Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Genel Meclisi 28 Şubat'ta İstanbul'da gerçekleştirdiği, 6. Dönem 2. Toplantısı gündeminde ele aldığı konular üzerinde görüş birliği ile aşağıdaki sonuçlara ulaşmıştır.
1. AKP iktidarının Türkiye ve Kürdistan'da halklarımızın
haklarına ve özgürlüğüne, demokratik kazanımlarına karşı sürdürdüğü saldırılar
ve devletin bu saldırıları sürekli kılacak şekilde yeniden örgütlemesi ülkeyi
büyük bir hızla bir olağanüstü rejime, faşizme sürüklemektedir. Öte yandan Kürt
halkına karşı bir soykırım karakterine bürünen “çöktürme harekâtı” çerçevesinde
sürdürülen kent kuşatmaları, katliamlar ve bastırma operasyonlarına karşı
direniş halkın desteğini kazandıkça saldırılar vahşet boyutlarına ulaşmaktadır.
2. Ana muhalefet partisinin, AKP iktidarının ve Saray’ın sınır
tanımayan zorbalığına “terörizmle mücadele” gerekçesiyle gösterdiği hoşgörüye
karşın halklarımız arasında direniş eğilimi belirginleşmekte, faşizan
uygulamalara karşı koyma, demokratik kazanımları koruma ve geliştirme iradesi
giderek güç kazanmaktadır. Savaşa karşı
aydınlar bildirisinin, parlamentodaki bütçe tartışmalarının ya da
Artvin-Cerattepe'deki ekolojik direnişin gösterdiği gibi bütün toplumsal ve iktisadi çelişkiler, eninde sonunda Saray/AKP
egemenliğine karşı mücadele ekseninde kutuplaşmaktadır.
3. Kürdistan'a yönelik savaş uygulamalarının yol açtığı
şiddetin giderek Batıya doğru yayılması, mevsim koşullarının da değişmesiyle
birlikte çatışmaların kırsal alanlara taşması olasılığı AKP’nin ayrım
gözetmeksizin bütün toplumsal muhalefete yönelik diktatoryal uygulamaları ile
birlikte halklarımız arasında Türkiye'nin bir iç savaşa gitmekte olduğuna
ilişkin kaygılar doğurmaktadır. Gidişat kendi haline bırakıldığında bu
kaygıların gerçekleşmesi olasılığı çok yüksektir. Bununla birlikte, Ankara'nın
Suriye ve Rojava Kürdistan başta olmak üzere bölgemizde IŞİD, El Nusra ve
benzeri örgütlerle dolaylı/dolaysız ortaklığa varan mezhepçi iç ve dış
politikası, AKP iktidarının uluslararası güvenilirliğini sarsmakta ve
yalnızlaştırmakta, iktidarın kuvvet merkezi daraldıkça Saray, hükümet ve
AKP'nin değişik fraksiyonları arasındaki çatlaklar derinleşmektedir. AKP'nin
Kürt düşmanlığına dayalı Rojava siyaseti muhafazakâr Kürt güçlerini kendisinden
uzaklaştırırken, Kürdistan'daki direniş giderek meşruiyet zeminini
genişletmekte, mezhepçi saldırganlık Alevilerin ortak mücadele arayışlarını
yaygınlaştırmaktadır. Kürdistan’daki zulme karşı cemevleri ve dergâhlardaki
açlık grevleri bu doğrultuda önemli bir dayanışma dinamiği yaratmıştır.
4. Yeni güç dengeleri, halklarımızın faşizm dayatmalarına
karşı demokrasi, savaş dayatmalarına karşı barış ekseninde ortaklaşması için
elverişli bir ortam yaratmakla birlikte, barış ve demokrasinin yalnızca Kürt
halkının fedakârlıklarına dayanılarak, Batı'da güçlü ve cesur bir halk hareketi
olmaksızın kazanılamayacağı açıktır.
- HDK, ülkenin tamamını kapsayan bir barış ve demokrasi blokunun örülmesinin vazgeçilemez bir zorunluluk olduğu görüşünde ısrarlıdır
- HDK, kendi mücadele zeminlerinde bu blokun bir halk hareketi halinde örülmesi, bu doğrultuda halkın kendi geleceğini tartışarak aldığı kararları uygulayacağı halk meclislerinin mümkün olan her yerde inşasında kararlıdır.
- HDK, halklarımızı bir iç savaştan korumanın en etkin yolunun bir demokrasi ve barış cephesini elbirliğiyle kurmak olduğundan emindir ve çabalarını bu doğrultuda yoğunlaştıracaktır.
- HDK, AKP'nin sermaye talepleri doğrultusunda emeğe karşı planladığı en önemli saldırılar arasında yer alan kıdem tazminatının kaldırılması, kiralık işçilik ve işçi büroları eliyle istihdam gibi uygulamalara karşı mücadelede emek güçleriyle birlikte hareket edecektir.
- HDK, AKP'nin TBMM Anayasa Komisyonu'nu dağıtmasına karşın demokratik ve özgürlükçü bir Anayasa için mücadeleyi parlamento dışında sürdürecektir.
- HDK, dün Cizre’de devletin gerçekleştirdiği vahşetin bugün Sur’da tekrarlanmaması için bu direnişle dayanışmasını büyütmeye kararlıdır, halklarımızı ve tüm demokrasi güçlerini Sur’la dayanışmaya davet etmektedir.
5. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ile 21 Mart Newroz mücadele
günleri bu bağlamda kadınların ve halklarımızın demokratik ve özgürlükçü
enerjisinin Kürdistan ve Türkiye sathında bir araya getirileceği çok önemli
fırsatlardır. HDK, kutlamaların en küçüğünden en büyüğüne kadar bütün yaşama ve
çalışma alanlarında ve bütün eğilimlerin ve muhalefet dinamiklerinin ifade
edilmesine imkân veren yaygın ve içerici bir biçimde gerçekleştirilmesi için
çaba gösterecektir. HDK binlerce Kürt'ün Saddam Hüseyin rejimi altında uğradığı
Halepçe soykırımının yıldönümü 16 Mart anmalarını da, Türkiye devriminin
öncülerinin yok edildiği Kızıldere Katliamının yıldönümü 30 Mart anmalarını
da,12 Mart Gazi direnişini de halklarımızın ve gençliğimizin demokratik ve devrimci
dayanışmasının bir örneği olacak şekilde gerçekleştirecektir.