HALKLARIN DEMOKRATİK KONGRESİ(HDK) 7. DÖNEM 4. GENEL MECLİS TOPLANTISI SONUÇ BİLDİRGESİ

27.09.2017


    Halkların Demokratik Kongresi Genel Meclisi, 7. Olağan Genel Kurul'dan sonra 4. Genel Meclis toplantısını 24 Eylül tarihinde İstanbul'da gerçekleştirdi. Genel Meclisimiz dünyada ve bölgemizde kaos ve savaş durumunun derinleştiği, olağanüstü gelişmelerin yaşandığı koşullar altında toplandı. Genel Meclisimiz, siyasal ve toplumsal durumu değerlendirerek süreci tartışmış ve önümüzdeki dönem siyasal, toplumsal ve örgütsel görevleri gözden geçirerek aşağıdaki sonuçlara ulaşmıştır.

  * Emperyalist kapitalist sistemin yaşadığı kriz ve kaos her geçen gün daha da şiddetlenmektedir. Toplumsal sorunları gün geçtikçe derinleştiren sistem öte yandan nükleer savaşla halkları tehdit etmekte, silahlanma yarışı tüm hızıyla sürmekte. Ortadoğu ise kriz ve kaosun en şiddetli yaşandığı bölge durumundadır. Bu koşullar içerisinde Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin aldığı referandum kararı meşrudur. Bölgede yaşayan Kürt, Ezidi, Süryani, Türkmen ve diğer halk ve inanç toplulukları, geleceklerine ve nasıl yaşayacağına kendileri karar vermelidir. Ulus-devlet sistemini ayakta tutmaya çalışan Türkiye, İran, Irak devletlerinin bölgeye müdahalesi gayri meşrudur. AKP/MHP ittifakı bölgede savaş ve gerilim politikalarına bel bağlamıştır. Böylece şovenizmi kışkırtarak ayakta kalmaya, ömrünü uzatmaya çalışmaktadır. Adalet yürüyüşü ve kurultayı ile Türkiye halklarına demokrasi ve adalet mücadelesi yürüteceği sözünü veren CHP ise, AKP-MHP ittifakının ve savaş politikalarının yanında durmuştur. Ancak biliyoruz ki, CHP yönetiminin aksine CHP tabanında bulunan ve ona oy veren insanlar ülkede ve bölgede barış istemektedirler.

  * Egemenlerin savaş ve yıkım politikalarına karşı halklar da kendi çözümlerini geçekleştirmeye dönük adımlar atmaktadırlar. Ortadoğu'daki savaşın toz dumanı ve karanlığı içerisinde , halkların özgür ve eşit geleceğinin yeşerdiği bir umut kaynağı olarak Demokratik Kuzey Suriye Federasyonu'nda komün seçimleri yapıldı. Bu tohum halindeki gerçeklik egemenlerin kaos ve savaş politikalarına karşı tüm Ortadoğu halklarının çözüm seçeneği olmakta ve insanlığa moral ve cesaret vermektedir. Sadece Ortadoğu'da değil Avrupa'nın göbeğinde de; Katalan halkı kendi geleceğini belirme ve kendini özgürce yönetmeye dönük adımlar atmakta, buna karşı gelişen baskı politikalarına karşı da direnmektedir.

