AKP-MHP iktidarı uzun süredir "HDP KAPATILSIN" sloganıyla yatıp kalkıyor; “HDP düşmanlığı”nı rejimin bekasının ölçütü haline getirmeye çalışıyor. Dışarıda cihatçı çetelerle gerçekleştirmeye çalıştığı yayılmacı siyaseti iflas eden iktidar; içeride, işsizliğin, yolsuzluğun, kadın cinayetlerinin, adaletsizliklerin içinde yaşam mücadelesi veren işçilere, kadınlara, gençlere ancak “askıda hayat” ve polis şiddetini reva gören, ırkçı-şovenist histeriyi yükselterek “Kürt düşmanlığı” ile toplumu bölmek istiyor.
Rejimin iktidar ortağı partilerin sözcüleri, bu partilerin uzantısı çeteler, yandaş medyanın her günkü seçilmiş konukları HDP'nin varlığını ve meşruiyetini sorgulamaya ve sorgulatmaya çalışıyorlar.
Rejimin emrindeki yargıçlar, milyonlarca yurttaşın oyu ile seçilen HDP Milletvekilleri için fezleke hazırlama yarışı içindeler. HDP Milletvekilleri hakkında fezleke düzenlemek, yargıda terfi ölçüsü haline getirilmiş durumda.
Rejimin bütün unsurlarıyla HDP'yi hedefe koyması boşuna değil. Çünkü HDP, rejimin faşizmi kurumsallaştırma adımlarının önündeki engeldir. HDP halkın siyasete katılımını sadece seçimlerde oy vermeye indirgeyen düzen içi muhalefetin aksine halkı siyasetin öznesi olarak gören; bütün renkleriyle toplumsal muhalefetin, katılımın, eşitliğin, özgürlüğün, barışın partisi olarak; rejimin karşısında mücadele eden, demokrasi güçlerinin birlikte direnişini örgütleyen partidir. HDP halktır; halkın cesaret kaynağıdır, açlık, yoksulluk, işsizlik, zorbalık karşısında tutunacağı dal, mücadeleye katılmak için gireceği mevzidir.
Rejim güçleri bu topyekün saldırıyı, toplumu bir kez daha şovenizmle zehirleyerek, gerçek toplumsal sorunların üzerini örterek, HDP'yi düşmanlaştırarak toplumu ve muhalefet güçlerini bölmek, HDP ve demokrasi güçleriyle düzeniçi muhalefet güçleri arasına bir tecrit duvarı örmek ve böylece hızla çözülme sürecine giren kendi toplumsal desteğindeki erimeyi durdurabilmek için yapıyor.
Bu saldırı HDP ile Türkiye'nin diğer demokrasi güçleri arasına mesafe koymayı hedefliyor. HDP’ye oy vermiş 6 milyon seçmenin politik tercihlerini engellemeyi, halk iradesini, en temel demokratik ilke olan seçme-seçilme hakkını yok etmeyi amaçlıyor. İktidarın yoğun baskı ve engellemeleriyle yapılan son seçimde bile %11,7 oy oranına ulaşan HDP’nin, barış, demokrasi, adalet, özgürlük ve sosyalizm için mücadele eden kitlesini siyaset dışına atmayı, örgütsüzleştirmeyi ve tecrit etmeyi hedefliyor.
Bu saldırı, devlet aklının Kürt sorununa yönelik inkâr ve imha zihniyetinin HDP'ye yönelik boyutudur.
HDP'ye ve toplumsal muhalefet hareketlerine yöneltilen bu tecrit gayreti, İmralı’da Sayın Abdullah Öcalan ile başlatılan tecrit duvarının adım adım toplumsal hayatın her alanına yayılması politikasının bugünkü aşamasıdır. Bugün HDP’ye ve toplumsal muhalefet hareketlerine yönelik saldırılara karşı konulmaz ise aynı tecrit ve sindirme politikaları yarın diğer partilerin ve her türlü örgütlenmenin başına gelecektir. Derneklere kayyum atanması yetkisi bunun en somut kanıtıdır.
HDP'ye yönelik saldırının zemini esasen 2015 yılı 7 Haziran seçimlerinden başlayarak adım adım geliştirilmiştir. Ama dost da düşman da biliyor ki, HDP bu saldırganlık sürecinin her aşamasından yüzünün akıyla çıkmıştır.
Partinin kadrolarına, parti binalarına, parti etkinliklerine yönelen her saldırı; gözaltı ve tutuklama dalgaları, güdümlü yargı süreçlerinde yağdırılan hukuksuz cezalar, partiyi halktan koparma çabaları, rejimin arzu ettiği sonuçları yaratamadı.
Halkların Demokratik Kongresi, HDP’ye yönelen bu saldırının, toplumun bugününe ve yeni bir yaşam temelindeki geleceğine yöneldiğinin bilincindedir. HDP'ye yönelik her faşist saldırı dalgasının bizi de hedeflediğini biliyoruz.
Askeri faşist darbelerin ve onların devamcısı olan iktidarların defalarca parti kapatma, halkın siyasetçilerini yasaklama, tutsak etme saldırılarında olduğu gibi bugün de rejimin "HDP'yi kapatma" odaklı saldırısına birleşik, demokratik mücadelemizle barikat kuracağız. Bütün bileşenlerimizle; toplumsal muhalefet dinamikleriyle en geniş demokrasi güçlerinin birlik, dayanışma ve mücadelesiyle, daha önceki saldırılar gibi bu saldırı dalgasını da püskürteceğiz. Tecrit duvarlarını bir bir yıkarak eşitlik, özgürlük, demokrasi ve barış mücadelesini yükseltmeye devam edeceğiz.
Gerçekten demokratik, özgür, eşitlikçi ve adaletin herkes için olduğu bir ülke istiyorsak terör destekçiliği, bölücülük vb. sözlerle muhalefeti bölmek isteyen iktidarın bu oyununa gelmemek gerekir. Rejimin emir komutasına girdiğini herkesin kabul ettiği yargı sisteminden adil bir karar çıkmayacağı belliyken, bağımsız yargı karar versin diyerek dokunulmazlıkların kaldırılmasına evet dememek gerekir.
Özgür, eşit, adil, geleceği aydınlık bir ülkede yaşamak isteyen herkesi HDP'yi savunmaya; HDP'nin etrafında omuz omuza durmaya çağırıyoruz.
HALKLARIN DEMOKRATİK KONGRESİ VE BİLEŞENLERİ
Demokratik Alevi Derneği
Demokratik Bölgeler Partisi
Devrimci Parti
Ezilenlerin Sosyalist Partisi
İşçi Sözü
Kaldıraç
Komün Dergi
Limter-İş
Partizan
Politika Gazetesi
Sosyalist Dayanışma Platformu
Sosyalist Meclisler Federasyonu
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi
Teori ve Politika
Yeşil Sol Parti