'Hrant'ın ve Faili Meçhul Cinayetlerin Hesabı Sorulmadığı İçin Yeni Katliamlar Yaşanıyor'
17.01.2015
HDK Genel Meclis toplantısı, HDK Eş Sözcüler Sebahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü'nün katılımıyla Divriği Kültür Merkezi'nde yapıldı. Oluşturulan divanın ardından Cizre' de katledilen yurttaşlar için yapılan saygı duruşu ile devam eden toplantıda açılış konuşmasını yapan HDK Eş Sözcüsü Ertuğrul Kürkçü, verilen mücadeleye bugün itibariyle bakıldığında zorlu bir sürecin kendilerini beklediğini söyledi.
'Türkiye'yi ileriye taşıyan HDK'dir'
Türkiye'yi barışa götürecek olanların Kürt gençleri olduğunu dile getiren Kürkçü, ortada duran tabloda önlerini açan ferah bir yol olmadığını; ancak yol almak zorunda olduklarını belirterek, "Zaten varlık sebebimiz yol almaktır" dedi. Kürkçü, HDK'nin giderek güçlendiğini ve bunun da kendilerine umut verdiğini söyledi. HDK'nin Türkiye'de çözüm olma umudu taşıdığını ifade eden Kürkçü, "Hemen sonuçlar alamadığımız ama stratejik bir çalışma ile hareket ettiğimizde sabırla sırasıyla elde edilen sonucun bizim emeğimizin sonucu olduğunu göreceğiz. Hareketimizin temellerini bu önümüzdeki 6 aylık süreçte daha sağlam ileri götürmeliyiz. Her gerici müdahaleye özgürlükçü bir müdahale ile karşılık vermeliyiz" diye konuştu.
'Katliamlara karşı örgütlü olmalıyız'
Kürkçü' nün ardından söz alan Sebahat Tuncel ise 2011'den bu yana önemli kazanımlar elde edildiğini; ancak daha kat etmeleri gereken çok yol olduğunu belirtti. Toplantı tarihlerinin katliam ayı olan Ocak ayına denk geldiğini hatırlatan Tuncel, "Almanya, Fransa ve Türkiye'nin ortaklığı ile işlenen 9 Ocak katliamı hala çözülmeden geçtiğimiz günlerde Charlie Hebdo katliamı yapıldı. Biz ilk Paris katliamında bunun devam edeceğini söylemiştik ve öylede oldu. Charlie Hebdo'ya saldırı yapıldı. Bu saldırıyı Paris birinci katliamından bağımız ele almamak gerekir. Özelikle Avrupa, Amerika ve Türkiye'nin tutumları herkesi tehlikeye sokuyor. Yine 19 Ocak'ta Hrant Dink ve 18 Ocak'ta ise Bınewş Egal katledildi. Ciddi anlamda tehlikeyle karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz. Bu katliamların olmaması için daha örgütlü olmalıyız" şeklinde konuştu. PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Paris'te katledilen üç kadından biri olan Sakine Cansız'ın katledilmesinin Birinci Dünya Savaşı'na neden olan veliahtın öldürülmesinden daha önemli bir katliam olduğunu söylediğini aktaran Tuncel, yapılan katliamlar karşısında Öcalan'ın barışı ne kadar önemsediğini bir kez daha ortaya koyduğunu söyledi.
'Katliamlar devlet politikasıdır'
Cizre'de yaşanan katliamlara da değinen Tuncel, Son bir ay içerisinde 6'sı çocuk olmak üzere 7 yurttaşın katledildiğini hatırlattı. AKP'nin gayri ciddi bir yaklaşımla, "ikiyüzlü" politikalarla yoluna devam ettiğinin altını çizen Tuncel, AKP Hükümeti yetkililerinin, Cizre katliamlarına dair "Cizre' deki olaylar provokasyondur" açıklamalarını eleştirdi. AKP'ye "Provokasyon ise kim yaptı? Sizin sorumluluğunuzda ortaya çıkarın. Olayın tanıkları var" sözleriyle seslenen Tuncel, "Kürdün tanıklığı kabul edilmez politikası devam ediyor. Ayrıca İHD'nin de raporu var. Cizre'nin mutlaka gerçekliğinin ortaya çıkarılması gerekir. Hür Dava Partisi ile YDG-H arasında bir kavga olduğunu söylediler; ancak bu yanlış bir bilgidir, bu bir devlet politikasıdır" ifadesinde bulundu.
'Senin ülkende çocuklar katlediliyor'
Cizre'de yaşanan olayların "çözüm" sürecini belirler nitelikte olduğunu kaydeden Tuncel, konuşmasına şöyle devam etti: "Cizre' de yaşanalar sıradan bir olay değil. Katliamlara davetiye çıkaran katliamlara verilen cezasızlıklardır. İç güvenlik paketi ile katliamlar güvence altına alınıyor ve kamu adına insanlar katlediyorlar. Ancak biz bunu kabul etmiyoruz. HDK olarak Türkiye'nin her yerinde çalışmaya devam edeceğiz çünkü barış sürecini önemsiyoruz. Ancak AKP Hükümeti hiçbir zamana sorumluluk üstlenmiyor. Sürekli sorumluluğu birilerine satıyor. Davutoğlu'nun sadece Filistin'de katliam olduğunda konuşmaya başlıyor; ancak birileri de çıkar derki 'Dön bir kendine bak, senin ülkende çocuklar katlediliyor gazeteciler tutuklanıyor' der. Davutoğlu bırakın özür dilemeyi bir başsağlığı dahi dilemedi."
'Mücadeleyi yükseltmek zorundayız'
Tuncel, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imparatorluk hayali ile yoluna devam ettiğini söyleyerek, "Eğer imparatorlukların baskıcı ve otoriter rejimi kendini ayakta tutabilseydi, şu an parçalanmamış olacaktı Osmanlı İmparatorluğu" dedi. HDK'nin üzerine düşenin mücadeleyi yükseltmek olduğunu söyleyen Tuncel, "Umutlu olmalıyız Şengal'de Kobane'de baskıcı, faşist ve barbar güçlere karşı özgürlük mücadelesi verenler var, bu yüzen umutluyuz ve mücadele vermeye devam edeceğiz" diye konuştu. AKP Hükümeti gibi paket yasalarının olmadığını söyleyen Tuncel, "Bizim paketlerimiz yok, bizim tek paketimiz var o da AKP'yi paketlemektir" dedi.
HDK Eş Sözcüleri Sebahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü'nün konuşmalarının ardından, HDK Genel Meclis toplantısı basına kapalı biçimde devam etti.