16 Nisan 2016-İstanbul
Bütün kadınlar, basına ve kamuoyuna:
AKP tarafından müjde olarak duyurulan yasalarla kadın emek gücü üzerinde artan sömürü politikaları ile, kadının sadece anne olarak okunması, toplumsal yaşamdan dışlanması ivmelenmektedir. Bu kapsamda gerek esnek, güvencesiz ve sigortasız çalışma koşullarına , kadın işçi ve emekçiler üzerinde artan köleleştirme yasalarına, cinsel saldırılara ve faşizmin kurumsallaştırılma çabalarına karşı HDK Kadın Meclisleri olarak, direnişin öncüsü olmaya, Türkiye’nin pek çok noktasında Taksim başta olmak üzere 1 Mayıs’ta alanlarda baharı örgütleyeceğimizi duyuruyor, bütün kadınları 1 Mayıs’ta alanlara çağırıyoruz.
Karaman’da Ensar Vakfına bağlı bir kurumda açığa çıkan 45 çocuğa cinsel istismar saldırısı, AKP’nin dindar nesil yetiştirme sürecinde çocukları kendi bekası için sömürmeye nasıl açık olduğunu gözler önüne sermektedir. “Hepimiz Ensarız” şiarıyla “bir kereden bir şey olmaz” hatta “Tecavüz ediliyorsa, bize ediliyor”a varan bu aklın iktidarı, kadınlar, çocuklar ve halklar için bir felakettir. Biz HDK Kadın Meclisleri olarak, çocuk şiddetinin erkek şiddetinin bir sonucu olduğu gerçeğiyle de; Saray, AKP, Ensar Vakfı destekçilerini kınıyor, 20 Nisan’da Karaman’da görülecek davaya bütün kadınları çağırıyoruz.
Aynı zamanda Kadın özgürlük çizgimizin ve çocuk hakları noktasındaki yaklaşımımızın tamamen dışında söylem geliştiren Altan Tan’ı da özeleştiriye davet ediyoruz.
Başkanlık rejimine giden yolda, Saray önünde temel engel oluşturan, HDP’nin meclis ve alandaki duruşu, dokunulmazlıkların kaldırılması yoluyla, oluşturulan savaş bloku ile devre dışı bırakılmaya çalışılmaktadır. Son olarak, CHP’nin bu kapsamdaki tutumu da, Saray’a “Seni Başkan Yaptıracağız”ın ifadesinden başka bir tutum değildir. HDK Kadın Meclisleri olarak, 1994 saldırısının demokrasi mücadelesine ne denli zarar verdiğini bir kez daha hatırlatıyor ve demokrasi mücadelesinin öncüsü olmaktan hiçbir koşulda vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha deklare ediyoruz.
Kürt Özgürlük ve Kadın Özgürlük Hareketi başta olmak üzere, bütün devrim ve demokrasi güçlerine karşı, yeniden yürürlüğe konulan siyasi soykırım operasyonları, 2009 KCK tutuklamalarında nasıl boşa çıkarıldıysa, yeni rehin alma politikaları da aynı direnişle boşa düşürülecektir. Merkezi binası hukuksuz bir şekilde basılan, KJA başta olmak üzere yeni siyasi soykırım operasyonlarını kınıyor, ve bütün fiziki tutsak kadınlarla dayanışma içinde olduğumuzu bir kez daha ifade ediyoruz.
Esra Mungan ve Meral Camcı şahsında, barış için direnen bütün kadın ve akademisyenlerin iradesini sahipleniyor, 22 Nisan’da görülecek olan davaya bütün kadınları, barışı ve akademisyenlerimizi sahiplenmeye çağırıyoruz.
Basın özgürlüğü kapsamında tutuklanan, baskı ve sansüre uğrayan kadın gazeteci ve yazarlarımızla dayanıştığımızı, kalemlerini sahiplendiğimizi bir kez daha ifade ediyoruz.
Maraş-Pazarcık, Sivas ve Erzincan hatlarında yapılması planlanan AFAD kamplarının, demografik yapıyı Selefi bir anlayışla değiştirmeye yönelik, Aleviler üzerinde yeni asimilasyon ve katliam politikaları uygulanmaktadır. Bütün bu politika aynı zamanda, kadın düşmanı çizgi ile birleştiğinde kadınlar üzerinde yeni baskı, cinsel istismar politikalarını da beraberinde getirmektedir. HDK Kadın Meclisleri olarak, Alevi kadınların ve halkların yanında direnişi sahipleniyor, bulunduğumuz her alanda aktif bir bileşeni olduğumuzu deklare ediyoruz.
Bütün dünya genelinde artan emperyalist savaş politikalarının bir sonucu olarak, kurulan kirli pazarlıklar sonunda mültecileştirme politikası hız kazanmış ve mülteciler üzerinde sömürü ve düşmanlık politikaları da artmıştır. Bu kapsamda savaşların iki kere mağduru olan, cinsel saldırılar, ağır yoksulluk başta olmak üzere çeşitli fiziki ve psikolojik saldıra maruz kalan mülteci, göçmen kadınlarla dayanışıyor, sağlık, barınma ve ucuz emek gücü olarak görülme politikasına karşı eşit çalışma koşullarının sağlanması noktasında mücadelemizi sürdüreceğimizi deklare ediyoruz.