17 yaşına kadar Malatya'nın Kürecik ilçesi Daraca köyünde kaldığını ifade eden Çakmak, "Alevi bir ailenin çocuğuyum. Köydeyken Alevilerde başkasını bilmezdim. Alevilik nedir, Sünnilik nedir bilgim yoktu. Çocukluğunun ise İbrahim Kaypakkaya'nın anılarıyla geçti. Sürekli bize anlatılırdı İbrahim yoldaş. Devrimci mücadeleyi oradan biliyordum. Sonrasında 12 Eylül yaşandı. Çocuktum 12 Eylül hafızamda karlar üzeriden çıplak insanların işkence sahneleri olarak kaldı. Her gün evlerimiz basılıyordu" dedi.
"12 Eylül'de sonra artık vatanımızda hayat çekilmez hal almıştı" diyen Çakmak, ailesiyle birlikte 1986 yılında İzmir'e geldiklerini ifade etti. Kendi kültürüyle saf tertemiz bir köylü çocuğu olarak İzmir'e geldiğini belirten Çakmak, "Sanki bir çölün ortasına düşer yapayalnız kalırsın ya... Kime nasıl davranacağımızı bilmiyorduk. Okulu bırakıp tekstil atölyelerinde işe başladım. İzmir'e gecekondulara taşındık. Halen oradayız. Diğer aile bireyleri de çalışmaya başladı. Böylelikle metropolle tanışmaya başladık. Tekstil atölyelerinde yıllarca emeğimiz sömürüldü. 1990 yılında ben hareketle tanıştım. Yavaş yavaş kendimizi tanımaya başladık. Artık o köylü çocukluktan çıkıp kendimize bir alan bulduğumuzu hissediyorduk. Herkesin ailesi gibi benim ailemde çok kaygılar yaşıyordu" dedi.
Daha sonra evlendiğini anlatan Çakmak, "Ben özgür kadını tanıdıkça ve içimde hissettikçe, erkeğin kadına bakış açısını daha iyi fark ediyordum. Eril zihniyeti daha iyi fark ediyordum. Çok sıkıntılar yaşadım. Bir çocuğum oldu, ama tek başına büyüttüm" dedi. 2005 yılında kadın meclisine dahil olduğunu ve örgütlü bir şekilde erkek egemen sisteme karşı mücadele vermeyi amaçladığını anlatan Çakmak, "Bu gün direniyorsak bu kadın dayanışması sayesindedir. Örgütlülüğün şart olduğunu anladım. Erkek egemen sistemi değiştirmek için mücadele etmeliyiz" diye kaydetti.
Geçen yıllar içerisinde eşinden boşandığını ve tekstil atölyesi açtığını anlatan Çakmak şöyle davam etti: "Sonrasında şunu fark ettim. Eşinle ne kadar sorunların olsa da yanında bir erkek olunca toplum sana farklı bakıyor. Sana bakış açısı farklı oluyor. Bir kere Kürtsün, Alevisin insanların çok farklı bakışı vardı. Ben kadın özgürlük bilincimle bunlarla mücadele ettim. Özgürlük mücadelesinden aldığım güçle mücadele ettim, etmeye de devam ediyorum. Özgürlük mücadelesinden aldığımız güçle insanlara eşit bakmaya öğretti."
Bütün dinlerin, dillerin, bütün halkların eşit düzeyde tutan HDP'de olduğunu ifade eden Çakmak, "Özellikle kadın özgürleşmesini en önde tutan, ötekileştirilmiş halkların eşit bir seviyeye getirmek için beraberce metropollerde mücadele edeceğiz. Aleviler olarak HDP'ye birleşmeliyiz. AKP'nin yolsuzluğuna ortada, Alevi katliamların çoğu CHP döneminde oldu. Bunları unutmayarak HDP'de birleşmeliyiz" dedi.
Karabağlar'da kentsel dönüşüme evler tabi tutulduğunu sözlerine ekleyen Çakmak şöyle devam etti: "Bu durum insanları mağdur ediyor. Biz bunların önüne geçeceğiz. Halkla beraber hareket edeceğiz. Hiç bir yeşil alanımız yok. Evde köle gibi çalışan kadınlar için iş imkânları yaratacağız. Her mahallede hava almak için bir yer olmalı. Ama maalesef mevcut olan belediyeler sadece beton yığını oluşturuyorlar. Karabağlar gençliği uyuşturucuya teslim olmuş durumda. Onlar bizim çocuklarımız, emekçilerin, Kürtlerin, Türklerin çocuklarıdır. Bunları görmemiz gerekiyor. Sistemin çocuklarımızı yozlaştırmasına izin vermemeliyiz. Sadece seçimden seçime bizi hatırlayanlara inanmamalıyız. Düşüncesi ne olursa olsun, hep birlikte insanca yaşamak için gelin hep beraber HDP'de buluşalım, omuz omuza mücadele edelim. Kendi çocuklarımız geleceği için, kendi geleceğimiz için."
09.02.2014