HDK 18-19 Ekim'de Ankara'da 2. Demokrasi ve Barış Konferansı düzenliyor

15.10.2014

Halkların Demokratik Kongrsi (HDK) Eş Sözcüleri Sabahat Tuncel ile Ertuğrul Kürkçü ve HDP İstanbul Milletvekil Levent Tüzel, 18-19 Ekim tarihlerinde Ankara'da yapılacak 2. Demokrasi ve Barış Konferansı'na ilişkin Tüm Bel-Sen Genel Merkezi binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıda ilk konuşmayı yapan Tuncel, konferansın önemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Tuncel konferans hazırlıklarının 4 aydır devam ettiğini söyledi.

Konferansta, geçen sene 25-26 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirilen birinci Demokrasi ve Barış Konferansı'ndan günümüze Kürt sorununun barışçıl ve demokratik çözümü yolunda kat edilen mesafeyi değerlendirmek, ortaya çıkan yeni sorun ve imkanları gözlemlemek ve süregiden müzakerenin başarıyla sonuçlanmasına katkıda bulunmak için yapılabileceklerin tartışılmasını amaçladıklarını belirten Tuncel, bölgesel dengeleri derinden etkileyen ve dünyada yankı uyandıran IŞİD saldırılarına karşı Kobanê direnişinin Türkiye'de yürütülen müzakere ve çözüm süreci ile bağlı olarak konferans gündemlerinde doğal olarak yer alacağını ifade etti.

"Konferansın önerilen çalışma tarzı katılımcıların, konu başlıklarını 4 çalışma grubu halinde iki gün boyunca yürüteceği tartışma sonuçlarının ortaklaşması üzerine kurulur. Konferasın sonunda, iki günlük çalışmanın ulaştığı sonuçların gerçekleşmesini takip için bir daimi komisyonun oluşturulmasını öngörüyoruz. Bu komisyonun oluşum ve işleyişine konferans katılımcılarının birlikte karar vermesini öneriyoruz" diyen Tuncel, Konferansa çok sayıda sendika, STÖ, meslek odaları, siyasi parti temsilcileri ve çözümden yana tutum sergileyen aydın ismi davet ettiklerini söyledi.

Kürkçü ise, "Biz konferansın Türkiye'yi saran hezeyan dalgası içinde aklın ve iradenin sesi olmasını bekliyoruz" diye konuştu. Devlet söyleminin barışı hükümetin dilinde teslimiyet, itaat olarak tezahür ettiğine vurgu yapan Kürkçü, bunun da her kesimde doğal olarak bir mücadele reaksiyonu yarattığını söyledi. Şu an ihtiyaç duyulan şeyin karşılıklı meydan okumalar değil, ortaya çıkan çözüm dinamiğini ilerletmek ve yapıcı işlerin neler olabileceği hakkında görüş alışverişinde bulunmak olduğunu belirten Kürkçü, "Barış olacaksa, iki tarafa ve hatta iki taraftan da fazla taraf olacaktır. Bu tarafların isteklerinin hiç biri öteki tarafın isteğine uymayacak. Barış bunların bileşkesi olarak ortaya çıkacak. Biz bu bileşkesi sapmış olan istikametinden yeniden barış istikametine doğru çevirmek için konferansın bir basamak olacağını düşünüyoruz" dedi.

Daha sonra sözü alan Tüzel de Türkiye'de iki yıldır bir barış arayışının hem adada yapılan görüşmeler hem de Kürt halkının eşitlikler ve özgürlükler temelinde demokratik yaşam arayışının konuşulup tartışıldığını belirterek, son on gün içerisinde yaşanılanların sürecin ne kadar güçlük ve tehlikelerle karşı karşıya olduğunu ortaya çıkardığını ifade etti. Geçen sene yaptıkları konferans ile yaşadıkları sorunlara işaret ettiklerini belirten Tüzel, 18-19 Ekim tarihinde yapacakları ikinci konferans ile de yine söz konusu sorunları masaya yatıracaklarını söyledi.

"Son on günde yaşadıklarımız büyük kırılmaların yaşanmasına neden oldu. En son Azadîya Welat gazetesi çalışanı arkadaşımızın öldürülmesi, 40 insanımızın olaylarda haytlarını kaybetmesi, OHAL ilanları, yoğun tutuklama furyası ve meclise getirilen güvenlik adı altında hukuku ortadan kaldıran düzenlemeler barışın bir tarafı olan hükümet güçlerinin ne kadar uzak bir politika içerisinde olduğunun işaretleri" diyen Tüzel, Konferans'ta Türkiye'nin barış arayan ve sorgulayan güçlerinin bir araya toplanacaklarını, bir kez daha yaşanılanlardan sonuçlar çıkaracaklarını belirterek, "Konferansımız tüm kesimlere barış ve özgürlükler bağlamında sorumluluklarını hatırlatacaktır. Onun için son derece önemlidir" diye konuştu.

Konuşmaların ardından tekrar söz alan Tuncel, Adana'da gazete dağıtımı sırasında kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce ensesinden vurulan Azadiya Welat Gazetesi çalışan Kadri Bağdu için ailesine ve tüm özgür basın çalışanlarına baş sağlığı dileklerinde bulundu.

15.10.2014