  * 13 Eylül, Türkiye tarihine eklenmiş yeni bir kara gündür. Kürt siyasetçi Aysel Tuğluk'un annesi Hatun ananın cenazesinde faşizm tüm ortaklarıyla birlikte ırkçılık ve halk işbaşındaydı. Halklara yaşam hakkı tanımayan faşizm, cenazelerin yan yana gömülmesine de izin vermeyecekti. Onlara göre Aleviler, Kürtler ve Ermeniler, Türklerin yanına gömülemezdi. Devlet tarafından örgütlendiği her halinden belli olan bu saldırı iç savaş provası olarak planlanmıştır. Örgütlü faşizm bu saldırı ile esasında en büyük ihaneti Türk halkına karşı yapmıştır. Hatun ananın cenazesinde yaşananlara karşı geliştirilen tepkiler, toplum vicdanının ise her şeye rağmen ayakta olduğunu göstermiştir. Toplumun ihtiyaç duyduğu şey; faşizme ve ırkçılığa karşı, eşitlik, adalet ve kardeşlik temelinde birleşmektir. Bakan Soylu'nun yeni bir Hrant Dink vakası gibi saldırganlarla poz vermesi ise suça kanıt ve faşizmin fotoğrafıdır.
   * Saray faşizmi halklarımızı yoksulluğa, üretici köylüleri iflasa sürüklemektedir. Fındık üreticileri emeğinin karşılığını alamazken üzüm üreticileri de benzer bir durumla karşı karşıyadır. AKP'nin tarım politikaları köylüleri, tarım emekçilerini yoksulluğa ve açlığa mahkum ediyor. Taban fiyatlarına itiraz eden, sokağa çıkan üreticilerin mücadelesini destekliyor, dayanışma içerisinde olduğumuzu belirtiyoruz. Yaygın ve güçlü bir direniş sergileyen Saya işçileri Antep, Adana, İstanbul ve İzmir'de sürdürdükleri fiili grevle haklarını aldılar. Saya işçilerinin mücadelesi, işçileri ve ortak direnişi bölmeye çalışan yaklaşımlara rağmen, sömürüye karşı ortak mücadelenin önemini bir kez daha açığa çıkarmıştır.

  * İktidar krizi gün geçtikçe derinleşen AKP'nin, eğitim politikası bir kez daha iflas etmiştir. AKP iktidarının temel amacı tekçi, dinci, ırkçı, cinsiyetçi, “kindar ve dindar” bir nesil yetiştirmek. TEOG'un kaldırılmasının asıl amacı da öğrencileri imam hatiplere yönlendirmektir. AKP eğitim alanına, kendi geleceğini ve toplumsal tasavvurunu gerçekleştireceği temel bir araç olarak yaklaşmaktadır. Çözüm; halklarımızın, tüm inanç gruplarının ve gençliğin ihtiyacı olan demokratik, katılımcı, parasız, bilimsel ve anadilde eğitim için mücadele etmektir.

  * Kadın düşmanlığını adeta varlık nedeni haline getiren AKP-MHP iktidarı, kadınların yaşam tarzına, tercihlerine, giyimine ve çalışma koşullarına ilişkin açık ve doğrudan müdahalelerde bulunmakta, cinsiyetçi baskıları artırmaktadır. Kadın cinayetlerinin, taciz ve tecavüzün artmasının önünü açan politikalar geliştirmektedir. Genel Meclisimiz, kadın düşmanı politikalara karşı mücadelenin birleşik ve ortak yürütülmesinin yaşamsal önemine dikkat çeker.

  * Genel Meclisimiz; kültürel tarih ve doğaya karşı suç işlemek anlamına gelen Hasankeyf'in ve Sur'un yıkılmasını şiddetle kınamakta, halklarımızı tarihi ve kültürel değerlerimizi sahiplenmeye çağırır.

  * 200 günü aşkın bir süredir devam eden Nuriye ve Semih'in açlık grevi eylemini selamlar ve tutukluluklarına son verilerek işe dönüş taleplerinin yerine getirilmesini bir kez daha belirtir.

  * 8. Olağan Genel Kurul kararı alan Genel Meclisimiz, “Şimdi HDK Zamanı” şiarıyla her düzeyde halkla ve toplumsal dinamiklerle buluşmak, halklarımızın çoğulculuğunu, çok renkliliğini, demokrasi güçlerinin birliğini kongreye yansıtmak için önemli görevler belirlemiştir.

  * Kürt halkını ve özgürlük mücadelesini yalnızlaştırma, izole etme saldırılarının bir kısım sol, sosyal demokrat kesimlerde de karşılık bulduğundan tespitle; halkların ve inançların kongresi olarak HDK'nin Kürt halkı şahsında tüm halklarla kader birliğini bir kez daha vurgular.

  * Genel Meclisimiz faşizme karşı birleşik mücadelede demokrasi güçlerinin en geniş ittifak zeminini oluşturma, Demokrasi Cephesi kurma konusundaki kararlılığını da bir kez daha önemle vurgular.

  Halkların Demokratik Kongresi
  Yürütme Kurulu