HDP Eşbaşkanları Ertuğrul Kürkçü ve Sebahat Tuncel, Urla'da HDP'lilere yönelik gerçekleştirilen saldırıya ve gündemdeki konulara ilişkin HDP Ankara il binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıda ilk konuşmayı yapan Kürkçü, medyaya baktıkları zaman saldırının hiç olmamış gibi gözüktüğünü söyledi. Kürkçü, "Şişli'de bunca yaşanmışlıktan sonra 'hepimiz Ogün Samast'ız' pankartını açarak sözüm ona ifade özgürlüğünü kullanan bir güruhun buna cesaret etmesi bir cüret ifadesidir. Aynı cüretin sahipleri Kadıköy'de seçim otobüsümüze saldırmışlardır. Aynı saatlerde Urla'da son derece vahim bir saldırı oldu" dedi. Kürkçü, saldırı sonucunda 9 kişinin yaralandığını şu an için hayati tehlikenin ise olmadığını söyledi.
Kürkçü, saldırıdan sonra kimsenin gözaltına alınmadığını ve kimse hakkında soruşturma açılmadığını vurgulayarak, "Kendi ilçelerinde söz almak için harekete geçen insanları taşlayacaksınız, araçlarını pert edeceksiniz ve hiçbir şey olmamış gibi ne yapıyorsanız onu yapmaya devam edeceksiniz. Burada gördüğümüz güruh kurt başı işaretleri gösteren bir topluluktur. Bunları şu an için herhangi bir partiye zimmetlemiyoruz. Bu olaylarla ilgili hiçbir partinin kınamadığını, görüş bile beyan etmediğini belirtmek isteriz. Susuyorsanız onaylıyorsunuz demektir. O zaman kurt başları ve 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' sözü yerini bulur. Ben partilerden 'bu yapılanlar demokrasiye saldırıdır' demelerini bekliyorum. Öyle anlaşılıyor ki; Sayın Bahçeli'nin sık sık yakındığı gibi 'içimizdeki ajanlar' sözünde olduğu gibi kimi unsurlar bunu yapmıştır. Kim çözüm sürecine karşı ise kim Kürt meselesinin barışçıl yönden çözümüne karşı olduğunu belirtmişse onlar bu saldırının içindedirler veya onaylamaktadırlar" diye konuştu.
Kürkçü, kendilerinin saldırıyı "Gladio saldırısı" olarak kodladıklarını vurgulayarak, "Devletin örgütlerini de bu suçla ilişkili olduğuna işaret etmek istiyoruz. Çünkü bir gün önce Urla'da bu etkinliğin yapılacağı İzmir Emniyeti ile paylaşıldı. Ancak arkadaşlarımıza 'Urla'da her şey kontrol altındadır' denilmesine rağmen bunlar olmuştur. Polis taşlayan gruba karşı hiçbir önlem almadı. Araçlarından inen arkadaşlarımıza gaz sıktı ve saldırdı. Onların etkinliğinin gerçekleşmesi için tedbir alacağına oradan uzaklaşmaları için onları ikna etmeye çalıştı" diye konuştu. Kendilerinin hiçbir yeri terk etmeyeceklerini ve yaşadıkları her yerde siyaset yapacaklarını belirten Kürkçü, "Sözümüzü ve programlarımızı terk etmiyoruz. Karadeniz'de uğradığımız saldırının benzeridir. Bize 'Urla özel harekatın ve psikolojik harekatın özerk bölgesidir' denilmek isteniyor. Öyle mi? Biz bunu takmıyoruz" dedi.
Kürkçü, Urla İlçe Emniyet Müdürü ve İzmir Emniyet Müdürü hakkında bugün suç duyurusunda bulunacaklarını belirterek, "AKP'yi uyarıyoruz. Böyle başlarsa böyle gider. Böyle başlamasını istemezdik, madem yaptınız böyle gitmemesi için tedbirinizi alın. Her hükümetin görevi yurttaşların özgürlüklerini diledikleri gibi kullanmalarına ilişkin tedbir almaktır" dedi. Kürkçü, "Bize marifet mi göstermek istiyorsunuz. Savaşı mı başlatmak istiyorsunuz. O savaşta sizi en önde görmek isteriz. Alnınızdan kurşunu yiyip tabut içinde gelmenizi isteriz. Ama bunu yapmazsınız, çoluk çocuğu kışkırtırsınız kendiniz bir eli yağda bir eli balda haramzadeler. Siz kendi savaşınızda boğulursunuz" diye konuştu. Kürkçü, Kürt halkının bütün provokasyonları boşa çıkaracağını söyledi.
