Ekoloji Meclisimizin 3-5 Haziran 2022 tarihlerinde gerçekleştireceği “Halkların İklim Konferansı” için basın toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıya Eş Sözcülerimiz Esengül Demir, Cengiz Çiçek ile birlikte HDK Ekoloji üyeleri, HDP Ekoloji Komisyonu Eş Sözcüsü Naci Sönmez katılım sağladı.
İklim krizini aşmak sistemi değiştirmek için Halkların İklim Konferansına çağırıyoruz.
Küresel iklim değişikliği ekolojik yıkımın artık geri dönüşü mümkün olmayan bir düzeyine varmak üzere. İklim krizini tüm dünyada yangınlar, seller, aşırı sıcaklar, şiddetli fırtınalar ve bunların yıkıcı sonuçlarıyla yaşıyoruz. Toplumun ihtiyaçlarından ve doğanın sınırlarından tamamen kopmuş, temel güdüsü olan azami büyüme ve tüketim olan kapitalist sistem bir avuç zengin için cennet yaratırken geriye kalan bütün canlılar için cehennem yaratıyor, sadece insanlar için değil diğer canlı türleri için de kıyamet yaşanıyor. 2020’de iklim felaketleri sebebiyle 350 bin kişinin hayatını kaybettiği, en az 17 milyon kişi de evlerini terk etmek zorunda kaldığı açıklandı. Covid-19 salgınının başından beri iklim krizi kaynaklı felaketlerin 139,2 milyon kişiyi etkilediği, 17 bin 242 kişinin ise hayatını kaybetmesine neden olduğunu açıklandı. 2008’den beri her yıl 20 milyondan fazla insan aşırı hava koşulları nedeniyle ülke içinde yerinden oldular. Ormansızlaştırma, turbalıkların ve tropikal ormanların katledilmesi, permafrostların çözülmesi gibi durumlar her geçen gün artarak devam ediyor. Bunlara bağlı olarak içinde bulunduğumuz son yüzyılda 50’nin üzerinde türün yok oldu. Küresel ölçekte izlenen 4 bin 392 canlı türünün 21 bin popülasyonun 1970- 2016 yılları arasında yüzde 68 azaldığı tespit edildi.
Elbette bütün bu felaketler herkesi aynı oranda etkilemiyor. Ekolojik yıkım ve iklim krizinin sonuçlarından küresel eşitsizlik ve adaletsizlik piramidindeki konumlarına göre etkileniyor herkes. Dünyada da iklim krizine karşı mücadele ve çare arayışları da buna göre şekillenmektedir. Birleşmiş Milletler çatısı altında sürdürülegelen iklim zirveleri şimdiye kadar hiçbir çözüm üretememiştir. Yayınlanan raporlar kırmızı alarm verirken yapılan anlaşmalar hükümsüz olmuştur.
Emperyalist merkezlerde “yeşil yeni düzen” adı altına gündeme getirilen programlar, krizle mücadeleyi sermayenin çıkarları çerçevesinde tutmaya ve emperyalist dünya sistemini yeni bir sömürgecilik biçiminde reorganize etmeye yönelik bir program niteliği taşımaktadır. Genel olarak da iklim politikası konusunda şirketlerin ve onların sivil toplum örgütlerinin söylem ve politikaları etkili olmaktadır. Mevcut toplumsal ve ekolojik krizin müsebbibi olanların halkların ve doğanın yararına çözüm geliştirmeyecekleri açıktır.
Bu nedenle HDK programımızda ifade edilen Yeni Yaşam anlayışı temelinde halklardan ve doğadan yana iklim politikasının geliştirilmesini sağlamak, bu temelde bir araya gelen bireyler, örgütler olarak kendi anlaşmamız, kendi imkanlarımız ile kendi yolumuzu örmek için Halkların İklim Konferansında bir araya geleceğiz. Konferansımız, 2010 yılında Eva Morales liderliğindeki Bolivya’da gerçekleştirilen İklim Değişikliği ve Toprak Ana’nın Hakları Dünya Halk Konferansı’ndan feyz almaktadır ve onun bir devamı olarak görmektedir. Konferansımız, emperyalist kapitalist merkezlerdeki “yeşil yeni düzen” programlarına karşı halklardan ve doğadan yana bir yeşil yeni düzen paradigması geliştirmek için atılan adımlardan biri olacaktır.
Bu amaçla birçok ülkeden düşünürler, ekoloji örgütlerinin temsilcileri ile birlikte 3-4-5 Haziran günlerinde İstanbul’da bir araya geleceğiz. Konferansımız paneller, atölyeler ve forumlar olarak, online ve yüzyüze etkinlikler biçiminde gerçekleşecektir. Bütün ekoloji örgütlerini, bireyleri konferansımıza katılmaları, kendi paradigmamızı, kendi yolumuzu inşa etmeye katılmaya, yeni yaşamı birlikte örgütlemeye çağırıyoruz.
Halkların Demokratik Kongresi
Ekoloji Meclisi