Bizler “Hayır diyen Kadınlar” diye yola çıkıp, çoğalarak Hayırlarımızla (!) hep birlikte hayatlarımıza, geleceğimize, kazanımlarımıza sahip çıkmak istiyoruz.
Peki biz kimiz? Ne istiyoruz? Neden ısrarla, inatla HAYIR! diyoruz?
Bizler farklı inançlardan, farklı etnik kimliklerden, dinlerden, farklı cinsel yönelimlerden, farklı dillerden, farklı parti, sendikalar, kadın örgütlerinden, farklı şehirlerden belki de bugünün en büyük aciliyetlerinden olan iki hecelik bir kelimenin etrafında birleşmiş yüzlerce kadınız. Daha iyi bir yaşam için birbirine umut bağlayan kadınlarız. Milyon yıllık insanlık tarihinde var olma mücadelesinin her türlüsünü yaşayan kadınların bir ardılıyız. Tarih akıp gitti ancak bir kadınların kız kardeşlerimizden devraldığımız umut, direniş ve mücadele geleneğimiz hiç değişmedi. Değişmeyecek.
Bugünse Kadınlar olarak özgürlüğümüzün, özne olmamızın yolunu tıkayacak, kazanımlarımızı yok sayacak " Ohale" de " Anayasaya' da", "Referanduma' da" hayır demek için politik bir özne olarak çıktık yola. Dişimizle, tırnağımızla, bin bir emek ve mücadeleyle elde ettiğimiz kazanımlara el konmasın, hayatlarımız bir adamın iki dudağı arasında olmasın tek adam rejimine HAYIR diyelim diye çıktık yola.
Biz kadınlar bugün referandumda başkanlığa HAYIR! diyoruz. Çünkü biliyoruz, görüyoruz, yaşıyoruz. Geldiğimiz noktada kazanımlarımıza, emeğimize, tarihimize anayasayı şöyle değiştirmek, başkanlıkla demokrasiyi budamak ve o halle haklarımıza el konulması girişimiyle karşı karşıya olduğumuzun farkınlayız. Bu farkındalıkla HAYIR diyoruz.
Başkanlık sisteminin ne anlama geldiğini biliyoruz. Yasamanın, yürütmenin yargının tek adamın elinde toplanmasının siyasetin erkek yapısını nasıl besleyeceğini ve hayatlarımızı nasıl tehdit edeceğiniz biliyoruz. Bizler biliyoruz' ki O hal'de, Anayasada ve hayata geçirmeyi planladıkları tüm politikalarında toplumun erkek egemen yapısını, cinsiyetçi önceliklerini baştan aşağı dönüştürmeyi hedefliyorlar. Bunun için, bizim irademizi ipotek altına alacak, bizi siyasetin nesneleri haline getirecek cinsiyetçi politikalara karşı "Hayır" diyoruz.
Bugün “Hayır” sözünü yükseltmenin bilinci ve zorunluluğuyla çıktık yola. Çünkü bizi kapıda bekleyen tehlikenin farkındayız. Biz kadınlar bu tehlikenin ayak seslerini uzun zamandır duyuyoruz. OHAL denilerek kapattıkları kadın derneklerimizden, saldırdıkları kadın medyalarımızdan, eşbaşkan ve kadın milletvekillerinin tutuklanmasından, kadın temelli yerel yönetim alanlarına saldırılmasından, KHK’larla ihraç edilen, emekleri hiçe sayılan kadınlardan okuyoruz bugün bize başkanlık anlatan zihniyetin alt metnini. Son süreçte kat be kat artan taciz, tecavüz, kadına yönelik şiddet vakalarından, yine aynı şekilde artan kadın cinayetlerinden, trans cinayetlerinden, artan homofobi ve transfobiden biliyoruz bu sürecin biz kadınlar için ne anlama geldiğini.
Ancak bugün Hayır Diyen Kadınların bildiği ve güvendiği bir şey daha var. Biz kadınlar bir araya geldiğimizde önümüzde hiçbir güç duramaz. Biz kadınlar mücadele tarihimiz boyunca ağır saldırılar gördük, bugünde ağır saldırılar yaşıyoruz. Pes etmedik, vazgeçmedik.
Kürtaj yasası dediler; HAYIR dedik. Sokaklara aktık, bedenimiz bizimdir dedik.
Ağır tahrik indirimleri dediler. HAYIR dedik, erkek şiddetini görünür kılıp tahrik indirimlerini gerilettik.
Tecavüz yasası dediler; HAYIR dedik, binlerce kadın meydanları doldurduk, o yasa o meclisten geçmeyecek dedik ve o yasayı meclisten geçirtmedik.
HAYIR DİYEN KADINLAR