"Siz vatanınızı çok seviyorsanız Urla'nın uluslararası sermayeye parsel parsel satılmasına ses çıkarırdınız" diyen Kürkçü, kimsenin kendilerine siyaset yapma yeri gösteremeyeceğini ve her yerde siyaset yapmaya devam edeceklerini söyledi. Kürkçü, "Bu zihniyeti Ege Denizi'nden dökeceğiz. Böyle bir zihniyet artık Türkiye'de yaşam hakkına sahip değildir" diye konuştu. Kürkçü, kışkırtmalara kapılan yurttaşlara da seslenerek, "Evladınızı savaşta kaybetmek yerine insanlar size fikirlerini getirdiğinde bunları tartın. Bunları beğenmiyorsanız onlara destek olmazsınız beğenirseniz ise yanında yer alırsınız" ifadesini kullandı. Kürkçü, HDP'nin kendisini bir etnisite ile özdeşleştiren bir parti olmadığını söyledi. Kürkçü, "Uyarıyoruz hükümet tedbirini alsın gladioda aklını başına alsın" dedi.
Kürkçü'nün ardından konuşan HDP Eşbaşkanı Sebahat Tuncel ise, Agos gazetesi önünde yaşananların çok vahim bir durum olduğunu ve bunun sadece Ermeni yurttaşlara yönelik bir mesaj olmadığını kaydetti. Tuncel, "Türkiye'de çok ciddi sorunlar var. AKP iktidarı da süreci ilerletmek istememektedir. AKP bir korku ile kendisini korumaya çalışmaktadır. Korkunun demokrasiye faydası yoktur. AKP kendini garanti altına almaya yönelik çalışma yapıyor. MİT yasası da budur. Türkiye halklarının beklentisi MİT'i değil sürecin güvenceye alınmasıdır. Yapılması gereken şey yasal adımların atılmasıdır. Ama ne yazık ki; buna ilişkin hiçbir şey görmüyoruz. Buradan cesaret alıyorlar. Urla'da polis neredeyse saldırıyı teşvik etmektedir" diye konuştu. Tuncel, Ege halkının da bu yaşananları kabul etmeyeceğinin altını çizdi.
8 Mart'a az kaldığını ve etkinliklerin başlayacağını belirten Tuncel, "AKP döneminde kadına yönelik şiddet her zamankinden daha fazla arttı. 8 Mart haftasında hem kadına yönelik şiddet konusunda sözümüzü söyleme hem de kadının eşitlik mücadelesini görünür kılacağız. Kabataş olayında yaşanan tartışmalar ciddi sorun oldu. Erkeklerin beyanı noktasında çok başka yerlere çekildi. Erkekler kadın bedeni üzerindeki beyanlarına son vermelidir. Erkekler artık sussun. Onlar konuştuğu sürece kadınlar daha fazla şiddete maruz kalıyor" değerlendirmesinde bulundu. Tuncel, Meclis üyelikleri konusunda fermuar uygulaması yaptıklarını bunun da Türkiye'de ilk olduğunu söyledi.
Kürkçü ve Tuncel açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Dinlemelere ilişkin soru üzerine Tuncel, "Türkiye'de diğer listeyi de bekliyoruz artık. Bu dinleme mevzusu yeni değil. Daha önceden de çıktı. Genelkurmay'ın dinleme arşivinde de ismimiz çıktı. Paraleli olanı olmayanı bizi dinliyor. Bundan 2 ay önce sekreterime savcılıktan dinlendiğine dair belge geldi. Bu çok hukuksuz bir durumdur. Acaba kaç tane liste var ve ne kadar insan dinlendi. Bu Türkiye'nin ne hale getirildiğini gösteriyor. Bizi dinleyenler bu saldırıları yapanlar için de gereğini yerine getiriyor mu? Getirmiyor. Biz yaptığımız şeyi açık söylüyoruz. İçimiz de dışımız da bir. Umarım bizim görüşlerimizden faydalanmışlardır. Bir ülke düşünün ki; herkesi suçlu görüyor" ifadesini kullandı.
24.02.2014