniyoruz! Yaşam hakkımızdan ellerinizi çekin! Aciz, başarısız ve saldırgan savaş politikalarınızın faturasını bizler canımızla ödemeyeceğiz...

Her gün ülkenin her köşesinde kadınlar öldürülüyor. Hükümet kadın cinayetlerini önlemek için tedbirler almak şöyle dursun egemen erk sistemini dayatıyor. Kadınların şimdiye kadar direnerek elde ettiği kazanımları geri almak istiyor.

Bina tepesinden kendilerini ölüme bırakanların da, tren raylarına kendilerini atarak yaşamlarına son verenlerin de, devlet kurumlarının önünde bedenlerini ateşe verenlerin de, iş cinayetlerinin de, kadın cinayetlerin de, depremde, Çığda kaybettiğimiz canlarımızın da  sorumlusu AKP iktidarıdır ve İnsanlarımızı ölüme sürükleyen bu sistem ve yönetenlerdir.

 

Bizler onuruyla yaşayan, alınteriyle geçinen emekçileriz, işçileriz, ezilen halklarız, ne yoksulluğun pençesinde bırakılarak iktidara yandaş oluruz ne de baskı ve zor aygıtlarına boyun eğerek teslim oluruz...Ancak ve ancak hesap sorma bilinciyle tüm bu zorbalıkları yıkmak ve yok etmek için hep  beraber mücadele yürütürüz...Güvencesiz, geleceksiz, yoksul bırakılanlar olmayacağız.

 

Var olan zamlardan bıkmış, geçim sıkıntısı kaynaklı çaresizliğe düşmüş ve yoksulluğun pençesinden kurtulmanın yolunu intihar etmekte arayanlara sesleniyoruz ''Son söz intihar etmek değil. Yalnız değilsiniz, çaresiz değilsiniz, değiliz. Son sözümüz hep beraber bu  kokuşmuş düzenlerini dayanışmayla, direnerek, örgütlenerek yıkmaktır.''

 

DAYANIŞMA YAŞATIR!

İNTİHAR DEĞİL CİNAYET!

 

 

HDK İSTANBUL MECLİSİ