Halepçe ve Beyazıt Katliamlarını Unutmadık, Unutmayacağız.

16.03.2019


Baharın müjdesiyle birlikte yaşam tazelenir ve umutlar filizlenirken, Mart ayı , yaşamların söndürüldüğü, yeşeren umutların kırılmaya çalışıldığı bir zaman kesiti olarak da tarihe geçmiştir. İşte bu nedenle, 16 Mart’ta gerçekleştirilen, 1988 Halepçe ve 1978 Beyazıt katliamlarının acılarını yüreklerimizde taşımaya devam etmekteyiz.

Üzerlerinden on yıllar geçmiş olmasına rağmen Beyazıt, Halepçe, Ümraniye ve Gazi katliamları hafızalarımızdaki tazeliğini bugün de korumakta ve acılarımıza yenileri eklenmeye devam etmektedir. Beyazıt'ta öğrencilerin üzerine bomba atarak katledenler, dün katliamda yaşamını yitirenleri ananlara saldırarak işlenen suçların ortağı olduklarını dünyaya göstermişlerdir. Halepçe katliamını gerçekleştiren Saddam'la bugün iktidarda olanların amaçları aynıdır. Saddam'ın Halepçe katliamı ile “çöktürme” planını uygulayan zihniyetle arasında bir fark yoktur. Başur'da Kürt halkını hedef alan katliamda, dönemin Saddam Hüseyin rejimi 5 binden fazla çocuk, kadın ve erkeği kimyasal silahlarla acımasızca katletmiştir. Tüm dünyanın gözleri önünde yaşanan bu katliama sessiz kalan, bu vahşeti seyreden devletler de katliamdan en az Saddam Hüseyin rejimi kadar sorumludur.

Sürmekte olan açlık grevlerine seyirci ve kayıtsız kalan, kitlesel ölümlere davetiye çıkaran bir zihniyetle 5 bin Kürdü kimyasal silahlarla yok eden anlayış ikiz kardeştir. Halepçe`de kadın, çocuk demeden katliam yapanlara gerekli tepkiyi göstermeyenler, Roboski katliamına imza atmaktan da, IŞİD çetelerinin vahşi katliamlarına zemin hazırlamaktan da geri durmamıştır. Birkaç gün önce Yeni Zelanda'da yaşayan Müslümanlara yönelik katliam, bu vahim tablonun dünyayı sarmakta olduğunun bir işaretidir. Görüntüler karşımıza çıktıkça soluğumuzun kesildiği bu olay, barış için her zamankinden daha çok çabalamamız gerektiğini vurguluyor. Yeni katliamlara meydan vermemek için, adalet, barış ve özgürlüğün hâkim olduğu bir dünya yaratma mücadelemizi kararlılıkla sürdürmeye devam edecek, yaşanan bu katliamları unutmayacak, unutturmayacağız!

Dayanışmamız, örgütlü mücadelemiz tarihte yaşadığımız acıları azaltabilir ancak.

Bizler; emekten, barıştan, demokrasiden ve özgürlükten yana saf tutanlar, dayanışmanın gücüyle bu acıların bir daha yaşanmasını önüne geçebileceğimize inanıyoruz. Halklar, birbirinin düşmanı değil dermanıdır

Halkların Demokratik Kongresi

Yürütme Kurulu