12 Eylül cunta rejiminin idam edilen ilk devrimcisi Necdet Adalı ve arkadaşlarının etkili oldukları yer olan Altındağ ilçesi, AKP'li Belediye'nin yönetiminde. Altındağ ilçesi Ankara'nın gecekonduları ve yoksulluğu ile bilinen bir merkez ilçesi. Yine Kürt ve Roman yurttaşların yoğun yaşadığı bir ilçe Altındağ.
"Kendimizi ve kentimizi biz yöneteceğiz" şiarıyla 30 Mart'taki seçimlere hazırlanan Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) Altındağ Belediyesi Eşbaşkan adayları İpek Gür ve Selçuk Yılmaz. Altındağ ilçesinin içinde bulunduğu durumu ve HDP'nin çalışmalarını Eşbaşkan adayı İpek Gür, DİHA'ya değerlendirdi. Altındağ'ı tekrardan eski dokusuna dönüştürebileceklerini söyleyen Gür, aynı zamanda bölgede öğretmenlik yapmış emekli bir öğretmen. Öğretmenlik yaptığı zamanlarda bölge halkının dilinin, kimliğinin ne kadar yok edilmeye çalışıldığına şahit olduğunu dile getiriyor. "Bir Türk öğretmen olarak Kürdistan halkının neler yaşadığını birebir görmüş bir insanım" diyen Gür, Devrimci 78'liler Federasyonu'nun Ankara temsilciliğini de yapmış bir dönem.
"Altındağ Belediye Başkanı olduğum zaman öncelikle Altındağ nedir?" sorusu ile hizmete başlayacağını ifade eden Gür, Altındağ'ın 12 Eylül faşist rejiminde idam edilen ilk devrimci olarak bilinen Necdet Adalı ve arkadaşlarının hakim olduğu yer olduğunu belirterek, "Necdet Adalı ve arkadaşları Altındağ'dan Ankara'ya umut taşıdılar. O zamanlar, Altındağ emekçi ve yoksul insanların olduğu bir yerdi ama aynı zamanda devrimcilerin de çok yoğun olduğu bir ilçeydi" dedi. Altındağ'ın o zamanlardaki dokusunun yok edildiğini dile getiren Gür, "Gecekonduları gezdiğimizde insanların sefalet içerisinde olduğunu gördüm" dedi. HDP'nin Altındağ Belediyesi'ni kazandığı takdirde Altındağ'ı tekrar eski haline dönüştürebileceklerini ifade eden Gür, şunları söyledi: "HDP olarak Altındağ Belediyesi'ni alırsak, burada yaşayan halka özgürlük taşıyacağız. Altındağ'a daha modern gecekondular yaparak ve kadınlarımıza bir üretim alanı açarak yenilemek istiyoruz. Altındağ'da gecekondular yapılmadan önce burada tarım alanları çoktu. Biz de buraları tekrardan tarım alanlarına açmak istiyoruz."
Gür, Altındağ'da yaşayan halkın köylerinden göç edip kendilerine bir yaşam alanı kurduğuna dile getirerek, "Ama şimdiki rant belediyeleri bu insanları başka yerlere sürerek, toplum içerisinde yok etmeye çalışıyor. Biz diyoruz ki; halkımızla birlikte onların istediği şekilde kentimizi yönetelim. Çünkü kent onun yaşam alanı ve kentte o yaşamak istiyor" dedi. Altındağ Belediyesi'nin 159 milyarlık bütçesinden yüzde 10'luk payın kadınlara ayrıldığını söyleyen Gür, şunları söyledi: "Oysaki kadın toplumda üreten bir kişidir. Kadınlar topluma özgürlüğü getirecek olanlardır, demokrasinin güçlenmesine yardımcı olacak bir güçtür kadın. Bunun için Altındağ'da büyük bir çocuk bakım evi açıp, kadınların işe giderken çocuğuna ücretsiz bakım verecek hizmet sunacağız ki; kadınlar kimliğini, kültürünü geliştirerek, yaşamda ben de varım diyebilsin." Kadınlara yönelik yapacakları çalışmalara dair bilgi veren Gür, kuracakları merkezlerin "hanımlar lokali" ya da "spor kompleksi" şeklinde olmayacağına söyleyerek, "Merkezlerde kadınlar el becerisini geliştirebilir, kitap okuyabilir, hiç bilmediği bir dilden konuşan bir komşusuyla tanışıp onun üreteceği ürüne yardımcı olabilir yani kendisini üretime katabilmeli. Örneğin, kadınlar tiyatrosu neden kurulmasın? Veya sesi çok güzel olan kadınlar kendi aralarında birleşerek, kendi sesleri ve renkleriyle neden bir kadınlar korosu oluşturmasınlar?" diye konuştu.
Belediyelerde, mahallelerde halk komiteleri oluşturup kadın meclisleri oluşturacaklarını söyleyen Gür, şunları belirtti: "Bu halk komitelerinde yer alanlar şehrin dokusunu koruyacak ve kadınlar da bunların yönetiminde yer alacak. Yani sözde, yetkide ve kararda kendi imzası olan bir kadınlar meclisi oluşturmak ve böylece kadınlara iş alanları açmak istiyoruz. İş alanları derken kadının temizliğe gitmesi veya lokalde çalışması değil."
20.02.2014