Halkların Birlikte Mücadelesi, Zulme Karşı, Sınırsız Toplumu İnşa Edecek

11.03.2020

Bundan 25 Yıl önce Gazi Mahallesi’nde dönemin istihbarı devlet güçleri tarafından bir katliam planlandı. Alevilerin ve Kürtlerin yoğun göçü ile oluşan bir gecekondu yerleşimi olan Gazi Mahallesi aynı zamanda Devrimci ve Demokratların yoğun yaşadığı bir mahalledir. Devletin baskı, zulüm politikaları Gazi mahallesinde 12 Mart 1995’te İsmet paşa Caddesinde, bagajında şoför Mesut Efe’nin cesediyle birlikte ilerleyen ticari taksiden açılan ateşle, Dostlar, Cihan, Yavuz Kardeşler, Doğu kahvehaneleriyle, Sarıcıoğlu pastanesi kurşun yağmura tutulmuş, Doğu kahvehanesinde oturan Halil Dede hayatını kaybederken 5’i ağır 25 kişi yaralanmıştı. Bu pratikleri Maraş’ta, Çorum’da, Malatya’da, Sivas’ta deneyimleyen Eli kanlı katillerin amacı halkı birbirine kırdırmak suretiyle Alevi-Sünni çatışması yaratmaktı. Ama Gazi halkı provokasyonu yapanı da, yaptıranı da, nedenini de biliyordu. Amaç Gazi’de devrimci muhalefeti sindirmek ve tüm devrimci, demokrat halka gözdağı vermekti.

Saldırı alevisi, sünnisiyle tüm halkaydı. Katiller nasıl oldu da, Gazi gibi polis devriyelerinin her zaman çok yoğun olduğu bir yerde, ellerini kollarını sallayarak ortadan kayboldu.

Gazi Halkı’nın zalime ve zulme direnişi, sokağa çıkma yasağına, katliamlara, devletin polisinin sergilediği vahşet görüntülerine, katledilen 18 can , yüzlerce yaralıya rağmen 3 gün boyunca sürmüştür. Birçok ilde ve Avrupa ülkelerinde Gazi halkına destek yürüyüşleri yapılmış, Ümraniye’de Gazi halkına destek vermek, katliamı protesto etmek isteyen kitleye, bir okulda pusuya yatmış katiller tarafından ateş edilerek 4 canımız katledilmiştir.

Günlerce ülkenin gündemine oturan direnişte, basında da çok net görüldüğü üzere vuranların kim olduğu belli olmasına rağmen, açılan göstermelik davada yargılanan katiller cezalandırılamadı. Sadece katil polislerden Adem Albayrak’a 4 kişiyi öldürmekten 3.5yıl, Mehmet Gündoğdu ‘ya 2 kişi öldürmekten 1 yıl 8 ay ceza verildi. Yani dostlar, günlerce süren olaylardan sadece 2 polis sorumlu tutuluyordu. Gazi’de yaşanan bu katliamdan; dönemin başbakanı Tansu Çiller, İçişleri Bakanı Nahit Menteşe, Emniyet Genel Md. İstihbarat Daire Başkanı Hanefi Avcı, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu, İstanbul Emniyet Md. Nejdet Menzir ve bunların tetikçileri sorumludurlar ve cezalandırılmalılar.

25. Yılında Gazi Katliamı bizlere halkların zulüm iktidarlarına karşı birlikte mücadelesinin yarattığı onurlu direnç tarihinin Türkiye Halkları ve Demokratik geleceğine dönük mücadelemizin önemi her an daha da görünür kılmaktadır. Bugün Gazi Mahallesi binlerce Mültecinin toplumsal dayanışma ile yaşam kurabildiği. Halkların birbirine nefes olduğu, güç verdiği paylaşım değerlerinin korunduğu bir mahalledir. Kentlilik yaşamında yalnızlaştırılan nefes alamaz duruma getirilmek istenen Halklar için direnç ve onurlu yaşam alanlarıdır.

HDK olarak 25 Yılında Gazi ve Ümraniye de zulme karşı direnirken yaşamlarını kaybeden canları anıyor. Anılarını toplumsal mücadelemizde rehber biliyoruz.

12 Mart’ta tüm halkları Gazi katliamını anma etkinliğine katılmaya davet ediyoruz.

 

 

Halkların Demokratik Kongresi

Halklar ve İnançlar Meclisi