Halkların Demokratik Kongresi 8. Dönem 5. Genel Meclis Toplantısı Sonuç Bildirgesi 23 Eylül 2018 / İstanbul

25.09.2018
Halkların Demokratik Kongresi Genel Meclisi, Türkiye’de yerleşmekte olan faşizmin, işçilere, emekçilere, Kürt halkının temsilcilerine, kadınlara, gençlere ve biat etmeyen, direnen, başkaldıran, haklarını arama ısrarından vazgeçmeyen bütün bireylere, gruplara, oluşumlara, demokratik ve devrimci muhalefet hareketine yoğun saldırıların sürdüğü günlerde toplandı. HDK, 8. Dönem 5. Genel Meclisi, ülkenin çeşitli yerlerinde mücadele yürüten kadın-erkek-genç üyelerinin zengin katkısı ile mücadelemizin ufkunu aydınlattı.

Genel Meclisimiz, tarihsel bir yeniden yapılanma içinde olan Türkiye rejimindeki gelişmelerin dünya ölçeğindeki dinamiklerden bağımsız olmadığını saptar. Neoliberalizm olarak bilinen dönemin sonuna gelmekteyiz. Kapitalizm, bugüne kadar yaşadığı çok sayıda bunalımı, yoksul insanlara ve doğaya büyük bedeller ödeterek atlatmayı başardı. Tanıklık ettiğimiz yeni bunalımın, kapitalist/emperyalist metropollerin, özellikle İkinci Dünya Savaşından sonraki on yıllar boyu, sosyalist ülkelerin yarattığı seçeneğin de önemli etkisiyle oluşturduğu ekonomik, politik ve hukuksal paradigmayı parçaladığını görüyoruz. Neoliberal dönemin vahşi önlemlerinin bile aşmaya yetmediği sorunlar karşısında kapitalist dünya, geniş kitleleri zapturapt altında tutmanın araçları olan “zor ve rıza”nın bir yandan daha çıplak ve kaba, öte yandan daha karmaşık yöntemlerini devreye sokuyor. Genel Meclisimiz, Türkiye’deki gelişmelerin bu bağlamda değerlendirilmesi gerektiği görüşündedir. Türkiye’de uluslararası kapitalist koşulların da etkisiyle yürütülmekte olan üretimsiz ve borca dayalı büyüme ekonomisinin sonuna gelinmiş olduğu açıkça görülmektedir. Geniş yoksul yığınların açık bir “geçim krizi” yaşadığını vurgulayan Genel Meclisimiz, Türkiye’nin her geçen gün derinleşen bir toplumsal, politik, hukuksal kriz içinde olduğunu saptar.

Türkiye’nin dört bir yanında, belli bir süredir görülmemiş yoğunluk ve sayıda kitlesel hareketlenmeler olduğunu vurgulayan Genel Meclisimiz, Kocaeli’de çocuğuna zorunlu okul pantolonu alamadığı için canına kıyan İsmail Devrim olayını, bu gelişmelerin bir simgesi olarak görmektedir. Ve önündeki acil yükümlülükleri yerine getirme kudreti gösteremez, çevrelenmek istendiği çaresizlik çemberini kıramazsa, demokratik muhalefet hareketinin akıbetini çağrıştıran bir özellik arz ettiğini belirtir. Devletin yeniden yapılanma süreci; solun, demokratik değerlerin ve sosyalizmin toplum için bir seçenek olmayışını yapısal garantiye alma çabasıyla birlikte yürüyor. Kırk katıra da kırk satıra da karşı olunması gerektiğini anımsatan Genel Meclisimiz, halkların gelecek seçeneğini gündemin merkezine taşıma mücadelesini sürdürme kararını teyit eder. Tek adam rejimi, içerideki sorunlarını ve olası toplumsal tepkileri, bir yandan dış güçlerin komploları yalanıyla, öte yandan komşu halklar ve devletlere yönelik düşmanlıkla baskılamaya, manipüle etmeye çalışmaktadır. Rejim, içeride ve dışarıda her türlü etik, hukuksal norm ve kuralı çiğnemeyi marifet olarak sunmaktadır. İdlib’te eli kanlı çetelere garantör konumuna gelen bir siyasal iradeyle karşı karşıyayız.

Ekonomik krizin başlıca nedenlerinden biri kuşkusuz savaş politikalarıdır. İçeride ve dışarıda halk güçlerine karşı yürütülen savaş ülkenin kısıtlı kaynaklarını sürekli olarak emmektedir. HDP’nin eski milletvekili İbrahim Ayhan’ın sürgünde ölümünün doğal değil tamamen politik bir olay olduğunu belirten Genel Meclisimiz, Ayhan şahsında son zamanlarda yaşamını yitiren insanlarımızın mücadele arkadaşlarına ve ailelerine başsağlığı diler. Hicrî Muharrem ayındayız. Emevi İslam’ının Muaviye ve Yezit devletine karşı, Hüseyinlerin zulme, adaletsizliğe karşı ezilenlerin mücadele davasını selamlayan Genel Meclisimiz, Alevi ve Şii halkımızın bugünün Yezitlerine karşı mücadelesiyle dayanışmasını ifade eder. Sayın Abdullah Öcalan ve yanındaki tutsaklara uygulanan mutlak tecridin kanıksanmaması gerektiğini anımsatan Genel Meclisimiz, İmralı tecridi kalkmadan bu ülkede eşitlik ve özgürlük konusunda anlamlı hiçbir adımın atılamayacağını vurgular. Genel Meclisimiz, Cumartesi Annelerinin 23 yıldır her koşulda sürdürdüğü demokratik, insani eyleme dâhi tahammül etmeyen devletin saldırganlığını kuvvetle kınar ve Cumartesi Annelerinin yanında olduğunu vurgular.

Genel Meclisimiz, geliştirilmeye çalışılan vahşi kapitalizmin bir simgesi haline dönüşmüş, dünya çapında iddialı üçüncü havalimanı yapımını İstanbul gibi bir metropolün ortasında, harcına insan kanı katarak sürdüren siyasi iktidara karşı direnişe geçen işçilerin eylemini selamlar. HDK, siyasi iktidarın saldırılarını göğüsleyecek amaç ve hedeflere sahip bir oluşumdur. Hâlihazırda yeterince bir arada olamayan özgürlük, demokrasi ve emek güçlerinin dönemin gereksinimlerine göre şekillenmesini, bir araya gelmesini, mücadele birliği yaratmasını ve gücüne güç katması için bir önkoşul olan “ortak akıl”ı geliştirmek bakımından Kongremizin özel önemini bir kez daha vurgulayan Genel Meclisimiz, tekliğe karşı çokluğu ortak bir eksende bir varlık olarak oluşturmaya en uygun adayın HDK olduğunu, bu bakımdan Kongremizin eksik kaldığı hususların üzerine cesaretle gideceğini ilan eder. “Sıradan çabalarla büyük başarılar elde edilemeyeceği”ni, içinde bulunduğumuz koşulların sıradan çabaları geride bırakmayı zorunlu kıldığını belirten Genel Meclisimiz, siyasi iktidarın toplumla ilişkimizi kesme girişimlerine karşı durmamız gerektiğini ve HDK’lilerin her toplumsal direniş noktasında olma yükümlülüğüne dikkat çeker.