HDK KADIN MECLİSİ: Erkek Devlete Karşı Birlikte Direniyor, Kadın Özgürlüğünü Örgütlüyoruz

25.11.2017








25 Kasım, tam 57 yıl önce  Dominik Cumhuriyeti'nde Trujillo diktatörlüğüne karşı mücadele eden Patria, Minerva ve Maria Mirabel kardeşlerin sistem tarafından katledildiği tarihtir. Mirabel kız kardeşlerin, diktatörlüğün askerleri tarafından, tecavüz edildikten sonra vahşi bir şekilde katledilmeleri, yıllar sonra dünyanın her bir noktasında kadınların mücadelesiyle "Kadına Karşı Şiddetle Uluslararası Mücadele" günü olarak bir direniş haline gelmiştir. Bu vesilesiyle, Mirabel Kardeşler şahsında Türkiye, Kürdistan, Ortadoğu ve tüm dünyada patriarkal kapitalizme, milliyetçiliğe, dinciliğe, faşizme, "nefrete" karşı direnen ve bu uğurda kaybettiğimiz tüm kadınları büyük bir minnet ve sevgi ile anıyoruz. HDK Kadın Meclisleri olarak onların omuzdaşlığını yapmaktan büyük bir onur duyuyoruz.

 

 Bundan tam elli yedi yıl önce yaşanan bu durum erkek-devlet aklının, kadın özgürlüğüne, kadın bedenine yaklaşımının bir teşhiridir. Direnen, mücadele eden, kadın olarak kendi iradesiyle eşit, özgür ve sömürüsüz bir dünya tahayyül eden kadınlara yaklaşım, erkek devlet akıl ve pratiğinde kendine ancak katliam, cinsel şiddetle yer bulmaktadır. Ortadoğulu kadınlar olarak, Kürt, Ermeni, Türk, Alevi, Çerkez, Süryani, Ezidi, Rum, lezbiyen, trans, biseksüel, emekçi, tüm kimliklerde, karşımızda beliren heteroseksist erkek egemenliğinden beslenen zulümdür.

 

    Fakat, devletler zulme soyunduğunda, direnişi giyinmek yine biz kadınların sloganı ve pratiğidir. Devlet aklı kadın aklını yeneceğini sanıp hayatlarımıza saldırmaya çalışmaktadır. Yürütülen politikalar da bunun göstergesidir.

 

Türkiye’de OHAL ile birlikte artan saldırılar tahammül edilemez boyutlara ulaşmıştır. Geçtiğimiz yıl getirilmeye çalışılan çocuk istismarı yasasını, biz kadınlar direnişimiz sayesinde durdurduk. 8 Mart kutlamaları pek çok yerde engellenmeye çalışılsa da, biz kadınlar itirazlarımız ve direnişimiz ile alanlara çıktık ve Taksim'de, Türkiye'de binlercemiz cinsiyetçiliğe, savaşa, beden, emek sömürüsüne karşı dalga dalga itirazlarımızı yükselterek ve umudu büyüttük. "Kadınlar Birlikte Güçlü" yanyana, omuz omuza durmanın gücünü erkek egemenlere gösterdik. Fakat bu direniş, kadın düşmanı politikaları henüz bitirmemiştir. OHAL ve KHK faşizmiyle, saldırılar hızlandırılmış, kadınlar tarafından kabul edilmeyen müftülük yasası, AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın emriyle geçilmiştir. Eğitim müfredatı olanca biçimiyle dinci ve cinsiyetçi muhtevaya büründürülmüş, kadın cinayetlerine rağmen boşanmada "aracılık" tasarısı da gündemdedir. Emekçi, işçi kadınlar üzerindeki yoğun emek sömürüsü, "aileci" bir mantıkla daha da yoğunlaşmış ve "eşit işe, eşit ücret" taleplerimiz torba yasalarla engellemeye çalışılmıştır.

Aynı şekilde, özellikle Kürdistan'da kayyımlarla, KHK'larla kapatılan kadın dernekleri, "erkekleştirilen" belediyecilik anlayışıyla, kadınların dayanışma ve destek ağları kopartılmıştır. Kadın beden teşhiri, cinsiyetçi dil ve tarz; militarizme edilen milliyetçi erkekliğin Kürdistanlı kadınlara karşı katmerli yaklaşımının da göstergesidir.

 

Zulüm büyüktür ama zulmün büyük olduğu her yerde de "İtaat Etmeyen" kadınlarla direniş daha da büyüktür. 21. yy'da pazarlarda satılan, sesi, sözü, yüzü yok sayılan, yasak kılınan kadınlardan Kadın Devrimi'ne ulaşılmıştır. Bu fırsatla Rojava, Demokratik Kuzey Suriye topraklarında bu devrimi var eden Kürt, Ezidi, Alevi, Arap, Hıristiyan, Enternasyonal tüm kadınları bir kez daha selamlıyor, HDK Kadın Meclisleri olarak zulme karşı direnişi giyinmeye devam edeceğimizi ve Kadınların Birleşik Mücadelesiyle kadın devrimini bu topraklarda da var kılacağımızı belirtiyoruz.

 

 

 

Biz HDK Kadın Meclisleri olarak ,

 

Kadına şiddetin kapısını aralayan politikalara karşı ,

Tacize, tecavüze karşı ,

Cinsiyetçi eğitim politikalarına karşı ,

LGBTİ’ lere karşı yürütülen nefret politikalarına karşı

Çocuk istismarlarına karşı ,

Savaş politikalarına karşı ,

OHALE KHK’lara karşı 

Tek dil, tek millet ,tek din söylemlerine karşı ,

 

Faşizme karşı , kadın mücadelesinden aldığımız mirasla tüm renklerimizle ,tüm dillerimizle , farklılıklarımızla alanlardayız .

 

Yaşasın Kadın mücadelesi!

Yaşasın Kadın Dayanışması!